Suriye’nin yeni ordusunda yabancı savaşçı endişesi

Birçok cihatçının üst düzey görevler dahil resmi makamlara atanması, yeni yönetimin niyetlerine ilişkin, bazı hükümetleri ve Suriye vatandaşlarını endişelendiriyor.

Suriye’nin yeni ordusunda yabancı savaşçı endişesi
Suriye’nin yeni ordusunda yabancı savaşçı endişesi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 31 Aralık 2024 16:15
  • Güncellenme: 31 Aralık 2024 16:17

Suriye’nin yeni yöneticileri, cihatçıları profesyonel bir orduya dönüştürmeye çalışırken ülkenin silahlı kuvvetlerindeki çeşitli görevlere bazı yabancı savaşçıları yerleştirdi.

Reuters haber ajansına konuşan iki Suriyeli kaynak, Uygurlar’ın, bir Ürdünlü’nün ve bir Türk vatandaşının bu isimler arasında yer aldığını söyledi.

Birçok cihatçının üst düzey görevler dahil resmi makamlara atanması, yeni yönetimin niyetlerinden korkan bazı yabancı hükümetleri ve Suriye vatandaşlarını endişelendiriyor. HTŞ Suriye’nin büyük azınlık gruplarına karşı hoşgörü ile yönetimi taahhüt etmişti.

Suriye hükümet sözcüsü, Reuters haber ajansının atamaların ardındaki niyet konusunda yorum talebine yanıt vermedi.

Kaynaklar, Suriye Savunma Bakanlığı’nın Pazar günü duyurduğu toplam 50’ye yakın askeri kadrodan en az altısının yabancılara verildiğini söyledi.

Reuters, atanan kişilerin uyruklarını bağımsız olarak teyit edemedi.

AFP’ye konuşan İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House’un danışmanlarından Haid Haid, “Terfi edenlerin en üst yedi rütbesinin hepsinin HTŞ’den olduğu görülüyor” dedi.

Pazar günkü duyuruda iki kişiye orgeneral rütbesi verilirken, beş kişiye tuğgeneral, yaklaşık 40 kişiye de albay rütbesi verildi.

General rütbesinin verildiği isimler arasında, geçiş hükümetinde savunma bakanı olması beklenen HTŞ’nin askeri şefi Murhaf Ebu Kasra yer alıyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), atananların en az altısının HTŞ’den veya HTŞ ile bağlantılı yabancılar olduğunu söylüyor.

SOHR’un başındaki Rami Abdurrahman, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Terfi edenlerin çoğu Ahmed el-Şara’nın yakın çevresinden insanlar” dedi.

Suriye içinde kaynakları bulunan İngiltere merkezli gözlemevine göre, askeri kararnamede adı geçen Suriyeliler’in büyük çoğunluğu HTŞ’den, geri kalanı ise “müttefik gruplardan” geliyor.

Çin’in Doğu Türkistan bölgesinden gelen Türkistan İslam Partisi’nin (TİP) güçlerinin komutanı olan ve Zahid olarak da tanınan Uygur cihatçı Abdülaziz Davud Hüdaverdi, tuğgeneralliğe atandı. TİP, atama hakkında bir açıklama yayınladı. Suriye askeri kaynakları da atamayı doğruladı.

TİP’in internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Mevlan Dursun Abdüssamed and Abdülselam Yasin Ahmed adlı iki Uygur savaşçıya da albay rütbesi verilmesi kutlandı.

Suriye’de yüzlerce savaşçısı olduğu düşünülen TİP’in, Uygur Müslüman nüfusun yoğun olduğu Çin ve Orta Asya’nın bazı bölgelerinde bir İslam devleti kurmayı hedeflediği belirtiliyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan atamalar hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.

Pekin, TİP’i denizaşırı Çin hedeflerine saldırı planları yapan bir terör örgütü olarak niteliyor.

Pekin, TİP’in Çin’in denizaşırı çıkarlarını ve güvenliğini “ciddi şekilde tehdit ettiğini” ve Çin’in terörle mücadele çabalarında “temel kaygısının” grupla mücadele etmek olduğunu kaydediyor.

Arap medyası da Suriye ordusunda bazı yabancı uyruklu kişilerin görevlendirilmesine yer vererek, “Colani bazı grupların ileride kendisine karşı çıkmasını engellemek için orduda bunlara görevler veriyor” yorumunu yaptı.

Londra merkezli El Ereb gazetesi, Beşar Esad rejiminin devrilmesinden sonra oluşturulan orduya silahlı örgütlerin eski üyelerinin subay olarak atanmasına dikkat çekti. Gazetenin haberinde, “Cihatçı gruplar ve Suriye işleri uzmanı Eymen Tamimi, Uygurlu, Ürdünlü ve Türklerden 3 yabancının orduda üst düzey yönetimlere atandığını belirtti” ifadelerine yer verildi.

Haberin devamında, “Gözlemciler, Colani’nin bu grupları ve liderlerini, daha sonra kendisine karşı çıkmamaları ve onları yeni devlet kurumları içine çekmemeleri için kontrol altına almaya çalıştığı görüşünde” denildi.

Haberde, Ebu Husên El-Urduni isimli bir kişiden bahsedilirken “Suriye devrimi sırasında Amman’da sorguya çekilen cihatçı bir general” denildi.

Aynı konuyla ilgili El Quds El Erebi gazetesi de “Ebu Husê El Urduni isimli şahsın atanmasında ortaya çıkan şey, Ürdünlü Selefilerin ve Cihatçıların etkili bir role sahip olmasıdır. Ama şu ana kadar hiç kimse bu konunun güvenlik ve siyasi boyutundan haberdar değil.” değerlendirmesinde bulundu.

Şarkul Avsat gazetesi ise, “Suriye’nin etnik mozaiğinin Araplar, Türkmenler, Ermeniler ve Kürtler ile Sünni ve Şii mezhepleri, Hıristiyanlar ve Dürzilerden oluştuğuna” dikkat çekti. Haberde, “Suriye nüfusunun çoğunluğu Sünni Müslümanlardan oluşuyor. Oranları yüzde 74’ü aşıyor. İkinci Alevi mezhebi ise Suriye’nin yüzde 12’sini oluşturuyor. Üçüncü mezhep ise yüzde 10 ile Hıristiyanlıktır. Ayrıca Suriye’de Dürzilerin oranı yüzde 3’tür” bilgilerine yer verildi.

Çözüm yöntemine dikkat çeken gazete haberinde “Çözüm sosyal diyaloğun başlatılmasında ve herkesin haklarını koruyan, mezhep, ırk, çoğunluk ve etnik köken ayrımı yapılmaksızın herkese vatandaşlık hakkının güvence altına alındığı yeni bir ulusal anayasanın yazılmasında yatmaktadır” ifadelerine yer verdi.

13 yıl süren iç savaşın başlarında binlerce Sünni Müslüman yabancı, Beşar Esat yönetimine ve onu destekleyen İran destekli Şii milislere karşı savaşmak için Suriye’ye gelmişti. Bu durum, ülkedeki çatışmaya mezhepsel bir boyut kazandırmıştı.

Bazı yabancı savaşçılar kendi silahlı gruplarını kurarken, bazıları Irak ve Suriye’de toprak kazanan ve kısa bir süre  hilafet ilan eden IŞİD gibi yerleşik yapılara katıldı.

Bazı yabancı cihatçı gruplar da El Kaide ve IŞİD ile olan bağlantılarını reddettiğini iddia eden HTŞ’ye katıldı.