• Ana Sayfa
  • Kadın
  • Yüzlerce kadın katliamlara karşı alanlarda: ‘Susmayacağız, mücadele edeceğiz’

Yüzlerce kadın katliamlara karşı alanlarda: ‘Susmayacağız, mücadele edeceğiz’

Artan kadın cinayetlerine karşı yürüyüş gerçekleştiren kadınlar, cezasızlık politikalarına dikkat çekerek, kadın düşmanı politikalardan vazgeçilmesi çağrısı yaptı. 

Yüzlerce kadın katliamlara karşı alanlarda: ‘Susmayacağız, mücadele edeceğiz’
Yüzlerce kadın katliamlara karşı alanlarda: ‘Susmayacağız, mücadele edeceğiz’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 25 Haziran 2025 20:13
  • Güncellenme: 25 Haziran 2025 20:15

Kadın katliamlarına karşı alanlara çıkan kadınlar, “Artık bıçak kemikte. Kadınlara ve çocuklara yönelik bu saldırılar bitmedikçe bizler sokaklarda olmaya devam edeceğiz” dedi.

Diyarbakır’da Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) ve Şiddetle Mücadele Ağı, “Kadın cinayetlerine karşı isyandayız. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünden Dağkapı Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüşe Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, ilçe belediye eşbaşkanlarının yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.

“Kadın cinayetlerine karşı isyandayız” pankartı ile ““6284’ü uygula” ve “Bijî yekitiya jinan” dövizleri taşıyan kadınlar, yürüyüş boyunca, “Jin, jiyan, azadî”, “Kadınları katleden zihniyeti kabul etmiyoruz” ve “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları attı.

Alkış ve zılgıtlarla Dağkapı Meydanı’na varan kadınlar, burada açıklama yaptı.

Açıklamayı kadınlar adına okuyan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 1 No’lu Şube Sekreteri Arzu Koç, Türkiye’de kadın cinayetlerinin, kanayan bir yara gibi derinleştiğine dikkat çekerek, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çalıştığı lokantada iş arkadaşı Remzi Kayaalp’in bıçaklı saldırısına uğrayarak, yaşamını yitiren 29 yaşındaki Gülizar Yıldız’ı hatırlattı. Arzu Koç, “Bu sadece bir cinayet değil; bu, eril zihniyetin ve cezasızlık kültürünün acımasız bir teşviki, biz kadınların boğazında düğümlenen bir feryat. Gülizar’ın sessiz çığlığı, iktidarın yıllardır görmezden geldiği, toplumun iliklerine işlemiş eril zihniyetin trajik bir yansıması. Göz göre göre canımızdan can gidiyor, çünkü kadınların ve çocukların yaşam hakları, ‘Toplumsal Cinsiyet’ eşitsizliği adı altında eziliyor. Bu kelime, artık bir suç haline gelmişken, bizler sessizce ölüyoruz” dedi.

 Cezasızlık politikası

“Cezasızlık, bu cinayetleri besleyen en zehirli yaklaşımdır” diyen Arzu Koç, şunları söyledi:

“2021’de İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmasındaki ihmaller, kadınları eril zihniyetin insafına terk ediyor adeta. Kadınların feryatları sağır kulaklara çarpıyor, şiddet vakaları görmezden geliniyor. Ne acıdır ki, karakol kapılarında medet uman kadınlara uzanmayan eller, cinayetleri ‘geliyorum’ diyen bir felakete dönüştürüyor. Yargılamalardaki o acımasız ‘haksız tahrik’ veya ‘iyi hal’ indirimleri… Bunlar sadece adil yargılama ilkesini değil, vicdanlarımızı da derinden yaralıyor. Bu indirimler, şiddeti meşrulaştıran, katilleri sırtını sıvazlayan bir utanç abidesi gibi yükseliyor. Uygulanan bütün bu cezasızlık politikaları doğrudan siyasi tercihlerle ilgilidir. Devletin kadınları korumaması da, kadın cinayetlerinin çoğalması da bir tercihtir.”

