ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’daki Anchorage kentinde, Joint Base Elmendorf-Richardson’da gerçekleştireceği zirve, dünya basınında ‘endişe ile umut’ arasında gidip gelen yorumların ve değerlendirmelerin yanı sıra, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Anchorage’a Sovyetler Birliği’ni simgeleyen “CCCP” yazılı bir sweatshirt ile gelmesi nedeniyle ‘Soğuk Savaş’ göndermesi yer aldı.
CNN International, zirveyi Trump’ın “Putin’de neyin değiştiğini anlamaya çalıştığı” bir sınav olarak nitelendirdi. Analizde, Trump’ın Putin’e yönelik öfkesinin, Rusya’nın Ukrayna’daki tutumuna bağlı olarak artabileceği vurgulandı. Haberde, Trump’ın “hızlı bir barış anlaşması” hedeflediği, ancak olumsuz bir senaryoya da hazırlıklı olduğu belirtildi. CNN, görüşmenin piyasalar üzerindeki potansiyel etkisine dikkat çekerek, jeopolitik gerilimlerin artabileceği uyarısında bulundu.
BBC, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin zirve öncesindeki açıklamalarına yer verdi. Zelenski, Ukrayna’nın herhangi bir toprak tavizi vermeyeceğini vurgulayarak, ülkesinin zirvede temsil edilmemesini eleştirdi. BBC, zirvenin Kremlin için “diplomatik bir zafer” olarak görüldüğünü, ancak Ukrayna’nın dışlandığı bir anlaşmanın “ölü doğmuş” olabileceğini belirtti.
The New York Times, zirveyi “Trump’ın dış politikada cesur ama riskli bir hamlesi” olarak nitelendirdi. Haberde, Trump’ın Ukrayna savaşını hızlı bir şekilde bitirme vaadinin, Putin’in maksimalist talepleriyle çelişebileceği belirtildi. Gazete, Zelenskiy’nin zirveye davet edilmemesinin Ukrayna’da hayal kırıklığı yarattığını ve Avrupa’da endişeleri artırdığını yazdı. Ayrıca, Trump’ın “toprak takası” önerisinin, uluslararası hukuku ve Ukrayna’nın egemenlik haklarını zedeleyebileceği vurgulandı
The Guardian, Alaska’nın sembolik önemine odaklandı ve zirvenin Soğuk Savaş dönemini hatırlatan bir atmosferde geçtiğini yazdı. Haberde, Putin’in Anchorage’a “CCCP” yazılı bir kıyafetle gelmesinin provokatif bir jest olarak görüldüğü belirtildi. Gazete, Avrupa liderlerinin, Trump’ın Putin’e taviz verebileceği endişesiyle alarma geçtiğini ve Ukrayna’nın dışlanmasının barış sürecini baltalayabileceğini ifade etti. The Guardian, ayrıca, Trump’ın “Nobel Barış Ödülü” hedefinin, diplomasiyi kişisel bir şova dönüştürme riski taşıdığını savundu.
Der Spiegel, zirve öncesi Rus ordusunun Donbass’ta ilerleyişini hızlandırarak “sahada gerçekler yaratma” çabasında olduğunu yazdı. Haberde, Putin’in Alaska’da elini güçlendirmek için askeri baskıyı artırdığı belirtilirken, Trump’ın bu taktiklere nasıl yanıt vereceği merak konusu oldu. Der Spiegel, Avrupa liderlerinin, Ukrayna olmadan alınacak kararların “meşruiyet krizi” yaratabileceğini savunduğunu aktardı. Ayrıca, Alaska’nın eski bir Rus kolonisi olması nedeniyle sembolik bir seçim olduğu ve bunun Kremlin tarafından propaganda malzemesi olarak kullanılabileceği vurgulandı.
