Yeniden Zohran Mamdani
Kuban Kural 28 Ekim 2025

Yeniden Zohran Mamdani

New York’un müstakbel belediye başkanı Zohran Mamdani ve ekibinin yürüttüğü seçim kampanyası, dünyada sistemle sorunu olan muhalif siyasetçilere çok öğretici şeyler söylüyor ve uygulamalarıyla ümitvâr bir gerçeklik sunuyor, tabi dikkate alanlara…

Bunu söylüyorum ama çok da dikkate alındığını en azından hak ettiği ilgiyi gördüğünü sanmıyorum. Dünya da görünür olan bu “yeni durum” Mamdani ile sınırlı da değilken üstelik.

Dünyanın merkez ülkelerinde bir yandan otoriter, hatta faşizan liderler öne çıkarken Mamdani, Corby ve Pedro Sanchez gibi liderler hem muhalefet anlayışları hem de iktidar tecrübeleriyle ümit var olmamız için ciddi tecrübeler barındırıyor…

Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de ziyaret ettiği (maalesef Türkiye’de medyanın Sanchez’in çorap rengini gündem etmeyi tercih ettiği) Pedro Sanchez İspanya gibi, belli noktalarda neredeyse dibi görmüş bir ülkeden etkili bir ülke inşa etme yolunda hızla ilerliyor. Sosyalist bir devlet başkanı olarak sosyal politikaları önceleyerek geldiği iktidarda, tüm zorluklara rağmen sarsıcı değişiklikler yapabiliyor. Ayrıca dünya sistemi içerisinde İsrail’e yaptırım uygulayan ve soykırımı en net dillendiren liderlerden biri olarak parlıyor…

Eski İşçi Partili Jeremy Corbyn ve Zarah Sultana da İngiltere’de canhıraş çalışarak “Sizin Parti” yi inşa etmekle meşguller. Yine ve yeni bir sosyalist söylemi inşa etme çabası olarak görülebilecek “Sizin Parti”, tabanı dinleyerek kurulacak bir parti olması sebebiyle harika bir örgütlenme tecrübesini görünür kılıyor.

İşin dikkat çekici yanı bunlar kapitalizmin, finans kapitalin merkez ülkelerinde gerçekleşiyor.

Tıpkı New York da Mamdani ve ekibinin yürüttüğü seçim kampanyası gibi…

Mamdani ve mücadelesi kendi adıma bu örneklikler içerisinde en dikkat çekici olanı. Daha öncede söylediğim gibi bundan 2 yıl önce New York’ da “kim seçimi kazanamaz?” diye yapılacak bir çalışmada Mamdani kadar seçilmemeye uygun biri bulunamazdı herhalde.

Zohran Mamdani 33 (yazıyla da otuz üç) yaşında, Hintli kökenleri olan Uganda doğumlu bir Müslüman. Demokratik Sosyalizmi savunan bir “radikal”. “İsrail Gazze’de soykırım yapıyor, Netanyahu New York’a gelirse tutuklarım…” diyecek kadar cesur bir siyasetçi. Ayrıca vaadleri itibariyle kapitalizmin merkezinde sarsıcı çıkışlarıyla dikkat çekiyor. “Milyoner zaten olmamalı, zenginlere vergiyi artıracağım tabi” diyecek kadar anti kapitalist.

Genel vurgularının dışında New Yorkluların somut sorunlarına eğilip, ücretsiz şehir içi otobüslerden, kamusal çocuk bakımına, belediyeye ait marketlere, kira dondurma politikalarından uygun fiyatlı konut birimleri inşa edilmesine kadar somut önerileriyle seçmenlerini mobilize edebiliyor. Dikkatinizi çekerim oy alabiliyor değil seçmenlerini mobilize edebiliyor. Bağış kampanyasında “yeterli parayı topladık artık bana zamanınız gerek kampanyamıza katılarak destek olun” diyerek doksan bin kişinin kampanyasında aktif çalıştığı bir aday bahsettiğimiz Zohran Mamdani.

