Şili’de halk, ülkenin 1990 yılında sona eren askeri diktatörlükten bu yana en keskin siyasi eksen değişikliğine sahne olması beklenen devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turu için sandık başına gidiyor.
Yaklaşık 16 milyon kayıtlı seçmen, aşırı sağcı Cumhuriyetçi Parti’nin kurucusu Jose Antonio Kast ile mevcut sol koalisyonun Komünist Parti adayı Jeannette Jara arasında bir tercih yapacak.
Sandıklar, yerel saatle 18.00’de (TSİ 21.00) kapanacak ve ilk sonuçların kısa süre içinde açıklanması bekleniyor.
Seçim atmosferi, ülkenin yakın tarihindeki en kutuplaşmış siyasi tabloyu ortaya koyuyor.
Geçen ay yapılan ilk turda Jara oyların yüzde 26,85’ini alarak birinci olurken, Kast yüzde 23,92 ile ikinci sırada yer almıştı.
Sağın öne geçmesi bekleniyor
Ancak sağdaki diğer adayların elenmesiyle birlikte, bu oyların büyük kısmının Kast’a kayması ve aşırı sağcı liderin yüzde 50 barajını aşarak başkanlık koltuğuna oturması öngörülüyor.
Kampanya süreci sona ererken her iki aday da birbirine sert eleştiriler yöneltti ancak seçimin kaderini belirleyen asıl konu artan suç oranları oldu.
Göç seçimin kaderini belirleyecek
Latin Amerika’nın en güvenli ülkelerinden biri olarak bilinen Şili’de son yıllarda organize suç örgütlerinin faaliyetleri ve göç en önemli gündemlerden biri oldu.
Kamuoyu yoklamaları, Şilililerin yüzde 60’ından fazlasının ekonomiden veya eğitimden ziyade güvenliği ülkenin en büyük sorunu olarak gördüğünü ortaya koyuyor.
Yerli Mapuche grupları ile devlet arasındaki çatışmaların yaşandığı güneydeki Temuco kentinde Reuters’a konuşan Kast, ülkenin kaos içinde olduğunu söyledi.
Kast, mevcut yönetimi suçlayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu hükümet kaosa neden oldu, bu hükümet düzensizliğe neden oldu, bu hükümet güvensizliğe neden oldu. Biz tam tersini yapacağız; asayişi, güvenliği ve inancı yeniden tesis edeceğiz.”
Mevcut Devlet Başkanı Gabriel Boric, artan suç oranları ve göçmen krizi karşısında polis fonlarını artırmak ve kuzey sınırına orduyu konuşlandırmak gibi adımlar atsa da bu hamleler seçmen nezdinde yeterli karşılık bulmadı.
Boric’in anayasa değişikliği vaatlerinin başarısızlıkla sonuçlanması ve düşen halk desteği, eski Çalışma Bakanı olan Jara’nın kampanyasını da olumsuz etkiledi.
Kast’ın “sıfır tolerans” ve göçmen karşıtı söylemleri, güvenlik endişesi taşıyan seçmenlerde karşılık bulurken, bazı kesimlerde ise eski diktatörlük günlerine dönüş korkusu yarattı.
AFP’ye konuşan 44 yaşındaki ev kadını Ursula Villalobos, önceliğinin güvenlik olduğunu ve bunun sağlanması için radikal değişikliklere hazır olduğunu belirtti:
“Önemli olan insanların korkmadan evlerinden çıkabilmesi ve gece köşe başında başlarına bir şey gelip gelmeyeceği endişesi taşımadan dönebilmesidir. Şu anda içinde bulunduğumuz aşırı durum göz önüne alındığında, daha sonra huzurlu bir ülkeye kavuşmak için başlangıçta biraz aşırı önlemler almak gerekiyorsa, evet, bunu yapmaya razıyım.”
‘Sağın adayı bana diktatörlüğü fazlasıyla hatırlatıyor’
Buna karşın, Kast’ın Augusto Pinochet dönemine duyduğu sempati ve sert politikaları, diktatörlük dönemini hatırlayan yaşlı nüfusta endişe yaratıyor.
AFP’ye konuşan 71 yaşındaki emekli Cecilia Mora, Kast’a asla oy vermeyeceğini dile getirdi. Mora, endişelerini şu sözlerle aktardı:
“Korkuyorum çünkü çok fazla baskı göreceğimizi düşünüyorum. Sağın adayı bana diktatörlüğü fazlasıyla hatırlatıyor. Ben diktatörlüğü yaşadım. Gençtim ama yaşadım, acı çektim. Onu üniformasız bir Pinochet olarak görüyorum.”
55 yaşındaki avukat Jose Pinochet, Santiago’da bir sokakta ayakkabılarını boyatırken verdiği röportajda “Bu ülke önemli reformlara ihtiyaç duyuyor, on yıllardır izlediğimiz yoldan geri dönmeliyiz çünkü tamamen kaybolduk” dedi.
21 yaşındaki Antonia Moreno da Jara’ya oy vereceğini ancak kazanacağına ihtimal vermediğini belirterek, “Ne yazık ki biz de aşırı sağın Kongre ve yürütme organlarında kazanç elde ettiği ülkelerin bir parçası olacağız” diye konuştu.
Geçen ayki ilk tur sonuçlarının ardından Şili pesosu güçlendi ve New York merkezli finans şirketi MSCI’nın Şili hisse senedi göstergesi yükseldi. Jara, kasım ayında düzenlenen ilk tur seçimlerini yüzde 26,85 oyla kazanırken Kast çok sayıda sağcı adayı geride bırakarak yüzde 23,92 oyla ikinci oldu.
Bu oylamada Senato veya Kongre’de net bir çoğunluk elde edilemese de Kast’ın ikinci turu kazanması halinde ekonomik reformları hayata geçirmesine olası gözüyle bakılıyor.
Pinochet kimdir?
Pinochet, 1973 yılında, ordu komutanlığı yaptığı sırada bir darbeyle yönetime el koymuştu. O dönem Amerikan Merkezi İstihbarat Dairesi CIA’nin de desteğiyle düzenlenen darbe sonucu, demokratik seçimle göreve gelen sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende görevinden alınmış ve öldürülmüştü.
Pinochet 1990 yılına kadar süren askeri rejim sırasında çok sayıda insan hakları ihlaliyle suçlandı.
Pinochet’in 17 yıllık askeri yönetimi boyunca 3 binden fazla kişi, siyasi gerekçelerle öldürülmüş ya da gözaltında kaybolmuştu.
Eski diktatör, idaresi sırasındaki suç iddialarıyla açılan ve devam eden davaları yüzündün mahkeme tarafından ev hapsinde tutuluyordu. Çeşitli davalarda Pinochet’nin sağlığının duruşmaya çıkmaya uygun olmadığı kararına da varılmıştı.
İnsan hakları ihlalleriyle suçlanan Pinochet, bazı kamu kuruluşlarının özelleştirilmesinin yanısıra, serbest piyasa ekonomisinin başlamasına da öncülük etmişti. Ancak Pinochet, 17 yıllık idaresi sırasında parlamentoyu kapatmış, siyasi faaliyetleri yasaklamış ve basına da sansür uygulamıştı. Pinochet 2006’da ölmüştü.




