• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Yerine kayyım atanan Ahmet Özer’in tutukluluğuna itiraz edildi

Yerine kayyım atanan Ahmet Özer’in tutukluluğuna itiraz edildi

Yerine kayyım atanan ve tutuklanarak cezaevine gönderilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluluğuna itiraz edildi.

Yerine kayyım atanan Ahmet Özer’in tutukluluğuna itiraz edildi
Yerine kayyım atanan Ahmet Özer’in tutukluluğuna itiraz edildi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 6 Kasım 2024 11:00
  • Güncellenme: 6 Kasım 2024 13:05

İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçen hafta gece yarısı tutuklandı.

Özer’in tutuklanmasının ardından yerine bir gecede Beyoğlu Kaymakamlığı’ndan İstanbul Vali Yardımcılığı’na getirilen Can Aksoy kayyım olarak atandı.

Özer için CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Avukat Murat Bakan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer ve CHP İstanbul İl Yöneticileri Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde tutukluluğa itiraz etti.

İtiraz sonrası CHP heyeti ve avukatlar, Çağlayan Adliyesi’nde basına açıklama yaptı.

CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan yaptığı açıklamada tutuklama sebeplerine değinerek şunları kaydetti:

“-Faik Kaplan tarafından yapılan para transferi diye bir konu var. Bunun bir kira ödemesi olduğu ortaya çıktı. Dekontları ile kira sözleşmesi ile dosyaya konuldu.

-2016’da basılmış hala satılmış olan ve tamamen kurgu olan Dağ Sancısı kitabı var. Bir başka konu taziye görüşmesi başsağlığı görüşmesi. Hepinizin malumu telefonunu bile başkasından aldığı bir şahsı annesinin rahmetli olması sebebiyle taziye için arıyor.

-Hesap hareketlerinin şaibeli olduğu iddiası ise seçim kampanyası yürütmek için aile dostlarının arkadaşlarının kendi aralarında topladıkları cüzi bir para. Hesabında hiçbir zaman varolmamış bir paranın hesabı soruluyor. 3 milyon 730 dolar olmamış hiçbir zaman. Çok kolay bir inceleme ile anlaşılabilecek bir şey tutuklamaya konu edildi.

-Bir başka konu bir konser festival, Esenyurtta’ki derneklerin bir araya gelerek yaptıkları kültür müdürlüğü ile ilgili bir festival. Ne sanatçının tespitinde belediye başkanının dahli var ne de bununla ilgili belediye kasasından bir lira ödenmiş. Buna rağmen orada atılan sloganlardan dolayı, kaymakamın açtığı, katıldığı bir festivalden dolayı bu da bir tutuklama gerekçesi yapıldı.

-Hemşerisi olan ve geçmişte milletvekilliği yapan Remzi Kartal ile görüşme var. Ama bir HTS kaydı yok görüşme içeriği yok. İddia edilen görüşme 12 13 yıl öncesine dayanıyor. Aynı dönemde AKP Milletvekili Kartal ile görüşme yapıyor Hüseyin Yayman Kartal. Bu da trajikomik bir şey.

-694 tane farklı görüşme yaptığı iddia ediliyor. Hiçbirimin vatandaşın GBT’sini sorgulama hakkımız yok kimin hangi suçtan yargılandığını ya da yargılanmadığını bilemeyiz. Bir başka konu MEBYADER ziyaret. Yasal olarak kurulmuş ve faaliyetle olan bir dernek.

-Makam odasında ele geçirildiği söylenen bir mizah dergisi. Avukatların eşlik etmediği, dijital materyaller alınırken imajının alınmadığı her tür delil toplanmasının hukuka aykırı olarak yapıldığı bir ortamda bunu da bir delil olarak dosyaya sunmuşlar ve delil olmuş. Avukat arkadaşlarımız tüm bu tutuklama gerekçelerini ortadan kaldıran dilekçelerini verdiler.”

Kaboğlu: Türkiye’nin hukuka ihtiyacı var

Evrensel’in aktardığına göre, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu yaptığı açıklamada, Anayasa’ya aykırı işlemlerden vazgeçilmesi çağrısı yaparak, “Anayasa madde 2 hukuk devleti, madde 16 işkence ve kötü muamele, madde 36 adil yargılanma hakkı, madde 26 – 27 bilim özgürlüğü ve ifade özgürlüğü ve madde 127 belediyelerin özerk bağımsız demokratik yönetime sahip olması ve sonuç olarak madde 138 mahkemelerin bağımsız bir biçimde karar vermesi. Bu kadarını saymakla yetiniyorum. Bu maddelere açıkça çok yönlü olarak aykırılıklar söz konusudur. Bu nedenle daha fazla Anayasa’ya aykırılık sürecinin devam etmemesi için bir an önce yargı makamlarının kararlarını vermesi gerekiyor. Türkiye’nin hukuka ihtiyacı var. Toplumsal barış ancak hukuka saygı ile sağlanır” dedi.
Kızı avukat Seraf Özer: Somut delilleriyle açıklamalarımızı yaptık
Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer ise şu açıklamaları kaydetti:
“Yalnız olmadığımızı biliyoruz. Kendisi gayet iyi. Bir sıkıntısı yok. Ancak bu yaşananlar bir zul.. 40 yıldır bu devlete hizmet etmiş bir bilim insanını şafak operasyonu ile jet hızıyla tutuklamaları, sonrasında yaşananları gördüğümüzde trajikomik bir olay olduğunu görüyoruz. Bu vatandaşların hukuk devletine inancını yok etmiş bir yargı sistemidir. Ülkenin bu durumda olması yargının bu durumda olması umut ettiğimiz Türkiye hayalinden bizi uzaklaştırıyor. Ciddi bir algı operasyonu yapılıyor. Sorgu esnasında yöneltilen sorularda ilk önce hüküm verilmiş. İddialara karşı biz bütün somut delilleriyle açıklamalarımızı yaptık. Tamamen mesnetsiz, bırakın tutuklanmayı, isnat edilen suçun bile ne kadar haksız hukuksuz olduğunu ortaya koyuyor.” 

Öte yandan CHP heyetinin, Esenyurt Belediyesi önündeki ‘Demokrasi Nöbeti’ üçüncü gününde devam ediyor.