Tahmin edileceği gibi bu söylemler ve vaatler en çok ABD müesses nizamını rahatsız etmiş durumda. Neredeyse bütün sermayedarlar karşısında. Cumhuriyetçi Parti kampanyasında öyle “bel altı” söylemler üretiyor ki, Türkiye benzerlikleri hemen göze batıyor. Sadece rakip parti değil onu istemeyenler. Aday olduğu demokrat partiden birkaç üst düzey yönetici dışında neredeyse hiç kimse Mamdani’yi istemiyor.

Kendisinin en büyük destekçilerinden Demokratik Parti’nin sosyalist senatörü Barnie Sanders’ın seçime sekiz gün kala Mamdani ve ekibine şu sözlerle seslenmesi, yapılanın “imkânsızı başarmak” olduğunu göstermesi açısından oldukça dikkat çekici; “Bir yıl önce Zohran Mamdani %1 oy alıyordu. Tüm Demokrat Parti’ye kafa tuttu ve 90.000 New Yorkludan oluşan bir taban hareketi kurdu. Siz New Yorkluların sıkı çalışmasıyla sekiz gün sonra bu adam Amerika tarihine geçecek”.

Mamdani bu başarıyı her şeyden önce halka güvenen, cesur bir demokratik sosyalist programını yine halkla birlikte inşa ederek sağladı. Her açıdan cesaret gerektiren bir çalışma bu. Amerika’da müesses nizamı sarsan politikacıların hazin sonlarını hatırladığımızda bu cesaret gerçekten takdire şayan.  Artık öldü denilen sendikaları hareketlendiren, gençleri, kadınları kampanyasının merkezine koyan, anti-kapitalist söylemiyle sermayeye alenen ve açıktan savaş açan bir söylem Mamdani ve ekibin kurduğu. Zohran’In tek başına gerçekleştirdiği bir çaba değil tabi ki bu. Demokratik Sosyalizm söylemi bir süredir Barnie Sanders öncülüğünde ABD sokaklarında dillendirilen ve örülen bir söylemdi. Ancak Mamdani bunu geliştirerek somut öneriler ile halkla birlikte halkın karşısına çıkmayı başardı.

LGBT eyleminde bayrak taşıdıktan bir gün sonra Cami’de oy isteyebilen, İsrail Soykırım yapıyor dedikten sonra New Yorklu Yahudileri kampanyası için hem maddi açıdan hem de sahada mobilize edebilen birinden ve ekibinden bahsediyoruz. Müslüman kimliğini inkâr etmediği gibi Cumhuriyetçilerin çirkef karşı kampanyalarına Müslüman kimliğini daha da görünür kılacağını açıklayarak meydan okuyabiliyor.

Devlet ne der, hükümet nasıl bir çelme takar, medyada nasıl yer alırım diye düşünmeden, samimi görüşlerini açıklamaktan ve siyaset üretmekten çekinmeyen bir sahicilik ile gerçekleştiriyor başarısını. Ve bu başarıda kritik eşik “ben yaptım, ekibim yaptı” demiyor hep birlikte yapıyoruz diyor…

Cesaret, birlikte yapmak, söylem, demokratik sosyalizm, özgürlük, samimiyet, dinamizm ve antikapitalizm gibi kavramlar bu kampanyansın sanırım en kritik noktalarını belirtiyor.

New York seçimlerine yedi gün kaldı. Son anda rijit bir engelleme ile karşılaşmazsa New York’un yeni belediye başkanı olacak Mamdani. Orada kalacak gibi de durmuyor. Belediye Başkanlığında başarılı olacak mı, sonrasında siyasete nasıl devam edecek vb. birçok bilinmezi barındırıyor gelecek. Ancak sadece kampanyası ve başardıkları dahi muhalefet ve muhalifler için çok öğretici…

Zohran Mamdani’den ve kampanyasından bahsederken birçoğunuzun aklına Türkiye’den bir siyasetçinin geldiğine eminim. Evet, haklısınız bu tarz bir söylemi inşa edip kamusallaştırma potansiyeli bir tek onda var.

Muhtemelen de onun içinde cezaevinde…

 

 

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.