• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Sevilay Çelenk: Suriye Kürtlerinin kazanımları özgür, demokratik bir Suriye’nin güvencesi olarak görülmeli

Sevilay Çelenk: Suriye Kürtlerinin kazanımları özgür, demokratik bir Suriye’nin güvencesi olarak görülmeli

Kürtlerin Suriye’de büyük bedeller ödeyerek kazandıkları kazanımlarına işaret eden DEM Partili Sevilay Çelenk, Türkiye’nin bu kazanımları özgür, demokratik bir Suriye’nin güvencesi olarak görmesi gerektiğini ifade etti.

Sevilay Çelenk: Suriye Kürtlerinin kazanımları özgür, demokratik bir Suriye’nin güvencesi olarak görülmeli
Sevilay Çelenk: Suriye Kürtlerinin kazanımları özgür, demokratik bir Suriye’nin güvencesi olarak görülmeli
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 9 Aralık 2025 20:11
  • Güncellenme: 9 Aralık 2025 20:14

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Kürtlerin Suriye’de ağır bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımların Türkiye tarafından “özgür ve demokratik bir Suriye’nin güvencesi” olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Çelenk, bu kazanımların yalnızca Kürtler için değil, tüm bölge halkları için güvenlik ve istikrar zemini oluşturduğunu da vurguladı.

DEM Parti milletvekilleri Nevroz Uysal Aslan (Şırnak), Zülküf Uçar (Van), Sevilay Çelenk (Diyarbakır) ve Ceylan Akça Cupolo (Diyarbakır), Meclis Genel Kurulu’nda Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay bütçeleri üzerine söz aldı.

‘Adalet sisteminde eşitsizlikler var’

İlk konuşmayı yapan Nevroz Uysal Aslan, Türkiye’de adalet, eşitlik, toplumsal cinsiyet, yoksulluk, ayrımcılık ve inanç özgürlüğü konularında ağır sorunlar bulunduğunu belirtti. Bölgesel eşitsizlikler ve mülteci konusuna da değinen Aslan, ceza ve infaz sisteminin “eşitlik ilkesinin en sert biçimde ihlal edildiği alan” olduğunu ifade etti.

Nevroz Uysal Aslan, Türkiye’nin hiçbir dönemde tam anlamıyla eşitlik ilkesini hayata geçiremediğini söyledi.

‘Uygulamalar mahpusların yaşamına mal oluyor’

Nevroz Uysal Aslan, siyasi ve adli mahpuslara yönelik infaz rejimindeki eşitsizliklerin ağır sonuçlar doğurduğunu dile getirdi.

Denetimli serbestlik ve açık cezaevine ayrılma uygulamalarında keyfi kriterler işletildiğini söyleyen Nevroz Uysal Aslan, bu süreçlerin pek çok hasta ve yaşlı mahpusun yaşamını doğrudan tehdit ettiğini belirtti.

Nevroz Uysal Ayrıca, disiplin cezalarının kaldırılmış olsa bile yıllar sonra bile infaz sürelerini uzattığını vurguladı.

‘AİHM kararları uygulanmıyor’

Ağırlaştırılmış müebbet cezasına ilişkin düzenlemeleri eleştiren Nevroz Uysal Aslan,  binlerce mahpusu umut hakkından mahrum bıraktığını söyledi. AİHM’in açık kararlarına rağmen Türkiye’nin bu düzenlemelerde hiçbir değişikliğe gitmediğini belirtti.

Nevroz Uysal Aslan, Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’ye yönelik uyarılarının yıllardır karşılık bulmadığını hatırlattı.

‘Kürtlere ayrı hukuk uygulanıyor’

Zülküf Uçar ise, 11. Yargı Paketi’nde siyasi tutukluların kapsam dışı bırakılmasının açık bir ayrımcılık olduğunu söyledi.

Disiplin cezaları nedeniyle tahliye edilemeyen yüzlerce mahpus bulunduğunu belirten Uçar, özellikle TMK kapsamındaki düzenlemelerin Kürtlere karşı ayrı bir hukuk işlediğini ifade etti.

Uçar, kendilerine her gün yüzlerce yurttaştan mağduriyet başvurusu ulaştığını aktardı.

‘Türkiye’nin Suriye politikası tutarsız’ 

Ceylan Akça Cupolo, Türkiye’nin Suriye politikasında söylemle eylem arasındaki çelişkilerin derinleştiğini belirtti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Suriye egemen bir devlettir” açıklamasına rağmen Türkiye’nin sahadaki askeri varlığını sürdürdüğünü söyledi.

‘Kürtler ayrı görülüyor’

Akça Cupolo, Irak’taki Kalkınma Yolu projesinde Irak Federe  Kürdistan Bölgesi’nin dışarıda bırakılmaya çalışıldığını ifade ederek, bunun Türkiye’nin 2003’ten beri değişmeyen reflekslerinin sonucu olduğunu söyledi.

Bölgedeki ekonomik ilişkilerin Türkiye şirketleri için önemli bir gelir kapısı olduğunu hatırlatan Ceylan Akça Cupolo, buna rağmen Kürtlerin siyasi statüsünün sürekli engellenmek istendiğini belirtti. “Türkmen hakları savunulurken Kürtlerin neden dışlandığını anlamıyoruz” dedi.

‘Nasıl bir Ortadoğu?’

Ceylan Akça Cupolo, demokratikleşme, ekolojik iş birliği ve halklar arası dayanışmayı önceleyen bir Ortadoğu vizyonu benimsediklerini ifade etti. Bölge halklarının su, kuraklık ve tarımsal kriz gibi ortak sorunlarda birlikte hareket etmesi gerektiğini söyled

‘Demokratik Türkiye mümkündür’

Sevilay Çelenk ise, Türkiye’nin yüz yılını geride bırakmasına rağmen hâlâ kalıcı iç barışını sağlayamadığını söyledi. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin önemli bir fırsat olduğunu hatırlatan Çelenk, bölge halklarının ortak geleceğini güvence altına alan bir yaklaşımın mümkün olduğunu belirtti.

Çelenk, Suriye’deki Kürtlerin kazanımlarının  da bu geleceğin önemli bir parçası olduğunu ifade etti.

Kürtlerin Suriye’de büyük bedeller ödeyerek kazandıkları kazanımlarına işaret eden  Sevilay Çelenk, Türkiye’nin bu kazanımları özgür, demokratik bir Suriye’nin güvencesi olarak görmesi gerektiğini ifade etti.

‘Şiddet güvenlik sağlamaz’

Çelenk, güvenlik kapasitesinin artırılmasına dayalı geleneksel politikaların artık dünyada karşılık bulmadığını belirtti. Modern silah teknolojilerinin yeni görünse de bu yaklaşımın yeni bir umut yaratmadığını söyleyen Çelenk, şiddet politikalarının hiçbir zaman gerçek güvenlik üretmediğini vurguladı.

‘Barış fırsatını kaçırmamalıyız’

Türkiye’nin bölgesel barış için önemli bir aktör olabileceğini belirten Çelenk, iç barışını kurmuş bir ülkenin büyük bir toplumsal ve siyasal fırsat yakalayacağını söyledi. Silahlara ve şiddete veda etme yönündeki çabaların ülkeye yeni bir yaşam imkânı sunacağını ifade etti. Çelenk, “Kaçırılmaması gereken tek fırsat, insanın ve ülkenin hayatıdır” dedi.