Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, Türkiye’de Türkçe dışındaki anadili kullanımını araştırdı. Araştırma sonuçlarına göre yaş küçüldükçe anadilinin kullanımı azalıyor.
28 Ocak – 11 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmada, Türkiye’de Türkçe dışında konuşulan anadillerin kullanım düzeyi ve bu dillere ilişkin talepleri incelediği belirlendi. 22 şehirde yapılan anket çalışmasına 1.285 kişi katıldı.
Araştırmaya katılanların yüzde 97,8’i çocuklarının anadilinde eğitim görmesini isterken, yalnızca yüzde 17,7’sinin çocukları anadilinde bir eğitim almış durumda. Bu eğitimlerin büyük çoğunluğu ise seçmeli derslerle sınırlı kaldı.
Ankette katılımcılara 3 soru formu yöneltildi.
İlk bölümde yaş, cinsiyet, eğitim durumu değişkenleri üzerinden sorular, ikinci bölümde anadilini, anadillere ilgisini, konuşma, kullanma, yaygınlaştırma düzeyi ve anadilinden kaynaklı ayrımcılık algısı, son bölümde ise talep ve önerilerine dair sorular yöneltildi.
Hazırlanan ankette, “11 yaş altı her 5 çocuktan 1’inin dahi artık anadilini sıklıkla konuşmadığını tespit eden çalışma, yaş küçüldükçe anadilini konuşanların oranının azaldığını ve bilmeyenlerin oranının arttığını göstermiştir. Çalışma sonuçları; Türkçe dışındaki anadillerinin kullanımının giderek ileri yaşlarda yaşayan diller haline gelme riski taşıdığını, Türkçe dışındaki anadillerin yaşayabilmesi ve genç kuşaklara aktarılabilmesi için ciddi yasal, bürokratik, sosyal, ailesel tedbirlere ihtiyaç olduğunu göstermiştir” ifadelerine yer verildi.
Anket çalışmasında ortaya çıkan veriler şöyle:
Ankete katılanların yüzde 65,9’u Erkek, yüzde 33,5’i Kadın, yüzde 06’sı LGBTİQ+ katılımcılardan oluştu. Orta yaş grubunun ağırlıkta ilgi gösterdiği çalışmaya 18-24 yaş grubundan katılanların oranlarının yüzde 4’te kalması dikkat çekerken, araştırma grubunun yaş ortalaması 43,75 olarak tespit edildi. Ankette katılanların yüzde 53,2’sinin Üniversite, yüzde 21,2’sinin Lise, yüzde 12,8’inin lisansüstü mezunu. Ankete katılanların 20,4’ü devlet memuru/şef/müdür, yüzde 16,4’ü emekli, yüzde 15,4’ü İşçi olduğunu bildirirken, çalışmaya katılanların toplamda yüzde 14,7’sinin gelir getiren herhangi bir işte istihdam edilmediği bilgisi yer aldı.
Ankete katılanlar “Kendinizi etnik kimlik olarak nasıl tanımlarsınız?” sorusuna yüzde 97,5’i Kürt, yüzde 0,8’i Çerkes, yüzde 0,7’si Ermeni, yüzde 0,5’i Arap, yüzde 0,1’i Türk şeklinde tanımladığı yer aldı. Ankete katılanların yüzde 80,4’ünün anadilinin Kurmancî, yüzde 17’si Kirmançkî, yüzde 0,8’i Ermenice, yüzde 0,7’si Çerkezce dediği bilgileri yer aldı. Katılımcıların yüzde 41,7’sinin hane içinde Kurmancî, yüzde 35,9’unun Türkçe, yüzde 14,9’unun hem Türkçe hem de Kürtçe, yüzde 6,9’unun Kirmanckî, yüzde 0,3’ünün Arapça, yüzde 0,2 Ermenice, yüzde 0,1’nin Süryanice konuştuğunu ifade ettiği kaydedildi.
Anadilinizi ne düzeyde anlayabiliyorsunuz?” sorusuna da katılımcıların, yüzde 33,9’u “Çok Yeterli”, yüzde 33,2’si “Yeterli”, yüzde 26,5’i “Yetersiz” ve yüzde 6,4’ü “Hiç anlamıyorum” yanıtları verdi.
“Yetersiz” ve “Hiç anlamıyorum” yanıtını verenlerin “Anadilinizi niçin anlayamıyorsunuz?” sorusu sorulduğu kaydedildi. Katılımcıların yüzde 21,5’i “Eğitimini almadığım”, yüzde 20,1’i “Asimilasyon politikalarından dolayı”, yüzde 18’i “Aile içerisinde konuşulmadığı”, yüzde 11,3’ü “Şehirde büyüdüğüm”, yüzde 9,7’si “Her bölgenin dili farklı” ve yüzde 6,6’sı “Günlük yaşamda maruz kalmadığım için” yanıtlarını verdiği kaydedildi.
Araştırma sonuçları, Türkiye’de Türkçe dışındaki anadillerin giderek yaşlı kuşaklarla sınırlı hale geldiğini ve gençler arasında kullanımının ciddi biçimde düştüğünü gösterdi. 11 yaş altı çocukların yalnızca beşte birinin anadilini sıkça konuştuğu tespit edilirken, yaş küçüldükçe anadili bilenlerin oranının azaldığı görüldü.
Yapılan araştırmaya göre anadilinde okuma ve yazma becerilerinin konuşma ve anlama oranlarına kıyasla çok daha düşük olduğunu gösterdi. En büyük neden olarak ise anadilinde eğitim verilmemesi olarak gösterildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 49’u çocuklarının anadilini konuşması halinde ayrımcılığa uğrayacağı kaygısını taşıdığını belirtti. Anadili kullanımına yönelik ayrımcılığın en çok devlet kurumlarında yaşandığı ifade edildi.
Katılımcılara göre anadili kullanımının azalmasının başlıca sebepleri şunlar:
• Yüzde 46,5 – Anadilde eğitimin olmaması
• Yüzde 19,6 – Baskı ve asimilasyon politikaları
• Yüzde 15,1 – Yasal statünün bulunmaması
• Yüzde 14,4 – Ailelerin çocuklarıyla Türkçe konuşması
Katılımcılar, anadili kullanımının devam etmesi için şu adımların atılmasını önerdi:
• Yüzde 31,8 – Anadillerin eğitim-öğretim dili olması
• Yüzde 30,4 – Yasal ve anayasal güvence altına alınması
• Yüzde 26,6 – Resmi dil olarak tanınması