• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Suriye’de üç gündür çatışmalar devam ediyor: En az 240 ölü

Suriye’de üç gündür çatışmalar devam ediyor: En az 240 ölü

Suriye’nin sahil kentlerinde son 3 gündür yaşanan çatışmalarda sivillerin de aralarında bulunduğu en az 250 kişi hayatını kaybetti. Alevilerin çoğunlukta olduğu Lazkiye kentinde onlarca kişinin Suriye güvenlik güçleri tarafından infaz edildiği belirtildi.

Suriye’de üç gündür çatışmalar devam ediyor: En az 240 ölü
Suriye’de üç gündür çatışmalar devam ediyor: En az 240 ölü
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 8 Mart 2025 11:15
  • Güncellenme: 8 Mart 2025 16:04

Suriye’nin güney ve sahil kentlerinde son üç gündür çatışmalar sürüyor. Lazkiye, Tartus ve Hama’da, Suriye geçiş hükümetine bağlı güçler ile silahlı gruplar arasında çıkan çatışmalarda şu ana kadar en az 250 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında siviller de bulunuyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) raporuna göre, Suriye geçiş hükümetine bağlı güvenlik güçlerinden 50, eski rejim ordusundan 45 olmak üzere en az 95 asker öldü. Raporda yer alan bilgilere göre, Lazkiye’de 76, Tartus’ta 60 ve Hama’da 6 olmak üzere toplam 142 sivil hayatını kaybetti.

AFP haber ajansının haberine göre, SOHR, sivillerin ‘beş ayrı katliamda’ öldürüldüğünü belirterek, “Kurbanların büyük bir çoğunluğu Savunma ve İçişleri Bakanlığı ile bağlantılı unsurlar tarafından infaz edildi” ifadelerini kullandı.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) ise ölü sayısının en az 225 olduğunu bildirdi. Suriye’deki geçici yönetimin İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Suriye devlet haber ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada, ‘bireysel ihlallerin’ olduğunu söyleyerek bunlara bir son verme taahhüdünde bulundu.

Bölgeye askeri sevkiyat

Şam güçleri, Lazkiye ve Tartus’un kırsal bölgelerine yoğun askeri sevkiyat gerçekleştirdi. Taraflar, birbirlerini sivilleri katletmekle suçluyor. Edinilen bilgilere göre, saldırılarda evlerde ateşe verildi, Şu ana kadar taraflardan çatışmaların sonuçlarına göre resmi bir açıklama yapmadı. Çatışmaların patlak verdiği Humus, Lazkiye ve Tartus’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bölgedeki çatışmalar devam ediyor. Bu durumun insani bir felakete yol açabileceği belirtiliyor.

Aleviler tedirginlik içinde

BBC Newshour’a konuşan bir Suriyeli, yaşanan şiddetin Alevi toplumunu ‘bir dehşet hali içinde’ bıraktığını anlattı. Misilleme korkusuyla isminin verilmesini istemeyen Suriyeli, “Öyle korkuyorlar ki, şok içindeler. Onlara yardım etmeye, onları korumaya hazır bir devlet ya da hükümet yok” dedi.

BM’den ‘derinden endişeliyiz’ açıklaması

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen de yaşananlara ilişkin açıklamasında, çatışma ve ölüm haberleri karşısında ‘derinden endişeli’ olduğunu belirterek tüm taraflara ‘gerilimi daha da alevlendirecek, çatışmayı tırmandıracak, etkilenen toplumların acılarını daha da artıracak, Suriye’yi istikrarsızlaştıracak, güvenilir ve kapsayıcı bir siyasi geçişi tehlikeye atacak eylemlerden kaçınma’ çağrısında bulundu.

Öldürülenlerden en az 20’si Alevi

Reuters haber ajansının aktardığına göre, SOHR ve Aleviler de bölgedeki kaynaklarına ve olay yerinden çekilen görüntülere atıfla, öldürülen kişilerin en az 20’sinin El Muhtariye Alevi kasabasında yaşayan erkekler olduğunu belirtti. Kasabadan yansıyan görüntülerde, bazıları kanlar içinde en az 20 erkeğin bir yol kenarında yerde yattığı görüldü. Reuters, videodaki yeri doğrularken, videonun ne zaman ve kim tarafından çekildiğini doğrulayamadığını anlattı. Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla konuşan Aleviler, yaşanan infazlardan Suriye’de yönetimi devralan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetimini sorumlu tuttu.

