ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, geçtiğimiz hafta yaşanan yeni mezhep çatışmaları sonrası Suriye geçiş hükümeti başkanı Ahmed Şara’nın politikalarını yeniden gözden geçirip daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde uluslararası desteğini kaybetme ve ülkenin parçalanma riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
Barrack, Şara ile gerçekleştirdiği özel görüşmelerde, savaş öncesi ordu yapısına dönmesi, İslamcı endoktrinasyonun azaltılması ve bölgesel güvenlik konularında destek talep etmesi yönünde tavsiyelerde bulundu.
‘Yeni hükümet azınlıkları yönetime hızlı entegre ederek kapsayıcı olmalı’
Beyrut’ta Reuters’a verdiği röportajda, Barrack Şara’nın iktidara yükselmesini sağlayan gücünü hızlı bir şekilde kaybetme riski olduğunu söyledi. Barrack’a göre Şara, “Hızla adapte olacağım, çünkü hızlıca adapte olmazsam beni destekleyen enerjiyi kaybederim” demelidir. Başkan olarak olgunlaşarak “İzlediğim yol doğru değil ve işe yaramadığı için bundan vazgeçmeliyim” diyebileceğini belirtti.
Barrack, yeni hükümetin azınlıkları yönetime daha hızlı entegre ederek kapsayıcı olması gerektiğini söyledi. Ancak Suriye güvenlik güçlerinin Dürzi sivillere yönelik ihlallerden sorumlu olduğuna dair iddiaları reddetti. Sosyal medyada yayılan görüntülerin kolaylıkla manipüle edilebileceğine dikkat çekerek, IŞİD militanlarının hükümet askerlerinin üniformalarını kullanarak bu görüntüleri oluşturmuş olabileceğini belirtti.
“Suriye askerleri şehir merkezlerine girmedi. Yaşanan vahşetler rejim askerleri tarafından yapılmıyor, çünkü İsrail’le bu konuda anlaşma sağlandı ve askerler şehre girmedi” dedi Barrack.
‘Bu rejimin bir B planı yok, düşerse yerine gelecek yok’
13 Temmuz’da başlayan Bedevi aşireti ve Dürzi gruplar arasındaki çatışmanın kesilmesi için yapılan ateşkeste ABD arabulucu olmuştu.
Barrack, Suriye’de durumun kritik olduğunu ve ülkede İslamcı hükümete alternatif veya halef olmadığını vurguladı. “Bu rejimin bir B planı yok. Eğer rejim düşerse, birileri bunu kışkırtıyordur. Ama yerine gelecek kimse yok” dedi.
Suriye’nin Libya veya Afganistan’daki gibi daha kötü bir duruma düşme ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Barrack, ABD’nin İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırılarını desteklemediğini, bu saldırıların ülkedeki karışıklığı artırdığını söyledi.
İsrail, Suriye’yi yönetenlerin tehlikeli militanlar olduğunu öne sürerken, kendi içindeki Dürzi topluluğunun desteğiyle Suriye’deki Dürzileri koruyacağını ve hükümet güçlerinin güneybatıya girmesini engelleyeceklerini ilan etti.
‘ABD’nin arzusu istikrar’
Barrack, İsrail’e, Suriye’nin yeni Sünni liderleriyle doğrudan diyalog kurarak kaygılarını dile getirmesi çağrısında bulundu ve ABD’nin bu sürecin dürüst bir arabulucusu olabileceğini söyledi.
Şara’nın iktidara gelirken İsrail’i düşman olarak görmediğini ve zamanla ilişkilerin normalleşebileceğini işaret ettiğini belirten Barrack, ABD’nin Suriye’de siyasi düzenin nasıl olacağı konusunda dayatmada bulunmadığını; tek arzusunun adalet, istikrar, kapsayıcılık ve birlik olduğunu ifade etti.
“Eğer Suriye federal bir yapıya geçmek isterse bu onların tercihidir. Bu konuda herkesin uyum sağlaması gerekebilir” diye ekledi.