China Daily, zirveyi “umut ve şüphelerin kesişim noktası” olarak tanımladı. Haberde, Rus Dışişleri Bakanlığı’nın, Trump ve Putin’in “ikili ilişkilerdeki tüm birikmiş sorunları” tartışacağı açıklamasına yer verildi. Çin medyası, zirvenin küresel güç dengelerini etkileyebileceğini, ancak Ukrayna’nın yokluğunun barış görüşmelerine gölge düşürdüğünü yazdı. Ayrıca, Putin’in Çin, Hindistan ve diğer BRICS ülkeleriyle zirve öncesi yaptığı görüşmelerin, Rusya’nın uluslararası destek arayışını yansıttığı belirtildi.
Hindustan Times, zirvenin Asya’daki yansımalarına odaklandı. Haberde, Putin’in Trump ile görüşmeden önce Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile yaptığı telefon görüşmesinin, Rusya’nın Asya’daki müttefiklerini bilgilendirme çabası olduğu belirtildi. Gazete, Hindistan’ın, Ukrayna savaşının enerji fiyatları ve küresel ekonomi üzerindeki etkilerinden endişe duyduğunu yazdı. Ayrıca, Trump’ın “hızlı barış” hedefinin, Hindistan’ın tarafsızlık politikasıyla uyumlu olabileceği, ancak Ukrayna’nın dışlanmasının tartışmalı olduğu vurgulandı.
CBC News, Trump’ın “24 saatte barış” vaadinin gerçekçi olmadığını, ancak Alaska zirvesinin bu hedefe yönelik bir adım olduğunu yazdı. Haberde, Trump’ın Putin’e karşı sert bir ton kullanmasına rağmen, Zelenski’nin zirveye davet edilmemesinin Ukrayna’da öfkeye neden olduğu belirtildi. CBC, Ukrayna’nın Avrupa’daki müttefiklerinin, Trump’ın Putin ile anlaşarak Ukrayna’yı taviz vermeye zorlayabileceği endişesini taşıdığını aktardı. Ayrıca, Trump’ın “toprak takası” önerisinin, Ukrayna için kabul edilemez olduğu vurgulandı.
ABC News, zirvenin “yüksek bahisli” bir diplomasi sınavı olduğunu yazdı. Haberde, Trump’ın Putin ile görüşmesinin, Ukrayna savaşını bitirme hedefiyle bağlantılı olduğu, ancak Zelenski’nin yokluğunun barış sürecini karmaşıklaştırdığı belirtildi. Avustralya medyası, zirvenin nükleer silah kontrolü gibi küresel güvenlik konularını da kapsayabileceğini yazdı. Ayrıca, Alaska’nın tarihsel bağları nedeniyle sembolik bir seçim olduğu ve bu durumun Rus medyasında nostaljik bir şekilde işlendiği aktarıldı.
The Japan Times, zirvenin Asya-Pasifik bölgesindeki etkilerine dikkat çekti. Haberde, Japonya’nın, Ukrayna savaşının küresel enerji piyasaları ve güvenlik politikaları üzerindeki etkilerinden endişe duyduğu belirtildi. Gazete, Trump’ın Putin ile görüşmesinin, Çin-Rusya ilişkilerini güçlendirebileceği ve bunun Japonya için stratejik bir risk oluşturabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Zelenski’nin dışlanmasının, uluslararası toplumda “Ukrayna olmadan karar alınamaz” ilkesine zarar verebileceği vurgulandı.
Le Monde, Avrupa liderlerinin zirveye temkinli yaklaştığını yazdı. Haberde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Zelenski ile zirve öncesi yaptığı görüşmelerde, Ukrayna’nın barış sürecinde mutlaka yer alması gerektiğini savunduğu belirtildi. Le Monde, Trump’ın “toprak takası” önerisinin, Avrupa’da uluslararası hukukun ihlali olarak görüldüğünü ve bunun Rusya’nın yayılmacı politikalarını cesaretlendirebileceğini yazdı. Gazete, Alaska’nın Soğuk Savaş dönemiyle bağlantılı sembolizminin, görüşmelere dramatik bir hava kattığını belirtti.
