• Ana Sayfa
  • Kadın
  • ‘Soruşturmayı etkisiz kıldığınızın farkında mısınız?’

‘Soruşturmayı etkisiz kıldığınızın farkında mısınız?’

Diyarbakır Barosu eski Başkanı, Avukat Nahit Eren, Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne dört soru yöneltti. Eren: “10 ay boyunca tüm ısrarlı taleplere rağmen bildirmeyerek soruşturmayı sürüncemede bırakarak etkisiz kıldığınızın farkında mısınız?”

‘Soruşturmayı etkisiz kıldığınızın farkında mısınız?’
‘Soruşturmayı etkisiz kıldığınızın farkında mısınız?’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 12 Ekim 2025 14:15
  • Güncellenme: 12 Ekim 2025 14:17

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili soruşturma önemli bir gelişme yaşandı.

Diyarbakır eski Baro Başkanı ve Kabaiş’in avukatlarından Nahit Eren, dosyada daha önce eksik olan DNA bilgilerine ilişkin süreci paylaştı.

Aradan geçen 9 ayın ardından, iki farklı erkeğe ait DNA örneklerinin Kabaiş’in bedeninin neresinden alındığı bilgisi yazılı olarak dosyaya gönderildi. Nahit Eren, yanıtlaması için İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesine 4 soru yönlendirdi:

  1. 01.11.2024 tarihli raporunuzun sonuç kısmının 5.4 maddesine; iki farklı erkek şahsa ait DNA örneklerinin Rojin’in bedeninin neresinden alındığını tüm eküvyonlar kimliklendirildiği halde (eküvyonlar kimliklendirilmiş ve numaralı şekilde raporunuzda yer almakta) neden belirtmediniz?
  2. Israrlı talepler neticesinde 10.10.2025 tarihli raporunuzun 5.4 maddesini düzeltmiş ve DNA örneklerinin Rojin bedeninin neresinden alındığını (sternal ve intra vajinal bölge) belirtmişsiniz. DNA örneklerinin 01.11.2024 tarihinde Rojin’in bedeninin neresinden alındığını bildiğiniz halde raporunuzun sonuç kısmına “örneklerden şüpheli bir bulgu tespit edilmediği” kanatine nasıl vardınız?
  3. Bulaş olasılığını Adli Tıp Kurumu çalışanları açısından bizzat bertaraf ettiğinizi raporunuzda belirtmişsiniz. DNA örneklerinin sternal ve intra vajinal bölgeden alındığını bildiğiniz halde raporunuzda  “maktulün bulunduğu yerden otopsi yerine sevki sırasında olabilecek bulaş riskine” sadece dikkat çekmeniz tıbbi açıdan ne kadar gerçekçi? (raporunuzun bu değerlendirmesi kapsamında 200 üzerinde o gün için görevli ancak sonraki süreçte ülkenin farklı illerine dağılan kolluk görevlilerinden 8 ay boyunca DNA karşılaştırması için örnekler alınarak incelemeye tabi tutuldu)
  4. Sadece bulaş olasılığına odaklanıp DNA örneklerinin bulunduğu bölgeyi ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığına yaklaşık 10 ay boyunca tüm ısrarlı taleplere rağmen bildirmeyerek soruşturmayı sürüncemede bırakarak etkisiz kıldığınızın farkında mısınız?

Nahit Eren, “Bu bir kasıt mı yoksa ihmal mi? Kamuoyuna açıklamak zorundasınız” çağrısını yaptı.

Rojin’e ne oldu?

Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te üniversite kampüsündeki kız öğrenci yurdunda annesiyle yaptığı telefon görüşmesinde markete gideceğini söyledi.

28 Eylül 2024’te Van Gölü sahilinde Rojin’e ait cep telefonu, kulaklık, kek ve bir şişe su bulundu.

Arama çalışmaları çok dar bir alanda, Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüsü ve göl etrafında yoğunlaştı. Üniversitenin yanındaki Bardakçı köyüne arama çalışması genişletilmedi.