 ‘Kadın mücadelesi oldukça…’

Arzu Koç, “Gülizar Yıldız’ın hikayesi, bu sistematik zulmün kişisel bir yansıması olsa da, çok daha fazlasını fısıldıyor. 29 yaşında, garsonluk yaparak hayatını kazanmaya çalışan ama aynı zamanda, eril zihniyet mücadelesine omuz verirken erkek devlet şiddetinin sonucu olarak cezaevlerinde bedel ödemiş bir emekçiydi. Onun ölümü, sadece bir canın kaybı değil, aynı zamanda kadınların özgürlük mücadelesine vurulan bir darbedir. İktidarın asıl hedeflediği kadınların mücadelesini boşa çıkarma ve umutsuzluğu aşılamadır. Oysaki biz kadınlar biliyoruz ki; Kadın mücadelesi ve dayanışması var oldukça umut hiç bitmeyecek” ifadelerini kullandı.

 ‘Mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz’

Arzu Koç, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet sonucu oluşan toplumsal yaranın sarılması için toplumun her zerresinde cinsiyet eşitliğini sağlayacak politikalara, eğitim sisteminde köklü bir dönüşüme, yargı ve polislerde kadın odaklı bir yaklaşıma acilen ihtiyaç olduğunun altını çizdi.  “Ama önce, kadın düşmanı söylemlerden ve politikalardan vazgeçilmeli” diyen Arzu Koç, “Bu mücadele, sadece faillerin cezalandırılması değil, aynı zamanda kadınların korunma taleplerinin ciddiye alındığı, şiddetin en başından engellendiği bir sistem demek. Kadınların sesine kulak verilmediği sürece, bu acılar, bu kayıplar maalesef devam edecek” şeklinde konuştu.

Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” sloganı ve oturma eyleminin ardından son buldu.

Şırnak

Şırnak’ın Silopi ilçesinde kadınlar öncülüğünde Halkların Eşitlik Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Barış Annelerinin katılımıyla son dönemde kentte artan kadına yönelik katliam, şiddet ve cinsel istismara karşı yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüşe, yüzlerce kişi katıldı. Yürüyüşte, “Gülizar yıldız ölümsüzdür, kadın cinayetlerine hep birlikte dur diyelim” , “Kadın cinayetleri politiktir” pankartları açılırken, “Kadına yönelik şiddete hayır”, “Yasta değil isyandayız”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” dövizleri taşındı. Yürüyüşte kadınlar sık sık, “Jin jiyan azadî”, “Hak hukuk adalet” sloganları attı.

İkinci caddeye kadar yürüyen kadınlar burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması öncesi katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Ardından basın metnini Esin Vargün okudu. Esin Vargün, “İsyan diyoruz çünkü kadın cinayetlerinin hepsine engel olabilirdik, Gülizar Yıldız’ı koruyabilirdik” dedi.

CHP Kadın Kolları Başkanı Heyiv Bozkurt da, İstanbul sözleşmenin önemine dikkati çekerek, “İstanbul Sözleşmesi uygulanmış olsaydı, bugün o kadın hayatta olabilirdi. Bu cinayetlerin durması için gerçek çözümlere ihtiyaç var: Kadınları koruyan yasalar eksiksiz uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girmelidir. Cezasızlık kültürüne son verilmelidir” diye belirtti.

‘Kızım ölüme terk edildi’

 Katledilen Gülizar Yıldız’ın annesi Gülsün Yıldız da kızını katledenin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek, “Benim kızım bıçaklandıktan sonra 40 dakika orada bekletildi. Müşterileri gitmesin diye kızım ölüme terk edildi, ambulans çağırılmadı, müdahale edilmedi, ölümüne göz yumuldu. Ben bunu kabul etmiyorum, olay aydınlatılsın istiyorum” dedi.

Özgür Kadın Hareketi aktivisti Adalet Çimen Fidan ise bölgede yürütülen özel savaş politikaları sonucunda her gün bir kadının katledildiğini kaydederek, “Her gün sokaklarda, mahallelerde, şehirlerde kadınlar erkek şiddetinin sonucu katlediliyor. Ancak biz kadınlar da buna karşı mücadele ediyoruz. Son olarak da Silopiya’da Gülizar Yıldız vahşice, İŞİDvari bir şekilde katledildi. Ancak bizler bu zihniyetten hesap soracağız, bu zihniyete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş şunları söyledi:

“Bugün binlerce kadın bu sokaklarda artık bıçak kemikte. Kadın katliamları artık kadın soykırımı haline geldi. Kadınlara yönelik katliam, tecavüz, çocuklara yönelik cinsel istismara karşı baş kaldırıyoruz. Bunu kabul etmiyoruz, kadınlara ve çocuklara yönelik bu saldırılar bitmedikçe bizler sokaklarda olmaya devam edeceğiz.”

