• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Yenidoğan çetesi davası sanık savunmalarıyla devam etti

Yenidoğan çetesi davası sanık savunmalarıyla devam etti

Davanın ikinci duruşmasının ikinci oturumunda hastane Başhekimi ve sanık doktordan itiraflar geldi. Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

Yenidoğan çetesi davası sanık savunmalarıyla devam etti
Yenidoğan çetesi davası sanık savunmalarıyla devam etti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 27 Kasım 2024 22:16
  • Güncellenme: 27 Kasım 2024 22:18

Haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden oldukları iddiasıyla yargılanan yenidoğan çetesi davasında 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına İstanbul Bakırköy Adliyesi’ndeki Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, bugün ikinci duruşmada ikinci oturumla devam edildi.

Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken bazı tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.

Sanık tıbbi sekreter Gözde Fulya Yadigar mahkemedeki savunmasında, yenidoğan birimine başka bir birimde sorun yaşadığı için geçtiğini belirterek şunları söyledi:

“Orada bir whatsapp grubu vardı. ben her zaman alanda olmuyordum. Bana 24 saati dolan hastaların kanını girmemi isterlerdi, boş formları koyardım, sevk esnasında gelen belgeleri koyuyordum. Ben işlemim bitince alandan çıkıyordum. Bebek geliyordu bir anda, haberim olmuyordu. Bu whatsapp grubunu öğrendim. Gruba dahil olmak istedim. Bu süreçte hastalardan bilgim olsun diye gruba eklendim. Sadece 112 değil EMT diye özel bir ambulans var. Özel hastenelerden hasta geliyordu.”

Başhekim Ahmet Atilla Yılmaz savunmasında, “Ben bu kadar yıllık cerrahım hiçbir hasta AIDS diye ameliyatını reddetmedim. Dosyanın adı nedeniyle avukat bulamadık. Sanık avukatlarına çok teşekkür ederim.” dedi.

Tutuksuz sanık Dr. Seyhmus Çelik ise savunmasında itiraflarda bulundu. Kalp hastası bir bebeğin ölümünü anlatan Çelik, “Bu bebeği parası olmadığı için hiçbir hastane bu bebeği kabul etmedi. Hakan Doğukan’ın, Fırat Sarı’ya ‘Bu hastayla ilgilenme, boşuna uğraşma’ dediğini duydum. Doğukan Taşçı, ‘Erkenden öldüreceksin, sorun çözülecek’ diyordu” dedi.

Tutuksuz sanık Ayşe Gizem Büyükköleş de ifadelerinin bizzat kendisi görmüş gibi yazıldığını, bu durumu düzeltmek istediğini söyledi.

Tutuklu sanıklardan Tuğçe Toptemel’in Michelle Nwandı Opara bebeğin büyük olduğu için yenidoğan servisinde bulunmasını istemediğini öne süren Büyükköleş, tutuklu hemşire Hakan Doğukan Taşçı’nın bunu kabul ettiğini, Fırat Sarı’nın da bunda onayının olduğunu duyduğunu iddia etti.

Bebeğin hastanede yattığı sürede günlük 20 bin lira alınacağını bizzat kulağıyla duymadığını savunan Büyükköleş, şunları söyledi:

“Opara bebek bize teslim edilirken, hastanın durumunun iyi olduğu söylendi. Başındaki ilaçları benim gibi bir hemşirenin hazırlama zorunluluğu yok. İlaçlar gündüz mesaisi tarafından hazırlanmıştı. Bebek stabil devam etti. Sabah saat 06.00-07.00 civarında Tuğçe Toptemel’e bebek büyük olduğu için bakıma birlikte geçmek istediğimi söyledim. Opara bebeğin bakımından sonra diğer bebeklere geçtim. Daha sonra Tuğçe, bebeğin başındaki cihaz öttüğü için bizi çağırdı. Benden stetoskop alıp bebeği dinledi. Tuğçe, Doğukan’ı aradı. Doğukan’ın doktora haber vereceğini düşündüm. Doğukan bebeğin kan şekerine bakmamızı istedi. Doğukan Taşçı, ‘Bebeğe hiçbir şey yapmayın.’ dedi ama Tuğçe CPR işlemine başladı. Bunu üzün süre yapmadı çünkü sorumlusu yapmaması gerektiğini söyledi.”

Büyükköleş, görevinin sadece hastaların bakımını ve beslenmesini yapmak olduğunu savunarak, “O dönem sadece beş aylık bir hemşireydim. Bilgim çok kısıtlıydı. Ne benim ne Tuğçe Toptemel’in ihmalinin olmadığını düşünüyorum. Fırat Sarı’nın bende iletişim numarası yoktur. Maaşım asgari ücrettir.” diye konuştu.

Mahkeme başkanı, Büyükköleş’in sorulara “bilmiyorum” şeklinde cevap vermesi üzerine “Hemşireye soruyorum, ‘bilmiyorum’ diyor. Doktora soruyorum, yok. Başhekime soruyorum o dünyadan bir haber. Hiçbiriniz bilmiyorsunuz. Bu nasıl hastane yönetmek.” diyerek, tepki gösterdi

Davada ikinci duruşmanın üçüncü oturumu yarın saat 09:30’da başlayacak.