İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) “İstatistiklerle Yaşlılar 2024” araştırmasına göre, İstanbul’da 65 yaş ve üzeri nüfus 1 milyon 302 bin 793 kişiye ulaştı. Bu sayı 2023’e göre yüzde 5,2’lik bir artışa işaret ediyor. İstanbul genelinde yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 8,3 seviyesinde. Türkiye genelinde ise bu oran yüzde 10,6 olarak ölçüldü.
Araştırmada, İstanbul’da yaşlı nüfus oranının ilçelere göre dağılımı da ortaya konuldu. Yaşlı nüfusun en yoğun olduğu ilçe yüzde 24,7 ile Adalar oldu. Adalar’ı yüzde 20,6 ile Kadıköy, yüzde 18,1 ile Şile, yüzde 17,3 ile Beşiktaş ve yüzde 16,4 ile Bakırköy takip etti.
Yaşlı nüfus giderek artarken gençler de evlenme ve çocuk yapma sayısında düşüşler yaşanıyor.
Mecidiyeköy Semt Pazarı’nda konu hakkında ANKA Haber Ajansı’nın mikrofon uzattığı yurttaşlar durumun tamamen ekonomik sıkıntıdan kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu:
‘Bu ekonomi düzelmeli’
Bir yurttaş, “Ben 65 yaşındayım, ömrümde böyle kriz görmedim. 1999 yılında emekli olduğumda dünyanın parasını alıyordum. Şimdi emekli maaşım asgari ücret oldu. Bu çok acı. 22 bin lirayla kim evlenir? 50 bin lira ile kim evlenir? Benim çocuğum 32 yaşında ‘evlenmem’ diyor. Mühendis oldu ama ‘ev geçindiremem’ diyor. Nasıl olacak? Bu ekonomi düzelmeli. Halkımız bir gün ayağa kalkacak. İnsanlar mutsuz, çocuk yapmıyorlar. Ülke yaşlanıyor” dedi.
‘Aile yılı falan değil sefalet yılı’
Bir başka yurttaş, şöyle konuştu:
“Baştakilerin tutumundan gençler evlenemiyor ve çocuk yapamıyor. Bu hayat pahalılığında evlenmek, çocuk sahibi olmak akıl karı mı? Ben bugün bekar olsaydım, o yaşlarda olsaydım bu günkü şartlarda ben evlenemezdim. İki emekliyiz emekli maaşımız bir tane ev kirasına yetmiyor. Bu şartlarda gel de evlen. Aile yılını kendi ailelerinin yılını mı ilan ettiler. Kendi aile yapıları belki ona uygundur. Geçim sıkıntısı yoktur. Hayat müreffehtir onlara. Huzur vardır, para vardır onlara göre belki öyledir. Ama bizim için aile yılı falan değil sefalet yılı.”
‘Hayat şartları ağır, maaş yetmiyor’
Başka bir yurttaş ise, “Hayat pahalılığından kiradan dolayı gençler evlenip çocuk yapamıyor. Evi olmayan bir insan ne yapacak? Türkiye’nin kötü yönetilmesi nedeniyle gençler evlenemiyor. 3 çocuk yapın diyorlar.İş yok, asgari ücret, emekli maaşı 14 bin 500 lira… İnsanlar işin içinden nasıl çıkacak, gençler nasıl evlenecek bilmiyorum. Benim de oğlum var 35 yaşında halen evlenemiyor. Hayat şartları o kadar ağır ve zor ki maaş yetmiyor. Kiraya çıksa kirada oturacak, azıcık bir maaşla kirayı nasıl ödeyecek? Gençlere Allah yardım etsin.” ifadelerini kullandı.
Bir diğer yurttaş, “Pahalılıktan ve yaşam kalitesinin düşüklüğünden dolayı insanlar evlenemiyor. Pazara yeni çıktım, şimdiden 500 lira harcadım. İnsanlar daha çok özgürlüğüne düşkün. Çocuğum evliliği hiç düşünmüyor. Bugünkü şartlarda ev alamayacağım diyor” dedi.
‘İnşallah aile yılı, emekli yılı gibi olmaz’
İktidarın ‘aile yılı’ tartışmalarına değinene bir yurttaş şöyle konuştu:
“Hayat pahalılığından hiç kimse evlenmeye cesaret edemiyor. Gençler şimdi kendine bakamıyor. Benim de iki bekar çocuğum var. Evlenemiyorlar. Hayat çok pahalı. Enflasyon almış başını gidiyor. Ekonomik durum kötü. Maaşlar yetersiz. Aldıkları maaş kiraya yetmiyor. Aileler destek olmazsa gerçekten çok zor. Aile yılında şu ana kadar bir şey göremedik. Sadece ümit var yani ümitten başka bir şey yok. Ben emekliyim şu anda. İnşallah aile yılı, emekli yılı gibi olmaz. Emekliyle memur emeklisi arasındaki uçurumu görün. Emekli yılında böyle oluyorsa aile yılında inşallah öyle olmaz ama ümidimiz de yok yani.”
“Evlenmek en az 500 bin lira. Pahalılıktan insanlar evlenemiyor. Gençler korkuyorlar. Pahalılıktan da yuvalar çabuk bozuluyor. İktidar bu yılı aile yılı yerine aslında sefalet yılı demek istemiş. Emekliler yılını gördük şimdi bunu görelim. Sefalet yılı.”
‘Aile yılı diye bir yıl yok bu yıl çile yılı’
“İşsizlik, ekonomik durum yüzünden insanlar evlenemiyor. Bakamaz ki evlense. Evlenmeden önce eşyasını alamaz. Benim çocuklarım evlendi, torunlarım var. Ben emekliyim çocuklarım bakıyor bana. Bu ekonomik şartlarda gençlerin evlenmesi mümkün değil. Aile yılı diye bir yıl yok. Bu yıl çile yılı. Emekli yılı da geçen sene çile yılıydı bu sene de aile yılı çile yılı. Cumhurbaşkanımız diyor ki, 3 çocuk yapın. Bir çocuğa bakamıyorsun üç çocuğa nasıl bakacaksın.” (ANKA)