 Katledilen Gülizar Yıldız’ın kardeşi Mizgin Ergün de kadın katliamlarına herkesin ses çıkartmasını istedi.

 Van

STAR Kadın Derneği Silopi ilçesinde Remzi Kayaalp tarafından katledilen Gülizar Yıldız ve artan kadın cinayetleri için Van’da bulunan Sanat Sokağı’nda açıklama gerçekleştirdi. “Kadın cinayetleri politiktir” pankartının açıldığı açıklamada, “Kadın kırımına son”, “Söyleyecek sözümüz, değişecek gücümüz” ve “Katledilen kadınlar isyanımızdır” dövizleri taşındı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, metni STAR Kadın Derneği Yöneticisi Meryema Aslan okudu.

Gülizar Yıldız’ın, aynı iş yerinde çalışan bir erkek tarafından bıçaklanarak katledilmesini öfkeyle kınadıklarını dile getiren Meryema Aslan, kadın cinayetlerinin, ataerkil zihniyetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve cezasızlık kültürünün bir sonucu olduğunu vurguladı. Son zamanlarda kadın cinayetlerinin artışının, toplumu derinden sarstığının altını çizen Meryema Aslan, “Kadınlar, evde, sokakta, iş yerinde; kısacası yaşamın her alanında erkek şiddetiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2024 verilerine göre, yalnızca bu yıl 394 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 233 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetmiştir. Bu rakamlar, kadınların yaşam hakkının sistematik bir şekilde ihlal edildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Şırnak’taki son cinayet, bu vahşetin en acı örneklerinden biridir” dedi.

Gülizar Yıldız’ı katleden failin en ağır cezayı alması için hukuki sürecin takipçisi olacaklarını sözlerine ekleyen Meryema Aslan, kadın cinayetlerinde cezasızlığın sona ermesi, faillerin iyi hal veya haksız tahrik gibi indirimlerden faydalanmaması gerektiğine dikkati çekti. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanılması gerektiği çağrısında bulunan Meryema Aslan, “Bizler, kadınların yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gülizar Yıldız ve katledilen tüm kadınlar için adalet arayışımız sürecek. Erkek egemen zihniyete, cezasızlığa ve kadın düşmanı politikalara karşı isyanımız büyüyor. Kadın cinayetlerini durdurana kadar susmayacağız, mücadele edeceğiz” diye bitirdi.

Açıklama, yapılan bir dakikalık oturma eylemi, “Jin jiyan azadî” ve “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarının ardından son buldu.

Mersin

Mersin Kadın Platformu öncülüğünde Pozcu Koton önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. “Erkek-devlet şiddetine karşı sokaktayız” pankartının açıldığı açıklamada, “Haklarımıza, hayatlarımıza sahip çıkıyoruz”, “Suriye’de katliamlar derhal durdurulsun” dövizleri açıldı.

Basın metnini platform adına okuyan Çiğdem Göksoy, kadın cinayetlerinin münferit değil, politik olduğunu vurgulayarak, Silopi’de Gülizar Yıldız’ın bir erkek tarafından katledilmesini cezasızlıkla beslenen erkek egemen sistemin sonucu olarak değerlendirdi. Şiddetin sadece evde, sokakta değil; savaş alanlarında da kadınları hedef aldığına dikkat çeken Çiğdem Göksoy, “Rakka’da tecavüze uğrayan, İdlib’de bombayla ölen, İstanbul’da sokakta katledilen kadınlar aynı şiddetin kurbanı. Bu erkek şiddetinin failini sadece bireylerde değil, devlette, militarist politikada ve sessiz kalan toplumda arıyoruz” dedi.

Açıklama sloganlarla sona erdi. (MA)