• Ana Sayfa
  • Dosya
  • Suriye’de tartışmalı seçimlere doğru: 5 Ekim’de yapılacak

Suriye’de tartışmalı seçimlere doğru: 5 Ekim’de yapılacak

Esad sonrası ilk parlamento seçimleri 5 Ekim’de yapılacak. Geçici Şam yönetimi Başkanı Ahmed Şara uluslararası arenada meşruiyet arayışını sürdürürken, seçimlerin kapsayıcılığı ve demokratikliği ciddi tartışmalara yol açıyor.

Suriye’de tartışmalı seçimlere doğru: 5 Ekim’de yapılacak
  • Yayınlanma: 3 Ekim 2025 15:53
  • Güncellenme: 3 Ekim 2025 16:51

Suriye, 14 yıllık iç savaş ve Aralık 2024’te Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından 5 Ekim’de sandık başına gidiyor. Geçici hükümet başkanı Ahmed Şara, kısa süre öncesine kadar “Ebu Muhammed el Colani” kod adıyla Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) lideri olarak tanınıyordu. Esad’ın devrilmesiyle gerçek kimliğiyle sahneye çıkan Şara, kısa sürede geçiş hükümetinin başına geçti. Bu dönüşüm, bir ‘terör örgütü’ liderinden uluslararası platformlarda devlet başkanı sıfatına uzanan sıra dışı bir kariyer sıçraması olarak yorumlanıyor.

Uluslararası meşruiyet arayışı

Şara, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayla 1967’den bu yana Suriye’yi ‘cumhurbaşkanı’ düzeyinde temsil eden ilk kişi oldu. Şara’nın Genel Kurul’da söylediği “Suriye, dünya ulusları arasındaki hak ettiği yeri geri alıyor” sözleri uluslararası kamuoyunda dikkatle izlendi.

Bununla birlikte seçim süreci, Şara için meşruiyetin en kritik testi olacak. Uluslararası gözlemciler, seçimlerin şeffaf ve kapsayıcı olmaması halinde bu meşruiyet arayışının boşa çıkabileceği görüşünde.

Merkezi atamalar

Şara yönetimi, 2025 başında ulusal diyalog konferanslarıyla başlayan süreci kısa sürede merkeziyetçi bir yapıya dönüştürdü. Mart 2025’te ilan edilen geçici anayasa, Şara’ya bakanları ve yasama organının önemli kısmını doğrudan atama yetkisi verdi. Haziran 2025’te kurulan 11 üyeli Yüksek Seçim Komitesi de Şara’nın kararnamesiyle belirlendi.

Geçici hükümetin ‘Halk Meclisi’ olarak adlandırdığı parlamento seçimlerinde oy verme işlemleri 5 Ekim sabahı saat 09.00’da başlayacak ve akşam 16.00’da sona erecek. Ardından oy sayımına geçilecek.

Yaklaşık 210 sandalyeli meclisin üçte biri doğrudan Şara tarafından atanacak. Geri kalan sandalyeler ise yine onun atadığı alt komiteler tarafından belirlenecek. Bu yapı, halkın doğrudan temsil hakkını fiilen ortadan kaldırıyor.

Süveyda ve Kuzey ve Doğu Suriye’de seçimlerin iptal edilmesi, bu bölgelerde atamaların yapılacağı öngörüsünü güçlendiriyor.

Yüksek Seçim Komitesi: ‘Geleneksel seçim yapmıyoruz, geçiş dönemi modeli uyguluyoruz’

Yüksek Seçim Komitesi Başkanı Muhammed Taha El Ahmed, ilk basın toplantısında seçimlerin doğasına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. El Ahmed, “Geleneksel seçimler düzenlediğimizi iddia etmiyoruz. Aksine, seçimler geçiş döneminin gerçekliği ve ulusal sorumluluğun dayattığı bir yolu izliyor” demişti.

Komitenin hazırladığı taslağın, temsiliyeti dışlamadan garantileyen ve yetkinliği toplum temsiliyle dengeleyen bir geçici seçim sistemi sunduğunu belirten El Ahmed, milletvekillerinin yüzde 70’inin yetkili adaylardan, yüzde 30’unun ise ‘ileri gelenlerden’ oluşacağını açıkladı.

Muhammed Taha El Ahmed

Şeffaflık ve teknik altyapı sorunları

Seçimlerin teknik altyapısı da ciddi sorunlarla karşı karşıya. Nüfus kayıtları, seçmen listeleri ve kimlik belgeleri halen tamamlanmamış durumda. Seçimlerde Esad döneminde yapılan 2011 nüfus sayımı verileri esas alınacak. Bu eksiklikler, doğrudan seçimleri imkânsız kılıyor. Yönetim, bu nedenle atama sistemini “zorunlu” hale getirdiğini savunsa da muhalifler bunun halkın iradesini dışlayan bir yöntem olduğunu belirtiyor.

