İlke TV’de yayınlanan Medya Zamanı programında Ercüment Akdeniz ve Denizcan Abay’ın sorularını yanıtlayan TMMOB Bolu İl Temsilciliği Sekreteri Erol Perçin, Kartalkaya’da meydana gelen otel yangınına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
‘Otel bulunduğu konum itibariyle Bakanlığın sorumluluğunda’
Bölgenin turizm özel alanı olduğunu ve bu nedenle ruhsat ve denetim kararlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu belirten Perçin, “Otel bulunduğu konum itibariyle mücavir alanlar dışında, bu nedenle ruhsat kesen ve denetleme sorumluluğu olan kurum da bakanlık” dedi.

TMMOB Bolu İl Temsilciliği Sekreteri Erol Perçin
‘TMMOB olarak denetim mekanizmasının dışında bırakıldık’
Perçin, yangına ilişkin denetim süreçlerinin yetersizliğine dikkat çekerek, “2002’den beri kamusal denetim sistematik olarak zayıflatıldı. Denetim mekanizmaları, sermayenin taleplerine göre şekillendirildi. TMMOB olarak denetim mekanizmasının neredeyse tamamen dışında bırakıldık” dedi.
Perçin, itfaiyenin de denetim kararı almakla değil, denetimi kararını uygulamakla yükümlü olduğunu belirtti. Denetleme kararının da yine Bakanlık tarafından verileceğini aktardı.
Binaların yangından korunmasına dair yönetmeliklerin var olduğunu ancak uygulamada eksiklikler yaşandığını vurgulayan Perçin, otellerde itfaiyenin yalnızca talep üzerine denetim yaptığını ve sorumluluğun esasen bakanlıkta olduğunu belirtti. “İtfaiye denetleyici değil, kontrol edici organdır. Ancak otel yönetimleri denetim talep etmeden bu süreçler yürümüyor” ifadelerini kullandı.
‘TMMOB bağımsız rapor hazırlayacak’
Perçin, TMMOB’un bu süreçte bilirkişi olarak atanmadığını, savcılık tarafından talep edilen uzmanların bölgeye yönlendirildiğini söyledi. Ancak TMMOB olarak bağımsız bir rapor hazırlayacaklarını ve davaya müdahil olacaklarını açıkladı.
Kamusal denetimin güçlendirilmesinin önemine değinen Perçin, “Eğer bu tür faciaları önlemek istiyorsak, kamusal denetim anlayışını yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Bu olmazsa, kayıpların önüne geçmek mümkün değil” dedi.
Programda, Türk Tabipler Birliği ve barolar gibi meslek örgütlerinin de benzer şekilde yetki alanlarının daraltıldığı ve kamusal işlevlerinin zayıflatıldığına dikkat çekildi.