İstanbul’da, SGK’dan daha fazla para almak için yeni doğan bebekleri, önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, ihmal sonucu en az 10 bebeğin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına bugün 11’inci gününde devam edildi.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 22 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar ve tarafların avukatları katıldı.
Tutuksuz sanık Dr. Mehmet Gürül, savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, TRG Hospitalist’te 125 bin TL sabit maaşla çalıştığını, maaşının hastane tarafından ödendiğini söyleyerek, Fırat sarı ile ortak ev aldıklarını, kendisinin 500 bin lirası olduğunu, Fırat Sarı’dan ise 500 bin TL borç aldığını anlattı.
Hasta sevklerine ilişkin konuşan sanık Gürül, “Gıyasettin Mert Özdemir bizi arardı, ‘uygun musunuz’ derdi, bize hasta sevk ederdi” dedi.
Curosurf ilacının satılmasıyla ilgili savunma yapan Mehmet Gürül’e sanık Cansu Akyıldırım ile denetimler hakkındaki tape kaydı soruldu.
Gürül, “Cansu ‘yenidoğan’a denetime gelmişler dışçıları göndersenize’ diyor. Benim burada tek suçum dış nöbetçileri saklamak. Dışarıdan getirilen hemşirelerin yeterli özellikleri olmadığından bahsediliyor. Bunların yalnızca SGK sözleşmeleri yok. Biz bunların hastalara eksiksiz baktıklarını görüyoruz. SGK kayıtları olmadığı için hastaneye zarar gelmesin diye çıkmalarını söyledim” diye konuştu.
Fırat Sarı’ya, ‘Sadece senin işletmeleri basmışlar’ dediği konuşması sorulan sanık Gürül, “10 tane hastaneye aynı anda gittiklerini söylediler. Konuşmamız budur” dedi.
Fırat Sarı’ya, ‘Epikriz yazılırken konuşmamız lazım’ dediği, Sarı’nın ise ‘Aynı yazmamız lazım, Whatsapp’tan yazdıklarıma baktın mı?’ şeklindeki konuşması sorulan Mehmet Gürül, Fırat Sarı’nın Whatsapp’tan yazdıklarını hatırlamadığını öne sürerek, “Ben epikrizleri günlük yazmıyordum. Hastayı taburcu ettiğimde epikriz yazarım. Ancak denetlemeci herkesten günlük epikriz istediği için onu sordum. ‘Aynı gün mü yazalım’ dedim” dedi.
Mahkeme başkanı, sanık Gürül’e, “Bir konuşmanda ‘tedbirli olmamız lazım Whatsapp’tan yazıyorum’ demişsin. Neyin tedbiri?” diye sordu. Sanık Gürül, “Mesleki jargondan dolayı bazı şeyler yanlış anlaşılıyor. Hemşirem telefonla arandığında ‘üç taburcu yapıyorum, iki yatış yapıyorum’ dediğinde hemşire yatış yapıyor doktor bir şey yapmıyor diye düşünülebilir” dedi.
Fırat Sarı’nın, “Sen yine telefonlara dikkat et” dediği tapesi sorulan sanık Mehmet Gürül, “Fırat Sarı Doğukan’ın telefonlarının dinlendiğine dair bilgi vermiş. Polis tanıdığı, telefonların dinlendiğini söylemiş. Ondan ötürü” diye yanıt verdi.
İstenen cezalar
Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Gıyasattin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Soruşturmada adı geçen hastanelere kayyım atanmıştı. Hastanelerin böylelikle hizmet vermeye devam edeceği belirtilirken, MASAK’ın inceleme başlattığı ortaya çıkmıştı. Öte yandan çetenin lideri olduğu iddia edilen Dr. Fırat Sarı’nın da aralarında olduğu çok sayıda kişinin mal varlıklarına da tedbir konulmuştu.