Yerel STK’ların yürüttüğü seçmen farkındalığı kampanyaları daha çok vitrin işlevi görüyor. Uluslararası gözlemcilerin seçim sürecini izlemesine izin verilse de, bu mekanizmaların etkisinin sınırlı olacağı ifade ediliyor.

‘Kuzey ve Doğu Suriye halkı seçim sürecinin dışında bırakılıyor’

23 Ağustos’ta seçim komiserliğinin Süveyda ile Kuzey ve Doğu Suriye’de seçimleri iptal etmesi tepkilere yol açtı. Özerk Yönetim yaptığı yazılı açıklamada, bu kararın Suriye halkının yarısını sürecin dışında bıraktığını belirtti. Açıklamada, “Bu dönemde seçim yapılması Suriyelilerin yarısını sürecin dışında bırakma girişimidir” denildi.

Beş milyondan fazla insanın yaşadığı Kuzey ve Doğu Suriye’nin ülkenin en güvenli bölgelerinden biri olmasına rağmen seçim dışı bırakılmasının “halkı reddetme politikasının bahanesi” olduğu kaydedildi. Özerk Yönetim, “Tek taraflı dayatmaları reddediyoruz ve bu kararlara uymayacağız” diyerek uluslararası topluma ve BM’ye seçimleri tanımama çağrısı yaptı.

Güneyde istifalar ve protestolar

Kuneytra ve Deraa’da seçim komitelerinde yaşanan istifalar, seçim sürecinin meşruiyetini daha da tartışmalı hale getirdi. Komitelere eski rejimle bağlantılı veya yolsuzlukla ilişkilendirilen isimlerin atanması, yerel düzeyde tepkilere yol açtı. Bazı muhalif adayların dışlanması, aşiretlerin ve sivil toplum temsilcilerinin protesto çağrılarını artırdı.

Kadın hareketlerinden itiraz

Seçimlerin kapsayıcılığı sadece Kürtler, Aleviler ve Dürziler tarafından değil, kadın hareketleri tarafından da sorgulanıyor. Suriye’nin Geleceği Partisi Eşbaşkanı Kawthar Doko, parlamentodaki yüzde 20 kadın kotasının yetersiz olduğunu, gerçek bir demokratik sistem gerektiğini söyledi.

Kawthar Doko

Kongra Star sözcüsü Amina Ossi ise, Şam merkezli geçici hükümetin “kadınların hayatına her alanda müdahale ettiğini” belirterek, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların mücadelesiyle kurulan özyönetimi örnek gösterdi. Ossi, “Kadınların sesi duyulmadıkça kurulacak hiçbir devlet meşru olamaz” dedi.

Muhalefetin perspektifi

Nidaa el-Balad hareketi koordinatörü Muhammed İssa, seçimlerin “ulusal çıkarlara hizmet etmediğini” savundu. Ona göre gerçek bir parlamento, ancak tüm Suriyelilerin katılacağı ulusal bir konferansla oluşturulabilir. Aksi halde seçimler, mevcut krizi derinleştirmekten başka bir sonuç doğurmayacak.

Muhammed İssa

Ekonomi ve yaptırımlar gölgesinde seçim

Şara, BM kürsüsünde Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunmuştu. AB ve ABD bazı yaptırımları kaldırmış olsa da, 2019 tarihli Sezar Yasası yürürlükte. Uzmanlara göre Şara’nın acilen mali kaynaklara ihtiyacı var, aksi halde ekonomik toparlanma mümkün değil.

Ancak uluslararası yardım bütçelerindeki kesintiler, Suriye için fon bulunmasını zorlaştırıyor. Heinrich Böll Vakfı Ortadoğu Direktörü Bente Scheller, “Bu fırsat uluslararası yardım krizine denk geldi” diyerek riskin altını çiziyor.

Ne olmuştu?

Aralık 2024: Esad devrildi, Ahmed Şara geçici cumhurbaşkanı ilan edildi.

Mart 2025: Geçici anayasa ilan edildi, Şara’ya geniş yetkiler tanındı.

Haziran 2025: 11 üyeli Yüksek Seçim Komitesi kuruldu.

Ağustos 2025: Kuzey ve Doğu Suriye ile Süveyda’da seçimlerin iptal edildiği açıklandı.

5 Ekim 2025: Esad sonrası dönemin ilk parlamento seçimleri yapılacak.

 

(DW, Nûmedya, ANHA)