15 Ekim 2024’te Rojin’in cansız bedenini 24 kilometre uzakta, Van Gölü kıyısındaki Molla Kasım Köyü’nün sahilinde bulundu.

Soruşturmaya gizlilik kararı getirildi. Dosyaya getirilen kısıtlılık kararına avukatların yaptığı itirazların reddinde hiçbir gerekçe belirtilmedi.

16 Ekim 2024’te Baba Kabaiş, vali ve emniyet yetkilileriyle bir odada baş başa yaptıkları görüşmede kendisine “intihardır” dediklerini ifade etti.

Rojin Kabaiş’in cenazesinin bulunduğu yerle kaybolduğu yer arasındaki 24 kilometrelik mesafeyi nasıl kat ettiği sorusu yanıtsız bırakıldı.

18 Ekim 2024’teki Van Büyükşehir Belediye Meclisi DEM Parti ve AKP grubu kadın üyeler, Meclis toplantısında intihar ettiği öne sürülen Rojin Kabaiş’in isminin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı hizmet binasına verilmesini teklif etti. Teklif, belediye meclisince oy birliğiyle kabul edildi. Binaya “Rojin Kabaiş Kadın Yaşam Merkezi” adı verilmesi yönündeki karar, onaması için gönderildiği Van Valiliği tarafından reddedildi.

14 Kasım’da İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) gelen otopsi raporunda, ölüm nedeninin “suda boğulma” olduğu, darp veya cinsel saldırıya ilişkin bir bulgu olmadığı yer alırken, Rojin Kabaiş’in ölüm zamanına ve suda kalma süresine değinilmedi. Ayrıca “boğulma” tespitinin yapıldığı raporda, bu boğulmanın nasıl gerçekleştiğine dair bilgiye de yer verilmedi. Van Barosu’nun talebiyle Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ATK’den Rojin Kabaiş’in ölüm zamanına ve suda kalma süresine dair ek otopsi raporu istedi.

Van Barosu ve Baronun Kadın Hakları Merkezi’nin talebiyle Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ATK’den Rojin Kabaiş’in ölüm zamanına ve suda kalma süresine dair ek otopsi raporu istedi. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve 13 Aralık’ta savcılığa gönderilen ek raporda önceki rapordan elde edilen bilgilere değinildi. Baro, sorulara yanıt verilmemesi nedeniyle ATK’nin ek raporuna itiraz etti.

ATK raporları avukatlarla paylaşılmadan yandaş medyaya servis edildi. Avukatlar o dönem verdikleri röportajlarda raporu almak için günlerce savcının kapısında beklediklerini söylediler.

Ana akım medya hesaplarından özellikle kısıtlılık kararına rağmen ve avukatların ulaşamadığı evraklara ulaşarak suda boğulma başlıklarıyla intihar algısı oluşturmaya yönelik birtakım paylaşımlar yapıldı.

Dosyayı çözüme kavuşturacak bilgilerin ek ATK raporunda yer almamasına Kabaiş’in avukatları itiraz etti.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan olmazken, 2025 yılı Ocak ayında dosyaya ikinci bir savcı atandı. 16 Ocak’ta aile üyelerinin ifadeleri yeniden alındı. Baba Nizamettin Kabaiş, Adalet Bakanlığı’na başvurarak dosyadaki eksikliklerin giderilmesini talep etti.

Eylül 2025’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinin talebiyle Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılmasını, etkinsoruşturma yapılmasını isteyen sosyal medya gönderilerine erişim engeli getirildi.

Van ve Diyarbakır Baroları, 25 Eylül’de soruşturmada “ciddi ihmaller” olduğu iddiasıyla Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulundu. İki baroya göre Adli Tıp Kurumu, Rojin Kabaiş’den DNA örneklerinin vücudunun hangi bölgelerden alındığına dair kritik bilgiyi açıklamadı. Barolar bu eksikliğin soruşturmanın seyrini doğrudan etkilediğini savunuyor.

ATK, 10 Ekim tarihli raporunda DNA iki farklı erkeğe ait tespit edilen DNA’nın göğüs ve vajina bölgesinden alındığı bilgisine yer verdi.