Süper Lig’de 2025–2026 sezonu başlarken, gözler yine “üç büyüklerin” yaptığı transferlere, harcadıkları paralara ve şampiyonluk yarışındaki iddialarına çevrildi.
Evrensel Gazetesi spor yazarı Mithat Fabian Sözmen, İlke TV’ye yaptığı değerlendirmede sezonun tanıdık bir atmosferde başladığını ancak dikkat çekici ekonomik çelişkiler barındırdığını söyledi.
Transfer rekorları kırılıyor, Avrupa’da başarı yok
Sözmen’e göre Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş, bu sezon çok büyük bütçelerle kadro kurdu. Beşiktaş’ın Orkun Gökçe transferiyle kırdığı Türkiye rekoru, Fenerbahçe’nin Victor Osimhen transferiyle üç katına çıktı.
Ancak bu astronomik harcamalar sahaya yansımıyor. Avrupa kupalarında alınan sonuçlar, yatırımların karşılığının verilemediğini gösteriyor. Sözmen, Fenerbahçe’nin, maaş bütçesi çok daha düşük olan Feyenoord karşısında aldığı mağlubiyeti bu tablonun örneklerinden biri olarak gösteriyor.
‘Suudilerin alt versiyonuyuz’
Ekonomik krizle boğuşan bir ülkede kulüplerin bu kadar para harcaması kamuoyunda soru işaretleri yaratıyor. Milyonlarca avroluk bonservisler, çift haneli maaşlar gündemden düşmüyor. Sözmen’e göre Türkiye futbolu, artık Suudi kulüpleri modeline yaklaşmış durumda: “Dünyanın en büyük kulüplerinin bile veremeyeceği maaşlar dağıtılıyor. Suudilerin bir alt versiyonu gibiyiz. Bu nasıl oluyor, kimse tam olarak bilmiyor.”
‘Bu değirmenin suyu nereden geliyor?’
Kulüplerin mali kaynaklarının kaynağı belirsiz. Ancak birçok kişi bu paranın Ankara’dan aktığını düşünüyor. Kulüplerin gayrimenkul projeleri ve başka başlıklar üzerinden iktidarla kurduğu ilişkiler, ekonomik kaynaklara erişimi mümkün kılıyor olabilir. Sözmen, doğrudan kanıtların bulunmadığını ancak kamuoyunda “bu değirmenin suyu nereden geliyor?” sorusunun sıkça sorulduğunu vurguluyor.
Taraftarlar krize rağmen futbola tutunuyor
Tüm bu tabloya rağmen stadyumlar doluyor. Fahiş bilet ve forma fiyatlarına rağmen taraftarlar tribünleri terk etmiyor. Çünkü birçok kişi için futbol, ekonomik krizin ortasında tutunacak az sayıdaki şeyden biri.
Sözmen’e göre bu durum hem bir kaçış hem de harcama sisteminin devamını sağlayan bir yapı: “Taraftar, hayatında tutunacak birkaç şeyden biri olarak futbolu görüyor. Bu bir kaçış alanı olabilir ama aynı zamanda bu kadar para harcayan sistemin devamlılığını da sağlıyor.”
Yeni sezon, eski düzen
Süper Lig’de yeni sezon, tıpkı geçen yıllarda olduğu gibi büyük paralar, derin yapısal sorunlar ve düşük futbol kalitesiyle başlıyor. Transferler konuşuluyor, tartışmalar sürüyor ama temel sorunlar değişmiyor.
