• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Uçum’dan DEM Parti-Öcalan görüşmesi açıklaması: Devlet her türlü imkanı kullanabilir

Uçum’dan DEM Parti-Öcalan görüşmesi açıklaması: Devlet her türlü imkanı kullanabilir

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını ‘Böyle bir sürecin gerçekleşmesi halinde umut hakkı bile tartışılabilir demişti. Son derece güçlü, cesaretli, vizyoner öneriler olarak değerlendirmek gerekir’ diye yorumladı.

Uçum’dan DEM Parti-Öcalan görüşmesi açıklaması: Devlet her türlü imkanı kullanabilir
Uçum’dan DEM Parti-Öcalan görüşmesi açıklaması: Devlet her türlü imkanı kullanabilir
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 27 Kasım 2024 19:43

CNN Türk yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Uçum’un açıklamalarından öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

Ben yürütme içinde bir pozisyona sahibim 

“Ben Cumhurbaşkanımızın başdanışmanlarından biriyim, Hukuk Politikaları Kurulu’nun başkanvekiliyim. Ben yürütme içinde bir pozisyona sahibim. Zaten görevim sebebiyle AK Parti üyesi de değilim. Dolayısıyla AK Parti’nin kendi sistematik yapısı içerisinde, örgüt yapısı içerisinde bir rolüm de yok. Benim görevim Cumhurbaşkanımızın programına uygun bir biçimde hukuk politikası üretebilmek ve bu politikaları uygun bir biçimde anlatabilmekten geçiyor.”

Eleştiri hakkının kullanılması çatışma, çekişme değildir 

“Biraz siyasi magazinden hoşlanan çevrelerin ürettiği şeyler oluyor. Tabii ki söylediğim şeyleri eleştirenler olabilir, onların söylediklerini ben eleştirebilirim. Eleştiri hakkının kullanılması çatışma, çekişme değildir. Kesinlikle AK Parti temsil alanlarıyla benim bulunduğum yer yan yana durmaktır ve ortak hedefe doğru, Cumhurbaşkanımızın programını hayata geçirmeye dönük bir faaliyet yürütmektir.”

1 Ekim sonrası süreç

“Bunun üst adı terörsüz Türkiye hedefi. Terörsüz Türkiye’ye ulaşma amacına yönelik olarak Türkiye’de terörün etkili olduğu her mecrada, siyasi mecra, dil mecraları, kültürel mecralardan tasfiyesi, terörsüz Türkiye sadece istihbarat ve güvenlik boyutu ile terörün sıfırlanması çerçevesinde değil, teröre meşruiyet kazandırmaya çalışan her zeminde bunun tasfiye edilmesi. Bunun alt başlığı Bahçeli tarafından ifade edildi. Milli birlik ve kardeşliği güçlendirme. Peki bu ne anlama geliyor? Net biçimde Türkiye’nin Kürtleri üzerinden Türkiye’nin Kürtlerini istismar ederek terör siyaseti yapanların bu durumda kurtulmasına yönelik ciddi bir çağrı. Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürtlerin de milli devletidir. Türkiye, Kürtlerin de ülkesidir.”

DEM Parti-Öcalan görüşmesi

“Tabi ki silahların bırakılması çağrısı yapılacaktır. Bundan daha doğal bir şey yok. Terörle mücadelenin bir boyutu var. Eylemsel olarak terörle mücadele boyutu var. Ya silahları bırakacaklar ya da emperyalist güçlerin aparatı olduğu teşhir olacak. Türkiye’nin Kürtlerini istismar ettiklerini hatta baskıcı yöntemlerle Türkiye’nin Kürtlerinin demokratik siyaset süreçlerinde kendilerini özgürce ifade etmelerinin önüne geçtikleri gerçeğini ortaya çıkaracak. Ya silahlar bırakılacak ya da demokratik siyasetteki gölgeleri de ortadan kalkacak. Zaten toplum, Türkiye’nin Kürtleri PKK ile arasına mesafe koymuş. Diğerleri kim? Sayın Bahçeli’nin açıklamalarında da vardı. Türkiye partisi olması gereken DEM Partisi ve diğer partiler. Bunlar da terör yükünü sırtlarından atmaları lazım.

Türkiye partisi olması gereken DEM Parti ve diğer partilerin terör vesayeti yükünü sırtından atmalı. Devlet terörsüz devlet hedefine ulaşmak için kararlılıkta olduğunu gösteriyor. Devlet her türlü imkanı kullanabilir. Devlet, Öcalan’ın mektuplarını okutmuştu. Güçlü devletler bu tip kararlar alabilir.

Sayın Bahçeli daha cesur bir değerlendirme de yapmıştır. Böyle bir sürecin gerçekleşmesi halinde umut hakkı bile tartışılabilir demişti. Son derece güçlü, cesaretli, vizyoner öneriler olarak değerlendirmek gerekir.”

15 Temmuz: ‘Milli demokratik halk devrimi’ 

“Ben Cumhur İttifakı’na inanılmaz kıymet veriyorum. Cumhur İttifakı’nın Türkiye’deki varlığını bir tür 20. yüzyılın kurucu ittifakına benzetiyorum. Çünkü 16 Nisan Cumhur İttifakı üzerinden geçti. 15 Temmuz’da benim deyimimle milli demokratik halk devrimini Cumhur İttifakı yaptı. Liderliğini Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Sayın Bahçeli, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım yaptı. Cumhur İttifakı’nın perspektifiyle de son derece uyumlu bir dilim ve yaklaşımım olduğunu düşünüyorum.”

‘Fenerbahçelilik’ meselesi 

“Fenerbahçelilik meselesinde de şunu söyleyeyim; hakikaten ben taraftarlığı objektif bir durum olarak görmüyorum, sübjektif birim durumdur. Fenerbahçe’ye ilişkin bir şey söylediğimde asla diğer takımları hedef almam. Tam tersine ben Avrupa kupaları maçlarında Fenerbahçe kadar diğer takımları da çok sıkı bir biçimde takip ederim. Örneğin bu sene ilk kez 5 takımımızla gruplarda yer alacakken Trabzonspor’un biraz da talihsizlikle elenmesine onlardan fazla üzülmüşümdür. Ben hiçbir takım karşıtlığı üzerinden Fenerbahçe duygumu ifade etmem.”