İki Alevi kaynağın aktardığına göre, önde gelen Alevi din insanlarından 86 yaşındaki Şeyh Şaban Mansu, Suriye’nin batısındaki Sahlab köyünde oğluyla birlikte öldürüldü.

HTŞ öncülüğündeki cihatçı güçlerin 8 Aralık 2025’te başkent Şam’ın kontrolünü ele geçirmesiyle Beşar Esad yönetiminin yıkılmasından bu yana özellikle Humus ve Lazkiye’deki Alevi toplumu şiddet ve saldırılara maruz kaldığını ifade ediyor. Alevi din insanlarının oluşturduğu Alevi İslami Konseyi de ülkede yaşanan son şiddet olaylarından hükümeti sorumlu tutarak ‘Suriyelileri terörize etmek ve öldürmek için “rejim kalıntıları” ile mücadele bahanesiyle’ sahil bölgelerine savaşçıların gönderildiğini belirtmiş, bölgenin Birleşmiş Milletler’in (BM) koruması altına alınması çağrısında bulunmuştu.

Ahmed Şara’dan ilk açıklama

Öte yandan, Suriye’deki geçiş başkanı Ahmed El Şara da Lazkiye’de yaşananlara dair bir video mesaj yayınladı. Şara, Devlet Başkanlığı Medya Ofisi tarafından yayınlanan mesajda, Esad yönetimine işaret ederek, ‘bazı rejim kalıntılarının bilmedikleri yeni Suriye’yi sınamaya kalkıştığını’ savundu. ‘Devrik rejim güçlerinin yaptıklarının şaşırtıcı olmadığını’ söyleyen Şara ‘onlara altından kalkamayacakları bir karşılık vereceklerini’ belirtti. Sahil kesiminde çatışmaların yaşandığı bölgelerde yaşayan sivillerin korunmasının görevleri olduğuna işaret eden Şara, “Uğradığımız ihanete rağmen devlet toplumsal barışın garantörü olmaya devam edecek. Buna kimsenin dokunmasına izin vermeyecek” değerlendirmesinde bulundu. Şara, çatışma bölgelerindeki tüm askeri birliklerden, yaşanan ihlallerin bir daha yaşanmaması için komutanların talimatlarına uyulmasını istedi.

Suriye’deki geçici yönetimin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdulgani de SANA’ya yaptığı açıklamada, “Durum tamamen kontrol altındadır, operasyonlar planlandığı şekilde hassasiyetle yürütülmektedir ve endişeye mahal yoktur. Devlete silah teslim etmeyi reddeden herkes, kesin ve tavizsiz bir karşılık görecektir” dedi.

MSD’den BM’ye çağrı

Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Suriye’nin birçok bölgesinde yaşanan çatışmalara ilişkin yaptığı açıklamada, mezhep veya etnik aidiyetlerine bakılmaksızın Suriyelilerin korunmasının mutlak bir öncelik olduğunu belirtti. Sivillere ve yerel kurumlara yönelik şiddeti reddettiğini belirten MSD, Şam iktidarını bu olaylar karşısında ulusal sorumluluklarını acilen yerine getirmeye ve aklıselim dile başvurmaya çağırdı.

Sivillerin ve yerel polis üyelerin hedef alınmasının bölge halkının güvenliğinin ihlali olduğunu ve derhal durdurulması ve kınanması gereken eylemler olduğunu belirten MSD, Suriye ve komşu ülkelerdeki tarihin acı tecrübelerinin tekrarlanmaması için gerginliğin nedenlerinin militarizm ve mezhep çatışmalarından uzak, ciddi ve sorumlu bir diyalogla çözülmesi çağrısında bulundu.

MSD, artan ve büyüyen gerginliğin Suriye’yi yeniden şiddet sarmalına sürükleyebileceği uyarısında bulunarak, kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak için tüm aktif politikacıları gerçek bir ulusal diyaloğa girmeye çağırdı.

MSD, faillerin hesap vermesini sağlayacak bir geçiş adaleti mekanizmasının kurulması ve ulusal uzlaşı için net bir sürecin oluşturulması gerektiğini belirtti.

MSD, BM’yi Suriye’deki tüm tarafların ateşkese uymasını gerektiren kararlar yayınlayarak daha ciddi ve sert tutumlar sergilemeye ve Suriye’deki genel siyasi süreci desteklemeye çağırdı.