Xerîb Hiso: Şam hazır olursa ilerleme olacaktır

PYD Eş Genel Başkanı Xerîb Hiso, “Türkiye çözüm istiyorsa Özerk Yönetim ile görüşmeler yürütmeli ” dedi.

Xerîb Hiso: Şam hazır olursa ilerleme olacaktır
Xerîb Hiso: Şam hazır olursa ilerleme olacaktır
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 14 Aralık 2025 11:11

PYD Eş Başkanı Xerîb Hiso, Suriye’deki son durum, 10 Mart Anlaşması ve Türkiye’den yapılan açıklamalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

ANF’ye konuşan Hiso, Suriye geçiş hükümetinin bir yıldır halkın güvenini kazanamadığını belirti:

“Halkın iradesi hiçe sayıldı. Suriye, tek bir ulus ve tek bir mezhepten oluşan bir ülke değil. Çok sayıda kültür ve yapı var. Ancak bunlar yok sayıldı, kabul edilmedi. Geçiş Hükümeti, Baas rejiminin izlerini sürdürüyor. Katliamlar, kendisine ‘geçiş’ adını vermiş bir hükümet tarafından yapıldı; ancak gerçek bir geçiş için hiçbir şey yapılmadı. Tamamen yok olmakla yüz yüze kalan IŞİD gibi çete grupları yenilenerek şu anda geçiş hükümeti içinde yer alıyor. Geçiş Hükümeti bu gruplardan ne fayda görebilir ki? Bu yüzden Suriye halkı bir yılı büyük acılarla geçirdi.”

‘Sorun Şam’da’

Sorunların çözümü için Şam ile Kuzey ve Doğu Özerk Yönetim arasında 10 Mart’ta bir anlaşma imzalandığını ve bunun etkili olduğunu, ancak Şam’ın gerekli adımları atmadığını ifade eden Xerîb Hiso,” Konu Suriye’ye geldiğinde, tüm bölgesel ve uluslararası güçler anlaşmaya vurgu yapıyor. Anlaşma, demokratik bir çözüm ve yeni bir model sunuyor. İlk maddesinde tüm bileşenlerden bahsediliyor ve Şara da buna imza attı. Ancak sahada hayata geçirilmedi. Sorun Şam’dadır; anlaşmanın uygulanma aşamasına gelindiği zaman geri adım atıyor ve anlaşmanın gerekliliklerini yerine getirmiyor” dedi.

Çözüm için hazır olduklarını, ancak Türkiye’nin engel çıkardığını söyleyen Hiso, şunları dile getirdi:

“Anlaşmanın tüm maddelerinin hayata geçirilmesi için temsilcilerimiz hazır. Anlaşma entegrasyonu sağlayacak; ancak bu demokratik bir süreçtir. Sadece güvenlik değil, toplumsal, siyasi, ekonomik, kadın ve gençlik alanları da vardır. Maalesef onlar yalnızca askeri alanda ısrar ediyor.

Türkiye, 10 Mart Anlaşması’nın uygulanmasına engel oluyor ve Suriye’yi kendi sınırları gibi görüyor. Bu şekilde olmaz; sadece ‘10 Mart Anlaşması, 10 Mart Anlaşması’ demek yetmez. Biz anlaşmayı Şam ile hayata geçireceğiz. Eğer Türkiye anlaşmada ısrar ediyorsa destek olsun; tehdit etmesin.

Bir anlaşma imzalandı ve hem Suriye hem de komşu ülkeler için iyidir bu. Türkiye sürekli ‘SDG’yi silahsızlandıracağız’ diyor. Bu aşama geçti. SDG, Şam ile bir seviyeye ulaştı. Tüm taraflar olumlu değerlendirdi; ancak şu anda Şam tarafından durdurulmuş durumda. Bana göre Şam ve Türkiye, anlaşmanın pratiğe dönüştürülmesine izin vermiyor. Hakan Fidan irademizi tehdit ediyor. AKP’nin sözcüsü de tehdit ediyor. Bu durum, aşırı radikal milliyetçi grupların keyfini artırıyor. İrademize saldırıyorlar.”

Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahalleleri üzerinde abluka olduğunu hatırlatan Hiso, “Afrin ve Serêkaniyê’de, mülteciler geri dönmesini engelemek amacıyla çok kötü olaylar ve eylemler yaşanıyor. Özerk Yönetim ile Şam arasında görüşmeler oluyor, uzlaşı sağlanmaya çalışılıyor; ancak Türkiye müdahale ediyor. Bu şekilde bir uzlaşı sağlanamaz.” diye konuştu.

Kürt meselesinin çözümü için Türkiye’de başlatılan süreçle ilgili de konuşan Hiso, Suriye’de bu sürece uygun adımlar atılmadığını ve bunun endişe verici olduğunu belirtti.

‘Şam hazır olursa ilerleme olacaktır’

Hiso, Suriye’nin de bir geçiş sürecinde olduğunu ve Şam’ın hazır olması durumunda büyük ilerlemelerin sağlanabileceğini ifade etti:

“Yeni yıl yaklaşıyor; muhtemelen ilgili taraflar Suriye’deki durum üzerinde anlaşmaya varma ve bunun uygulanmasına odaklanacak. Biz yeni bir süreçteyiz. Bu bir savaş dönemi değil; çözüm, barış ve demokratik bir toplum dönemidir.

Suriye’de Arap, Kürt, Çerkez, Türkmen, Hristiyan, Asuri, Süryani, Dürzi ve Alevi toplulukları bulunuyor. Bir çözüm olacaksa, hepsinin dikkate alınması gerekir. Gerçek bir çözümün sağlanabilmesi ve 10 Mart Anlaşması’nın uygulanabilmesi için öncelikle Suriye Anayasası değiştirilmeli.

Türkiye çözüm istiyorsa, Özerk Yönetim ve SDG ile de diyalog kurmalıdır. Suriye’de barış ve diyalog için bir temel var. Amacımız halkların birliği. Bizim bir toplumsal anlaşmamız var. Tüm saldırılara karşı duruşumuz bir. Fikirlerimiz yeni ve demokratiktir. SDG bunun bir parçasıdır ve Kürt, Arap, Asuri, Süryani, Türkmen, Ezidi ve Hristiyanlardan oluşur. Kadın savunma gücü vardır ve IŞİD’e karşı Uluslararası Koalisyon ile birlikte mücadele etmektedir. Suriye’deki tüm halkların ve bileşenlerin gözü bu model üzerindedir.”

10 Mart mutabakatı I Hakan Fidan: SDG süreci uzatmamalı