• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Suriye’de cihatçıların ele geçirdiği Hama neden önemli?

Suriye’de cihatçıların ele geçirdiği Hama neden önemli?

Stratejik konumu, tarihi zenginliği ve savaşların izleriyle Suriye’nin kritik bir kenti olan Hama’nın önemi nedir?

Suriye’de cihatçıların ele geçirdiği Hama neden önemli?
Suriye’de cihatçıların ele geçirdiği Hama neden önemli?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 6 Aralık 2024 23:03

Perşembe günü, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı grupların stratejik bir konumda yer alan Hama’nın iç kesimlerine doğru ilerlediği belirtilirken, Suriye ordusundan yapılan açıklamada yoğun çatışmaların ardından cihatçıların kente girdiği duyuruldu.

Suriye ordusundan konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre, böylece cihatçı gruplar Hama’da da kontrolü sağlayıp Şam’dan önceki son kale olan Humus’a dayandı.

Esad rejimi, 2011’de iç savaşın başlamasından bu yana Hama’daki kontrolü ilk kez kaybetti.  Halep, Humus ve Şam’ı birbirine bağlayan Hama, stratejik öneme sahip bir yol üzerinde bulunuyor.

Peki, Hama’nın hem antik hem modern tarihte ve hem de günümüzde önemi nedir?

Hama’nın tarihi

Hama, Suriye’nin antik yerleşimlerinden biri olup, tarihi çok eski zamanlara, Taş Devrine kadar uzanır.

M.Ö. 11. yüzyılda Aramiler tarafından yönetilen bu şehir, o dönemde “Hamath” olarak bilinirdi. Hama, daha sonra M.Ö. 7. yüzyılda Asurlar, Persler, Makedonyalılar ve Yunanlılar tarafından yönetilmiş ve Seluokos hanedanı döneminde, M.Ö. 2. yüzyılda “Epifanya” adı verilmiştir. Brittanica Ansiklopesine göre Bizans döneminde kente yeniden orijinal adına daha yakın olan “Emath” deniliyordu.

Müslümanlar, M.Ö. 7. yüzyılda Hama’yı fethederek bölgeyi kontrol altına almışlardır. Haçlılar 1108’de Hama’yı ele geçirip, 1115’te Müslümanlar tekrar şehri geri almışlardır. Şehir, 1175’teki büyük depremle yıkılmış ve 1188’de Selahaddin Eyyubi tarafından alınmıştır. Hama, 1300’de Memlükler, 12. yüzyılın başlarında ise Osmanlılar tarafından yönetilmeye başlanmıştır.

Fransız güçlerinin 1946’da Suriye’den çekilmesi ve Suriye’nin bağımsızlık kazanmasının ardından, Hama Suriye’nin bir parçası haline gelmiştir.

Hama’nın kültürel mirasları

Hama’nın su değirmenleri kentin sembolü ve kültürel mirası. Değirmenler, nehirden su çekip, kıyıdaki meyve bahçelerinin sulanmasında kullanılıyor. Hama “Su Değirmenlerinin Anası” lakabını da buradan alıyor. Hatta bazı değirmenler bugün bile hala çalışıyor.

Hama, sadece su değirmenleriyle değil, aynı zamanda antik kalıntıları, camileri, tarihi yapıları ve doğal peyzajı ile de dikkat çeker. Şehir, geçmişten günümüze pek çok medeniyetin izlerini taşır.

Antik tarihte Hama, Mezopotamya ve Akdeniz dünyası arasındaki önemli bir kavşak noktasıydı. Romalılar, Bizanslılar ve Araplar döneminde çeşitli kültürler ve medeniyetler bu topraklarda izler bırakmıştır. Şehirdeki antik yapılar ve kalıntılar, bu zengin geçmişin izlerini taşır. Özellikle Hama’da bulunan eski kaleler ve anıtlar, şehrin binlerce yıllık geçmişine tanıklık eder.

Modern dönemde ise Hama, savaşın ve iç karışıklıkların izlerini taşımaktadır. Ancak 1982’deki Hama Katliamı, şehir tarihinin karanlık sayfalarından biridir. Esad rejimi tarafından gerçekleştirilen bu katliam, şehirde büyük bir yıkıma yol açmış ve binlerce kişinin ölümüne neden olmuştur. Hama Katliamı, şehirdeki toplumsal yapıyı ve halkın hafızasında derin bir iz bırakmıştır.

