Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş için basın açıklaması yapmak isteyen KESK Van Kadın Meclisi, polis ve rektörlük tarafından kampüse alınmadı. Engelleme üzerine açıklama yapılamazken, KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher “Rojin’in ölümünün peşini bırakmayacağız” dedi.
KESK Van Kadın Meclisi üyeleri, Rojin Kabaiş’ın cansız bedeninin bulunduğu üniversite kampüsünde basın açıklaması düzenlemek istedi. Ancak rektörlüğün talimatı ve polis müdahalesiyle kampüse girişleri engellendi. KESK’li kadınlar, “Keyfi olarak engellendik, Rojin’in katledildiği yerde açıklama yapmak istedik ama yapamıyoruz” diyerek tepki gösterdi.
KESK: Kadın cinayetleri artıyor, şüpheli kadın ölümleri ilk kez daha fazla

Engelleme sonrası KESK Van Şubesi’ne geçen kadınlar burada basın toplantısı düzenledi. Gevher, yaptığı açıklamada Türkiye’de kadınların kamusal alanda söz söyleme haklarının sistematik olarak engellendiğini vurguladı:
“Yıllardır kadınlar olarak alanlara çıkmak istediğimizde, haklarımız için, hayatlarımız için mücadele ettiğimizde bir şekilde kolluğun engellemeleri, mülki amirlerin yasaklamalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bugün de kampüse girişimiz, kampüste Rojin’in arkadaşlarıyla buluşmamız ve buluşmayla birlikte de şüpheli kadın ölümlerine hem dikkat çekmek hem de bunun kadın takipçisi olacağımızı paylaşmak istediğimiz basın açıklamamız engellendi. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın ciddi bir sorunu kadın cinayetleri. Yine aynı şekilde bütçe görüşmeleri Meclis’te devam ediyor ve bütçe görüşmelerinde Bakan Yerlikaya bir açıklamada bulunmuş; 2025 yılının ilk 10 ayında kadın cinayetlerinin yüzde 25,5 oranında azaldığını iddia ediyor. Bunu söylerken de tüm dünyada artarken Türkiye’de bu oranın azaldığını söylüyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun topladığı verilere göre de kadın cinayetleri artıyor ama şüpheli kadın ölümleri ilk defa bu sene kadın cinayetlerinden daha fazla bir orana yükselmiştir. Aynı şekilde bir şüpheli kadın ölümü değil, kadın katliamından bahsediyoruz.
‘Rojin’in bedeninde bulunan iki erkek DNA’sı ‘bulaşma’ diye geçiştiriliyor’
İlk andan itibaren Valiliğin, kolluk güçlerinin intihar algısı üzerinden hareket ettiği, etkin soruşturma yürütmediği, arama yapmadığı ve bundan kaynaklı 18 gün sonra ulaşılan Rojin ile ilgili açıklama yapmak üzere bugün buraya geldik. Rojin’in bedeninde iki farklı erkek DNA’sı tespit edilmesine rağmen, bu bulgular ‘ölüm sonrası bulaşma’ gibi akıl dışı açıklamalarla geçiştiriliyor. Rojin’in ailesi, arkadaşları, sevdiklerini kaybetmeleri yetmiyormuş gibi bir de ‘intihar’ ya da ‘kaza’ varsayımlarını dinlemek, tüm bu hukuksuzluğa tanık olmak ve şüpheli ölüm gibi müphem bir ayrıma karşı söz söylemek zorunda bırakılıyor, kurumsal şeffaflık ve hesap verebilirliğin olmadığı bu düzende etkin bir soruşturma yürütülerek gerçeğin açığa çıkması için mücadele ediyor.
‘Bu ülkede kadınlar ölmüyor, öldürülüyor’
Hepimiz biliyoruz bu ülkede kadınlar ölmüyor, öldürülüyor. Kadınlar evde, iş yerinde, sokakta, üniversitelerde, yaşamın her alanında şiddete, ayrımcılığa, tacize, tecavüze uğruyor, katlediliyor. Erkek yargı ise cezasızlık politikalarında ısrar ediyor, failleri aklıyor, şiddeti meşrulaştırıyor. Kadına yönelik şiddetin, ayrımcılığın ortadan kaldırılması için önleyici, caydırıcı ve koruyucu mekanizmalar oluşturulmuyor. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi iptal edilmiyor, 6284 sayılı yasa etkin uygulanmıyor. Kadın cinayetlerinin, tacizlerin ve şiddet olaylarının üzeri her seferinde çeşitli bahanelerle örtülüyor. Bu durum bir istisna değil, iktidarın sistematik cezasızlık politikalarının ürünüdür.”



