10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklar yönünden devam eden yargılamasının duruşması, 23 Aralık 2025’te Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. 10 Ekim Barış Derneği, duruşma öncesi, son gelişmeler, duruşmaya ilişkin bilgilendirmeler ve duruşma çağrısı üzerine basın toplantısı düzenledi. Burada açıklama yapan 10 Ekim Barış Derneği Eş Sözcüsü İshak Kocabıyık, şunları kaydetti:
“10 Ekim Ankara Garı Katliamı davası 9 senedir devam ediyor. 9 senedir gerçek anlamda adaletin tesisi için mahkemece hiçbir adım atılmadı. Aksine adalet mücadelesi yürüten, intikam değil gerçek adalet isteyen bizler kimi zaman mahkemenin huzurunu bozmaktan suçlandık, eziyet gördük. Sesimizi acımızı adalet talebimizi görmezden geldiler, duymazdan geldiler. Soruşturmanın genişletilmesi, derinleştirilmesi, IŞİD eliyle yapılan katliamların davalarıyla ilişkilendirilmesi yönündeki taleplerimizin hepsi reddedildi. En başından beri gerek avukatlarımız, gerekse de bizler bu kapsamda bir katliamın devletin güvenlik ve istihbarat birimlerinin haberi, bilgisi ve dahli olmadan yapılamayacağını söyledik, bu yönde kanıtlar deliller avukatlarımız tarafından sunuldu ve ispat edildi. Mahkeme görmezden duymazdan geldiği gibi, devletin katliamdaki rolünü, dalini, sorumluluğunu örtbas etmeye gizlemeye çalıştı.”
‘3 polis hakkında soruşturma ve yargı sürecinin başlatılması istiyor ve bekliyoruz’
“Birkaç gün önce Antep Bölge İdare Mahkemesinin verdiği karar avukatlarımızın iğneyle kuyu kazarcasına ortaya çıkardıkları gerçeklerin küçük bir parçasını da olsa açığa çıkardı. Antep Valiliği’nin ısrarla 3 polis hakkında soruşturma izni vermemesini, hukuka aykırı bularak ve 3 polisin ihbarı değerlendirmemelerini katliamda ağır sorumluluk oluşturduğuna işaret ederek kaldırdı. Bu karar çok önemli bir karardır. Bu karar sadece 10 Ekim Ankara Garı Katliamı davasını değil bütün katliam davalarını etkileyecek bir karardır. Bu kararın gereğinin yapılmasını yani 3 polis hakkında soruşturma ve yargı sürecinin başlatılması istiyor ve bekliyoruz. Avukatlarımızla ailelerimizle yaralılarımızla, dostlarımızla bunun takipçisiyiz, peşini bırakmayacağız. Bu noktada davamızın görüldüğü mahkemenin de sorumlu davranmasını 3 polisin katliamdaki rolleriniz açığa çıkarmak, yargılamayı bu noktadan ele almasını bekliyor ve talep ediyoruz.”
‘Mahkeme, firari sanıkların bulunması ile ilgili bir işlem yapmamaktadır’
“Mahkemeden bir başka beklentimiz, talebimiz de firari sanıklarla ilgilidir. 10 Ekim Ankara Garı Katliamı davası 16 firari sanık açısından devam etmektedir. Duruşmalarda özellikle firari sanıklarla ilgili taleplerimizi reddeden mahkeme, duruşma sıklığını da 6 aya çıkarmıştır. Ve şu anda mahkeme, firari sanıkların bulunması ile ilgili bir işlem yapmamaktadır. Oysa firari sanıkların nerede olduğu, nerede kaldığı bellidir. Büyük çoğunluğu Suriye’de tutuklu ya da kamplarda kalmaktadırlar. Hatta kimi zaman hastalanıp Türkiyedeki hastanelerde tedavi olmaktadırlar.”
Yetkililere seslenen Kocabıyık, konuşmalarını şöyle sürdürdü:
‘Firari sanıklar için iade işlemleri bir an önce başlatılsın’
“Suriye’de Esad rejimi yıkıldıktan sonra başkan olan HTŞ lideri Colani eski IŞİD mensubudur. Türkiye’nin Colani rejimine açık destek verdiği hepimizin bilgisi dahilindedir. Neredeyse her gün bir devlet yetkilisi Sutiye’yi ziyaret etmektedir. Bu ziyaretlerin gündem konularından biri niye firari IŞİD’lilerin iadesi olmamaktadır. Mahkeme bu firari sanıkların iadesi için niçin işlem yapmamaktadır? Görülüyor ki devlet yetkililerinin de mahkemenin de IŞİD’li katillerin yakalanıp yargılanması gibi bir isteği ve niyeti yoktur. Bu niyetsizlik ve isteksizlik bu konuda adım atmama, katliamda devletin ve görevlilerinin dahli olduğunun ortaya çıkmasını engellemek anlamına da gelmektedir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Firari sanıklar için iade işlemleri bir an önce başlatılsın.”
‘Adaletin tesis edildiği bir süreç olmazsa, barış içinde bir gelecek oluşturamayız’
Kürt meselesinin çözümü için başlatılan sürece değinen Kocabıyık, “Unutulmasın ki, 10 sene önce sürmekte olan barış sürecinin bozulmasıyla katliamları yaşadık. Türkiye en kötücül 10 senesini yaşadı. Barış sürecinin bitmesiyle beraber ortaya çıkan savaş konseptinin kefaretini bizler çok ağır ödedik. Sadece katledilerek değil, geleceğimizin yok edilmesiyle de ödedik. Şimdi tekrar bir süreç başlatıldı. Eğer bu süreç adaletin tesis edildiği, hakikatin ve yüzleşmenin ortaya konduğu bir süreç olmazsa, demokratik barış içinde bir ülke ve gelecek oluşturamayız. Bu konuda hepimize görev ve sorumluluk düşmektedir. Ama en çokta adaleti sağlamakla yükümlü olan kişi ve kurumlara düşmektedir. Antep Bölge İdare Mahkemesinin 3 polis için verdiği yargılama kararını başlatarak ve firari IŞİD’lilerin iadesini sağlayarak bu güne kadar yerine getirmedikleri görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye başlayabilirler. Adalet arayışından, barış talebinden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Katılım çağrısı
Avukat İlke Işık ise yarın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan davaya yurttaşları çağırarak, “Yarın 10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıkları için devam edecek yargılamanın duruşması var. 23 Aralık günü bu sayılan nedenlerle aslında katliamın 10. yılından sonra ilk kez kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılacak olması somut verisi ile birlikte önemli bir duruşma. Biz bütün kamuoyunu bütün Ankaralıları, emek-demokrasi güçlerini duruşmaya bir kez daha çağırmak isteriz. Çünkü 10 yıl sonra bu soruşturmanın açılabilmesine ilişkin alabildiğimiz yargı kararı aslında bu davanın takip edilmesi ile ilgili. Bu katliamla ilgili bütün sorumluların yargılanması için yan yana gelen, mücadele eden 10 yıldan fazla bir zaman geçti. Ve tek bir kamu görevlisi hakkında bile 10 Ekim Ankara Katliamı’nın sorumluklarına ilişkin soruşturma açılmamış olduğu gerçeğiyle biz devam ettik bütün sürece. Oysa ki sorumluluklar çok açıktı. Ankara’nın orta yerinde bir mitingin başlangıcında gerçekleştirilmiş olan bu IŞİD katliamının sadece IŞİD’lilerle ilgili bir sorumlulukla açıklanamayacağı çok açıktı” diye konuştu. (ANKA)