1982 Hama Katliamı 

1982 Hama Katliamı, Hafız Esad yönetiminin Müslüman Kardeşler öncülüğündeki silahlı hareketi bastırmak amacıyla başlattığı yoğun askeri operasyonlarla gerçekleşmişti. Hama, 27 gün süren saldırılarda ağır bombalamalara ve toplu infazlara maruz kalmıştı. Kentin üçte biri yıkılmış, on binlerce kişi hayatını kaybetmiş veya yerinden edilmişti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, hayatını kaybedenlerin sayısının 5 ila 10 bin arasında olduğunu tahmin ediyor. Uluslararası Af Örgütü her iki taraftaki ölü sayısını 25 bin olarak açıklıyor. Suriye İnsan Hakları Ağı’na göreyse ölü sayısı tahmini 40 bin dolayında. Bu sayıya ölen militanlar ve askerler dahil değil.

Hama ve Suriye savaşı

2011’de Suriye İç Savaşı’nın ilk günlerinde Hama’da Suriye lideri Beşar Esad’ın yönetimine karşı bazı gösteriler yapıldı. Gösteriler bastırıldı, önemli noktalara ve meydanlara güvenlik kordonları kuruldu.

Kentte belki de en kaydadeğer olay 3 Haziran 2011’de, güvenlik güçlerinin hükümet karşıtı protestoculara ateş açıp, muhalif hak örgütleri ve görgü tanıklarına göre 70’ten fazla kişiyi öldürmesiyle yaşandı.

Hama, savaşın ilk yılında ülke genelinde görülen muhalif gösteriler dalgasının bir parçası olsa da, kentte daha sonra Halep’te olduğu gibi yoğun bir silahlı çatışma yaşanmadı.

Dünya Bankası’nın 2017’deki tahminlerine göre kentin meskun altyapısının % 6’sı zarar gördü. Bu, diğer kentlere göre çok daha az bir orandı.

Hama Vilayeti

Hama kentinin merkezi olduğu Hama Vilayeti’nin kırsal kesimlerinde ise durum biraz farklıydı. Bu bölgeler savaş yıllarında çatışmalara sahne oldu, özellikle kuzey ve batı tarafları. Vilayetin doğusunun bazı yerleri 2016’da IŞİD’in kontrolündeydi, ancak çoğunluğu savaşın büyük kısmında Suriye hükümeti güçlerinin elindeydi.

Hama Vilayeti, Suriye’nin orta batısında geniş ve farklı halkların yaşadığı bir yer. Vilayetin sınırları, Suriye kıyısındaki dağların bir kısmını içine alıyor ve kuzeyde Asi Nehrine paralel uzanıp, Ghap Düzlüğü’nün çoğu yerini kapsıyor .

Hama Vilayeti’nin yüzölçümü 10,2 bin kilometre kare. Yani Lübnan’ın yüzölçümünden çok az daha küçük. Kuzeyde İdlib ve Halep, kuzeydoğuda Rakka, doğu ve güneydoğuda Humus ve batıda Lazkiye ve Tartus ile komşu.

Vilayetin savaştan önce, 2010 yılındaki nüfusu Suriye Merkezi İstatistik Bürosu’nun tahminlerine göre 1,6 milyon kişiydi. Ancak BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) 2021’deki tahminlerine bu sayı 2,5 milyon kişiye yükseldi.

Sünni çoğunluğa ek olarak vilayette Aleviler, İsmaililer, Hristiyanlar ve Şiiler gibi diğer dini gruplar da yaşıyor.

Kral Faysal Araştırma ve İslami Çalışmalar Kerkezi’nin araştırmasına göre 2016’nın sonu itibarıyla vilayetin nüfusunun % 61’i Sünnilerden, % 19’u Alevilerden, % 12’si İsmaililerden, %2’si Hıristiyanlardan, % 1’i de Şiilerden oluşuyordu.

Aleviler Hama Vilayeti’nin batı bölgelerinde, İsmaililer doğudaki Salamiye ve batıdaki Masyaf’ta yoğunlaşırken, Hıristiyanlar Hama kenti ve vilayetin kuzeybatısındaki Muharda ve Sukaylabiye ile Hama kentinin güneyindeki Kafr Bahm’da yoğun.

Vilayet idari olarak da beş bölgeye ayrılıyor ve Salamiye, Masyaf, Taybat el İmam, Muharda, Sukaylabiye, Suran ve Halfaya gibi büyük kent ve kasabalardan oluşuyor. (BBC)