İlke TV’de yayınlanan Güncel Yorum programında değerlendirmelerde bulunan Kürt Çalışmaları Merkezi Genel Müdürü Reha Ruhavioğlu, çözüm sürecinin sağlıklı ilerlemesi için geniş toplumsal desteğin zorunlu olduğunu söyledi. Ruhavioğlu, “Bu süreci toplumsallaştırmak ve kazasız belasız tamamlamak istiyorsanız toplumun tamamının desteğine ihtiyacınız var” dedi.
Ruhavioğlu, Ekrem İmamoğlu’nun toplumun farklı kesimlerini ikna edebilecek bir aktör olduğuna dikkat çekerek, hükümetin baskı politikalarının sürece zarar verdiğini belirtti: “Ekrem İmamoğlu Trabzon’daki kaygılı insanları ikna edebilecekken siz Anadolu’daki destekçilerini baskıyla süreçten uzaklaştırıyorsunuz.”
Selahattin Demirtaş’ın dokuz yıldır cezaevinde olduğunu hatırlatan Ruhavioğlu, mevcut siyasi ve hukuki koşulların Demirtaş’ın tahliyesini mümkün kılmasına rağmen adım atılmamasının sürece büyük zarar verdiğini söyledi: “Demirtaş’ın hapiste geçirdiği her saniye devlete alacaklı bir saniyedir. Bütün yıldızlar dizilmişken tahliye edilmemesi sürecin kendisine kötülük. Devlet Bahçeli bile tahliyesini istemişken hâlâ bırakılmıyorsa Kürt toplumu doğal olarak ‘bu süreç nasıl güven verebilir?’ diye soruyor.”
Ruhavioğlu, AK Parti’nin Kürt meselesine ilişkin talepleri küçük parçalara bölerek geciktirdiğini ifade etti: “Bir talep 40 farklı gündeme ayrılıyor. İtiraz, istinaf, AHİM derken onlarca adım saymak zorunda kalıyoruz. Erdoğan’ın talepleri küçük adımlarla karşılama siyasetine dönmüş durumda. Fakat artık Demirtaş’ın tahliyesi sadece bir zamanlama meselesi.”
Ruhavioğlu, CHP’nin sürece dair topluma güçlü bir alternatif sunması gerektiğini belirtti: “Toplum şunu diyebilmeli: Bu mesele Erdoğan’la çözülebilir ama yine de CHP’ye oy verebiliriz. CHP’nin bazı unsurları, sürecin başarıya ulaşmasının Erdoğan’ın yeniden seçilmesine yarayacağı kaygısıyla geri duruyor.”
Ruhavioğlu, Ekrem İmamoğlu hakkındaki dava ve tutuklama tartışmalarının da sürecin sağlıklı ilerlemesini zorlaştırdığını dile getirdi: “İstanbul gibi bir metropolün belediye başkanı bu iddialarla nasıl hapiste olabilir? Kendi partisinin seçmeninin yarısı bunun siyasi bir süreç olduğunu biliyor.”
Son olarak Ruhavioğlu, AK Parti’nin hem Kürt meselesine dair yürüttüğü siyasi süreci hem de kendi siyasi hesaplarını birbirine karıştırmaması gerektiğini vurguladı: “İmamoğlu ile ilgili yürütülen süreç, Kürt meselesine dair sürecin üzerine stres ve baskı olarak biniyor.”




