DEM Parti Meclis Grup Başkanvekili Tülay Hatimoğulları, TBMM’de yaptığı grup konuşmasında, İstanbul’da yürütülen “kent uzlaşısı” soruşturmasına ve akademisyen Azad Barış’a yönelik yürütülen itibarsızlaştırma kampanyasına sert tepki gösterdi.
Hatimoğulları, “Kent uzlaşısından suç çıkarmaya çalışan savcı ya da iktidar, emin olun ki çok büyük bir yanılgı içindedir. Sanırım bunlar Zeki Alasya’nın Yasaklar Tabelası oyununu izlemiş ama yanlış sonuçlar çıkarmışlar. Kentin dinamiklerinden uzaklaşmak yasak, uzlaşı yasak ama kavga serbest. Bu iktidar, kent uzlaşısına dönük operasyonlarla aslında tam da bunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘Bu, Kürt İstanbul’da kendini temsil edemez demektir’
Hatimoğulları, “Kent uzlaşısını suç saymak, Kürt düşmanlığıdır. Bu, ‘Kürt İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de kendini temsil edemez’ demektir. Bunu kabul etmek mümkün değildir” dedi.
‘Azad Barış’a yapılan linci kabul etmiyoruz’
DEM Parti’li Hatimoğulları, kamuoyunun yakından tanıdığı Ezidi akademisyen Azad Barış’a yönelik hedef göstermelere de değinerek, “Yedi yirmi dört yandaş medya, Azad Barış üzerinden yalancı senaryolar üretip toplumu yanıltmaya çalışıyor. Bu lince kalkışanlar, emek verdiğimiz barış sürecini sabote etmektedir. Bu girişim, barış ortamını ve diyaloğu hedef almaktadır” dedi.
Azad Barış: ‘Gerçeklerin üzeri örtülemez’
DEM Parti yöneticiliği de yapmış olan Azad Barış ise yaptığı yazılı açıklamayla, kendisine ve çalışma arkadaşlarına yönelik yürütülen algı operasyonlarına tepki gösterdi.
Barış, “Belediye başkanları, akademisyenler, araştırmacılar ve siyasetçilerin hukuksuz ve asılsız iddialarla tutuklanması, halkın iradesine doğrudan bir müdahaledir. Bu saldırıyı reddediyor ve kamuoyunun vicdanına sunuyorum. Bu süreç sadece şahsıma değil, Türkiye’deki bütün muhalefeti sindirmeye yönelik bir operasyondur” dedi.
DEM Parti’nin kent uzlaşısı ve CHP’nin İstanbul İttifakı stratejilerinin demokratik yöntemler olduğunun altını çizen Barış, bu sürecin şahsıyla ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını belirtti. Barış, Sayın Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Dr. Mahir Polat ve Dr. Mehmet Ali Çalışkan’a yöneltilen suçlamaların da asılsız olduğunu vurguladı.
‘Yaptığım tüm çalışmalar mesleki kapsamda’
Azad Barış, İmamoğlu ile akademik düzeyde sınırlı temaslarının olduğunu, Resul Emrah Şahan’ın aile dostu olduğunu, Dr. Mahir Polat ile Êzidîlik ve Kadın Müzesi konularında; Dr. Mehmet Ali Çalışkan ile ise veri sunumu ve STK faaliyetlerinde görüştüğünü belirtti. “Bu temasların hiçbir siyasi ya da yasadışı yönü yoktur” dedi.
Barış ayrıca çalıştığı kurum olan Spectrum House’taki tüm meslektaşlarına yönelik algı operasyonunun da temelsiz olduğunu ifade etti.
‘Suçla bağlantım varsa ilk uçakla gelip ifade veririm’
Açıklamasında iddialara meydan okuyan Barış, “Eğer herhangi bir suç örgütüyle ya da yasa dışı finansal faaliyetle bağlantım olduğuna dair tek bir delil sunulursa, yarın ilk uçakla gelip ifade veririm. Ama böyle bir şey yok, çünkü olmadı!” diye konuştu.
‘Demokratik değerlere bağlı kalmaya devam edeceğiz’
Barış açıklamasını, “Ben ve arkadaşlarım, hakikatin ve adaletin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin onurlu akademisyenleri, aydınları ve demokratları, özgür düşünceyi ve halk iradesini kararlılıkla savunacaktır” diyerek tamamladı.
