• Ana Sayfa
  • Ekoloji
  • Sivas’ın Zara İlçesi’nde köylüler hem kömür hem selestit madenine direniyor

Sivas’ın Zara İlçesi’nde köylüler hem kömür hem selestit madenine direniyor

Sivas’ın Zara İlçesi’ne bağlı köylerde yaşayan bölge sakinleri, yıllardır doğal yaşamı olumsuz etkileyen kömür madenlerinin ardından bu kez de açılmak istenen selestit madeni tehdidi ile karşı karşıya. Zara’nın Dipsizgöl Köyü’nde yapılması planlanan ve “ÇED gerekli değildir” kararı verilen proje ile bölge halkının geçim kaynağı olan yaylacılık ve arıcılığı sona erme tehlikesi altında.

Sivas’ın Zara İlçesi’nde köylüler hem kömür hem selestit madenine direniyor
Sivas’ın Zara İlçesi’nde köylüler hem kömür hem selestit madenine direniyor
Şirin Bayık
  • Yayınlanma: 13 Mayıs 2025 12:35
  • Güncellenme: 13 Mayıs 2025 12:42

Sivas’ın Zara İlçesi’ne bağlı birçok köyde maden şirketlerinin doğa talanı sürüyor. Zara’da bulunan Dipsizgöl Köyü’nde yapılması planlanan selestit madeni bölge halkının tepkisine neden oldu. Yaşam alanlarında maden istemeyen bölge halkı madene karşı direnişini sürdürüyor. Açılmak istenen maden ocağı ile bölgenin geçim kaynağı olan yaylacılık ve arıcılığın sona ereceğini belirtiliyor. Öte yandan çok sayıda endemik türün bulunduğu bölgede bu türlerin de yok olması söz konusu. Bu türler arasında arap tavşanı, vaşak gibi nesli tükenme tehlikesi altındaki türler de yer alıyor.

‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu verildi, bölge halkı dava açtı

İlke TV’nin edindiği bilgiye göre Barit Maden Türk A.Ş tarafından yapılmak istenen Stronsiyum Tuzu (Selestit) Ocağı projesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 6 Mart 2025’te Çevresel Etki Değerlendirmesi ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu verildi. Bölge halkı bu karara itiraz ederek hukuki süreci başlattı. Bölgede ise şuan sondaj işlemi başlatılmış durumda. Bölge halkının karşı çıktığı proje alanı dahilinde bölgede kutsal saydığı Ziyaret Alanı ve ormanlık alan bulunuyor.

‘Bu maden ile kültürel denge bozulacak’

Konuya dair İlke Tv’ye konuşan Çevre Aktivisti ve Dipsizgöl köyü sakini Çınar Doğan, yapılması planlanan proje ile bölgenin geçim kaynağı olan yaylacılık, arıcılığın sona ereceğini söyledi. Doğan, “Köyümüzde selestit madenini istemiyoruz. Bu maden ile bölgedeki kültürel denge bozulacak. Bölgede çok sayıda endemik tür var bunlar yok olmakla karşı karşıya ve inanç yerleri bulunuyor. Bunlar tahrip edilecek” dedi.

Bölgedeki kömür madeni de bölge halkının yaşamını olumsuz etkiliyor

Öte yandan Bolucan, Yanık ve Söğütözü köylerinde de bölge sakinleri 2020’den bu yana Hem Grup Madencilik A.Ş. tarafından faaliyeti devam eden kömür madenleri ile karşı karşıya. Doğan, bu madenlere ilişkin ise bölge halkının tepki gösterdiğini ancak sesini duyuramadığını belirtti. “İlk önce köyde madene karşı imza toplandı. Basın açıklamaları yapıldı ancak yeteri kadar sesimizi duyuramadık. Bir yandan da kömür madenleri ile bölge halkı ciddi sorunlar yaşıyor. Bu madenler açılacağı zaman öncelikle köylülere söz vermişlerdi. Burada yol sorunu var bunu düzelteceklerini söylemişlerdi. Çevreye düzgün bakacaklarına dair söz vermişlerdi ancak kafalarına göre talan ediyorlar. Yüzeyden çıkardıkları kömür hafriyatlarını yerleşim yerlerine doğru bırakıyorlar. Yağış olduğunda bu hafriyatlar köye yığılıyor.”

İtirazlar ve tepkiler sürecek

Doğan bir yandan da yapılan usulsüzlüklere işaret etti; “Yönetmeliğe göre köyün dışında olması gerekiyor. Ancak ruhsatsız bir yerde şantiye kurdular. Şikayet ettik ve ceza aldılar. Ancak yine valiliğe talepte bulundular ve alanı genişletmek istiyorlar. Bu süreçte maden alanında yığılan topraklar yağışlar nedeniyle çok yakında bulunan köy mezrasına kaydı ve ayrıca bu alanın yakınında otlayan inekler zehirlenerek öldü. Köylüler tarafından bu talebe itiraz yapıldı ve dava açıldı. Bu sebeple bilirkişi bölgede keşif yaptı ve ilerleyen günlerde dava görülecek. Biz ÇED raporunun ve madenin durdurulmasını talep ediyoruz.”

Madenlere dur demek için kurulan Zara Maden Faaliyetleri Durdurma Komisyonu ise yaptığı açıklama ile, projenin durdurulması, bölgenin doğal ve kültürel sit alanı ilan edilmesi ve doğa, kültür ve geleceği yok edecek hiçbir faaliyet izin verilmemesini talep etti.