Uluslararası Amed Film Festivali’nin üçüncüsü, 7 Aralık’ta Diyarbakır’da kapılarını açtı. “Dünya hikâyelerle bir araya geliyor” sloganıyla düzenlenen festival, farklı ülkelerden 84 yapımı sinemaseverlerle buluşturuyor. Festivalin “Kürt sinemasının yolculuğu” başlıklı ulusal seçkisi ise son 8 yılda üretilmiş 16 uzun metraj, 7 belgesel ve 13 kısa filmden oluşuyor.
Bu seçkide dikkat çeken yapımlardan biri de yönetmenliğini Lütfi İrdem’in üstlendiği “Pîrebok”. Film, çocukluğunda kendisine anlatılan efsanevi Pîrebok’un peşine düşen, yoksul ve kambur bir adam olan Adem’in hikâyesini merkezine alıyor. Adem’in yolu, kızını da yanına alarak savaş bölgesinden kaçıp komşu ülkeye sığınan bir kadınla kesişiyor. Film, bu karşılaşma üzerinden dayanışma, hayatta kalma ve insanlık temalarını işliyor.

Çekimleri Diyarbakır’da yapılan ve önceki festivallerden ödüllerle dönen filmin yönetmeni Lütfi İrdem, İlke TV’ye yaptığı açıklamada, festivalde yer almaktan duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:
“Film festivalleri, şehri canlandıran festivaller olduğu için ben önemli buluyorum. Bir sürü sinemacı arkadaşla sokakta denk geliyoruz ama festivalde bir araya gelmenin başka bir duygusu var. Yaptığımız işleri, filmlerimizi ve sanatı konuşuyoruz. Bu bizim için çok kıymetli.”
İrdem, filmin çıkış noktasının çocukluk yıllarında babaannesi ve annesinden dinlediği Pîrebok efsaneleri olduğunu ifade etti:
“Bu hikâyenin çok fazla dilden dile yayıldığını biliyordum. Her bölgede, dünyanın her yerinde başka bir isimle geçiyor. Bu beni çok etkiledi ve kendi çekebileceğim bir forma dönüştürdüm.”
Filmdeki karakter inşasında David Lynch’in “Fil Adam” filminden ve “Notre Dame’ın Kamburu” hikâyesinden ilham aldığını da belirtti.
Genç yönetmen, Kürtçe film üretmenin siyasi ve ekonomik zorluklarına da dikkat çekti:
“Film yapmak zaten zor. Kürtçe film yapmak daha da zor. Hele bu bölgede yapmak çok daha zor. Festivaller görünürlük sağlıyor; görünür oldukça insanlar işinize dahil olmak istiyor. Kendi ekonomimizi oluşturana kadar bölgedeki iş birliklerini güçlendirerek bu zorlukları aşabileceğimizi düşünüyorum.”
Festivaldeki gösterimin ardından “Pîrebok”un seyirciyle yeniden buluşması bekleniyor.




