28’inci Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Film Festivali devam ediyor. Festival kapsamında düzenlenen panelde, alanında uzman isimler bir araya geldi. Uluslararası kadın film eleştirmenleri, sinemada toplumsal cinsiyet rolleri ve sektördeki cinsiyet temelli ayrımcılık ele alındı.
Bu yıl 28 Mayıs-4 Haziran günleri arasında 28’incisi düzenlenen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, “Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikayeler” sloganıyla sinemaseverlerle buluştu. Kadın sinemacıların emeğini görünür kılmak ve sinema alanındaki üretimlerini desteklemek amacıyla düzenlenen festival, zengin programı ve dikkat çeken panelleriyle öne çıkıyor.
Festival kapsamında bugün düzenlenen “Film Eleştirisi ve Toplumsal Cinsiyet” paneli, alanında uzman isimleri bir araya getirdi. Panelin moderatörlüğünü, festival danışmanlığını da yürüten sinema yazarı Alin Taşçıyan üstlendi.
Panelin konuşmacıları arasında, Almanya’dan Bettina Hirsch, Meksika’dan Adriana Fernandez, Türkiye’den Senem Edirne ve Esin Küçüktepepınar yer aldı. Uluslararası alanda tanınan bu isimler, sinema eleştirisi ve toplumsal cinsiyet ilişkisini farklı kültürel bağlamlarda ele aldı.
Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu (FIPRESCI) üyesi olan Bettina Hirsch, Berlin Film Festivali ve Avrupa Film Ödülleri’nde jüri üyeliği yapmış deneyimli bir sinema eleştirmeni olarak panele katıldı. Yine FIPRESCI üyesi olan Adriana Fernandez, Latin Amerika sinemasını yakından takip eden, birçok uluslararası festivalde görev almış bir eleştirmen olarak dikkat çekiyor. Türk sinemasını küresel perspektiften değerlendiren ve FIPRESCI’nin önemli isimlerinden biri olan Senem Edirne, değerlendirmeleriyle panele katkıda bulundu. Sinema Yazarları Derneği Başkanı Esin Küçüktepepınar da Türkiye’de sinema yazarlığı ve toplumsal cinsiyet eksenindeki deneyimlerini aktardı.
Toplumsal cinsiyet rolleri ve sinemadaki cinsiyet temelli ayrımcılıklar
Uluslararası kadın film eleştirmenleri, sinemada toplumsal cinsiyet rolleri ve sektördeki cinsiyet temelli ayrımcılığı tartıştı. Meksikalı eleştirmen Adriana Fernandez, kadınlara yönelik önyargılı anlatıları ve sektördeki cinsiyetçi görev dağılımını eleştirirken; Alman eleştirmen Bettina Hirsch, Berlinale Film Festivali’nde kadın yönetmen oranındaki artışı umut verici buldu. Türkiye’den Senem Merdine ise sinemanın, kapitalist sistemin kadın emeğini sömüren yapısını yeniden ürettiğini vurguladı.
Eleştirmenler, kadınların yalnızca olumlu değil, çok yönlü temsiline ihtiyaç duyulduğunu belirtirken, “kadın gibi hassas” ya da “erkek gibi sert” gibi sıfatlandırmaların hâlâ sektörde var olduğuna dikkat çekti. Radyo programları ve yazılı medya üzerinden kadın ve erkek bakış açılarının karşılaştırılması gerektiği ifade edilirken, kadın eleştirmenlerin hâlâ düşük ücretlerle çalıştığı ve mesleklerinin ciddiye alınmadığı dile getirildi.
Etkinlikte ayrıca renkli kadınların görünmezliği, LGBTİ artı temsili ve aksiyon sinemasındaki erkekleşmiş kadın karakterler gibi meseleler de tartışıldı. Eleştirmenler, film eleştirisinin kültürel dönüşümde önemli bir rol oynadığına dikkat çekerek, kapsayıcı ve eleştirel bir sinema kültürünün inşası çağrısında bulundu. (ANKA)