• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Suriye’de yeni dönem: Güvenli geri dönüşler nasıl gerçekleşecek?

Suriye’de yeni dönem: Güvenli geri dönüşler nasıl gerçekleşecek?

Ülkede halen güvenliğin sağlanamaması, “Esad’sız iç savaş” öngörüleri, İsrail ordusunun saldırıları, cihatçı güçlerin süren tehdidi, Suriyeli göçmenlerin güvenli/gönüllü geri dönüşlerinin önündeki en önemli engeller. 

Suriye’de yeni dönem: Güvenli  geri dönüşler nasıl gerçekleşecek?
Suriye’de yeni dönem: Güvenli  geri dönüşler nasıl gerçekleşecek?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 10 Aralık 2024 11:22

Suriye’de 53 yıllık Esad rejiminin devrilmesinin ardından ülkedeki yeni dönem belirsizliğini korurken, savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan göçmenlerin güvenli ve gönüllü geri dönüşleri tartışma konusu oldu.

Ülkede halen güvenliğin sağlanamaması, “Esad’sız iç savaş” öngörüleri, İsrail ordusunun saldırıları, cihatçı güçlerin süren tehdidi, Suriyeli göçmenlerin güvenli/gönüllü geri dönüşlerinin önündeki en önemli engeller.

Güvenli, gönüllü ve onurlu bir geri dönüş

Uzmanlara göre de geri dönüşler için henüz erken bir dönemdeyiz. BBC Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Murat Erdoğan, toplumdaki bu beklentinin ‘çok riskli’ olabileceğini belirtti ve “Bir hareketlilik yaşanacak ama herkesin beklediği gibi, milyonlarca insanın bir anda çekip gitmesini beklemiyorum. Bir süre sonra bu beklenti gerçekleşmezse – ki bunun da sınırlı gerçekleşeceğini düşünüyorum – o zaman yeni bir gerginlik ortamı ortaya çıkabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır ise en iyi ihtimalle bir yıl içinde, gerekli hazırlıklar sağlandığı takdirde, “kademeli dönüş” gerçekleşeceğini öngörüyor ve güvenli, gönüllü, onurlu bir geri dönüşe vurgu yapıyor:

“Suriye’de henüz hem güvenlik hem de günlük hayatı idame ettirmek açısından birtakım riskler var. Uluslararası kabul görmüş bir hükümetin Şam’da işbaşı yapması lazım. Geri dönüşlerin güvenli, gönüllü ve onurlu olması lazım.”

Halen Türkiye’de yaşayan ve geri dönmeyi düşünen göçmenlerden biri olan ve Hatay’da yaşayan kimya mühendisi İbrahim ise, 13 yıldır savaş yaşayan Suriye’de gerçekleşen yıkıma işaret ederek “Bazı bölgelerde ev, okul kalmadı; elektrik ve su bile olmayan köyler var. Dönecek hiçbir şeyi kalmamış çok fazla insan var. Halep gibi büyükşehirler bile kötü durumda. Ama bu ülke 13 yıllık bir savaştan çıktı ve her şeyin bizim için hazır olmasını bekleyemeyiz. Suriye halkı olarak, yavaş yavaş her şeyi yeniden yapmaya çalışacağız” diyor.

Suriye’de siyasi istikrar belirsizliği 

Suriye’de siyasi istikrar belirsizliği ise sürüyor. Tartışılan geçiş hükümetinin içereceği toplumsal ve siyasal kesimler, HTŞ’nin iktidarı paylaşma konusunda alacağı tutum, küresel devletlerin Suriye’de yeni döneme dair yaklaşımları bu belirsizliğin önündeki soru işaretleri olarak duruyor.

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır “Esad’ı deviren gruplar çok çeşitli ve aralarında çatışmalar olabilir. İlk olarak siyasi istikrarı görmemiz lazım” sözleriyle ülkede sürmekte olan siyasi istikrarsızlığa işaret ediyor.

Dünkü kabine toplantısı ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye istikrara kavuştukça “gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli” geri dönüşlerin artacağını söyleyerek, yığılmaları önlemek için Yayladağı Sınır Kapısı’nın da açıldığını söyledi.

Yayladağı Sınır Kapısı’nın karşısındaki Keseb, Esad rejimi güçlerinin kontrolündeydi ve 2013’ten bu yana kapalıydı. Esad güçlerinin çekilmesiyle sınır kapısı da açıldı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da “Suriyelilerin güvenli ve gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu ve bu konuda çalışmalara başladıklarını belirtti.

Geçici koruma uygulaması sonlandırılacak mı? 

Suriye’de 2011’de iç savaşın başlamasının ardından Türkiye hükümeti Suriyeli göçmenlere 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91. maddesine istinaden 22 Ekim 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Geçici Koruma Yönetmeliği” sağladı. Bu yönetmeliğe göre, göçmenlerin ‘istekleri dışında Suriye’ye geri gönderilmemeleri güvence altına alındı.

Esad rejiminin sonlanarak savaşın ‘fiilen’ bitmesinin ardından geçici koruma statüsünün sonlandırılıp, sonlandırılmayacağı da sorusu da ortada duruyor. Bu yetkinin Bakanlar Kurulu’nda olduğunu hatırlatan Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Avukat Onur Özcan Yeniay kırılgan ve dezavantajlı gruplarla ilgili özel çalışma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Cumhuriyet’e konuşan Yeniay, “Bakanlar Kurulu, geçici koruma rejiminin sonlandırıldığı kararını verir ve geri dönüşlerle alakalı takvim belirleyebilir. Böylece hukuk zemininde bir sorun yaşanmaz. Ancak geri gönderme aşamasında insan hakları ihlallerinin olup olmadığının gözlemlenmesi gerekiyor” dedi.

Onur Özcan Yeniay, Türkiye’deki geçici koruma uygulamasının sona ermesi halinde ise uluslararası korumanın devreye girebileceğini belirtti.