Demokratik Birlik İnisiyatifi tarafından Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde “Birlik amacıyla barışa doğru” şiarıyla düzenlenen “Ulusal Birliğin Önemi” konulu konferansın sonuç bildirgesi, Ehmedê Xanî Türbesi önünde yapılan basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Bildirinin Kürtçesini Diba Keskin, Türkçesini ise Orhan Ayaz okudu.
Bildiride, konferansın, Feqîyê Teyran, Şex Said, Seyid Rıza ve Leyla Kasım gibi Kürt halk önderlerine atfedildiği belirtilerek, ulusal birliğin bu tarihi mücadele mirası doğrultusunda mutlaka sağlanması gerektiği vurgulandı.
‘Ulusal kurumsal pratiğe dönüştürelim’
Konferansın sonuç bildirgesinde, Kürt halkının son yüzyıllık mücadelesinin ortaya çıkardığı hafızanın, ulusal birliğin gerçekleşmesi açısından tarihsel öneme sahip olduğu belirtildi. Ortadoğu, Kürdistan ve Türkiye’deki siyasal-toplumsal gelişmelerin bu ihtiyacı daha da acil hale getirdiği ifade edildi.
Suriye’de yaşanan toplumsal altüst oluşa ve Esad rejiminin saldırılarına da değinilen bildirgede, Qamışlo’da yapılan Kürt Ulusal Konferansı selamlandı ve bu sürecin tüm Kürdistan parçalarına örnek teşkil etmesi gerektiği ifade edildi. Kürt örgütlerinin bu ruhla hareket etmesi ve ulusal birliği kurumsal bir zemine taşıması gerektiği vurgulandı.
‘Kürt halkı Ortadoğu’da vazgeçilmez aktördür’
Bildiride, Ortadoğu’da yaşanan dönüşümün Kürt halkını siyasal, askeri ve paradigmasal açıdan vazgeçilmez bir aktör haline getirdiği belirtildi. Kürtlerin, bölgenin yeniden dizayn sürecinde dikkate alınması gereken belirleyici bir özne olduğu dile getirildi. Demokratik Suriye hedefi doğrultusunda uluslar ve inançlar arası ittifakların önemi vurgulandı.
‘Çözüme dair umut ve beklenti büyüyor’
Konferansta, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te yaptığı Demokratik Toplum ve Barış çağrısına atıfta bulunularak, bu çağrının Türkiye’de Kürt sorununun demokratik çözümüne dair umutları artırdığı belirtildi. Konferans, tüm siyasi partilere, akademik çevrelere, kadınlara ve gençlere bu süreci kurumsallaştırma ve sahiplenme sorumluluğu yükledi.
Demokratik siyasetin süreçteki rolünün stratejik önemde olduğu ve bu siyasetin ihtiyaçlara uygun bir dönüşüm yaşaması gerektiği de bildirgede yer aldı. Kadınların ve gençlerin bu süreçteki öncü rolü ayrıca vurgulandı.
‘Birlik çağrısı’
PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırarak kendisini feshetme kararına ve Süleymaniye’deki silah yakma törenine de değinilen bildirgede, bu adımların Abdullah Öcalan’ın çağrısına verilen stratejik bir destek olduğu belirtildi. Türkiye devletinin de bu sürece stratejik yaklaşarak vakit kaybetmeden siyasi ve hukuki adımlar atması gerektiği ifade edildi.
Sonuç bildirgesinde, “Zaman tüm Türkiye halkları için birlikte kazanma zamanıdır” denilerek, Kürt siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve kanaat önderlerine Ulusal Birlik çatısı altında birleşme çağrısı yinelendi. (MA)
