Hıdır Murat Doğan’ın Daniska adlı öykü kitabı Klaros Yayınlarından çıktı. Daniska, yazarın altıncı öykü kitabı. Kitap ortak temalar etrafında toplanmış 28 kısa öyküden oluşuyor. Kitaba kısaca göz attıktan sonra yazarın üslubuna, edebi diline ve meramına bakacağım. Birkaç öyküden yola çıkarak nihai fikrimi lafı bükmeden ve uzatmadan dilim döndüğünce söylemeye çalışacağım.
Kahir zamanlar ya da Big Bang; yalnızlığı iç kanama gibi yaşayan birinin şehir gürültüsü içinde görülme/fark edilme arzusunu,
Silinmiş Sahneler; yetişemediği, geç kaldığı hayatı ucundan, kıyısından yakalamaya çabalayan birinin figüranlığa razı oluşunun dramatik sonuçlarını,
Suç ve Rıza; haylaz, ele avuca sığmayan Rıza’nın eline geçirdiği her fırsatı oyuna çevirmesini,
Başımızdaki Taş; dörde bölünmüş acı, dört ayrı keder/kader… Sırf yeri belli olsun diye isimsiz toprağa dikilen taş,
Devlet Mahmuru; yalnızlığı ve sessizliği en büyük erdem sanan Cemal’in hayata ürkekçe bakışını,
Gögüs Kafesimdeki Mantar Pano; zamanla bir kambura dönüşen sessizlik… Derdini, kederini, yalnızlığını ve yorgunluğunu kendiyle yaşaya yaşaya, kendiyle paylaştığı ve sakladığı için sesini duyuramamanın verdiği yorgunluğunu,
Sayfanın Arkası; yaşından büyük cümleler kuran 13 yaşındaki Göktuğ’un boyunu aşan bakış açısını,
Çarpışma; konuşmakla susmak arasındaki ikilem, haykırmak isterken iç sesini susturan, düşünceleri ile yaşadığı hayat arasındaki büyük uçurumu,
Halit; bir vicdan muhasebesi… Bir cinayetin eşiğinden durup sessizce izlerken cinayete ortak olduğunun gecikmiş bir ayrımsamasını,
İçler Dışlar Çarpımı; nefes almakla yaşamanın aynı şey olmadığını, rutin denilen yavaş ve sessiz ölümün yüzüyle her gün karşılaşmayı,
Posterin Arkasında; oğluna hasret bir babanın bir kahraman gibi davranamayışının hüzünlü hikâyesi. Baba gibi davransa, bir kahramana dönüşeceğini bilen adamı,
Benim Küçük Almanya’m; eski ‘devrimci’ günlerinin bir bir gözlerinin önünden eriyişine şahit olan adamın kendini avutmasını,
Sessizlik Yemini; bir ihaneti itiraf ederken bile ‘sarhoştum, ne yaptığımı bilmiyordum’ klişenin arkasına saklanan, affedilmek için yarım ağızla kör bir kuyuya seslenen birinin pişmanlığını anlatıyor yazar.
Ortak temaların oluşturduğu bütünlük
Öyküler daha devam ediyor elbette, ben bir kaçının ana fikrini belirtmeye çalıştım. Gelelim kitabın nihai meramına ve diline.
Yazarın bütün öykülerinde kullandığı tema/sözcük ve simgeler neredeyse aynı ve ortak. Kaçırmadıysam bütün öyküler birinci tekil ağızdan anlatılmış. Öykülere sirayet eden ana duygu acı, yalnızlık ve şikâyet. Ayna, kendime bakmak, susmak, sessizlik, yalnızlık, yorgunluk, iç ses, yabancı, pişmanlık ve acımak kelimeleri/ duyguları yine ha keza ortak. İma edilen duyguların paydası ise her öyküde hayıflanmak ve belirsizlik.
Öyküler didaktik sularda geziyor. Yazarın üst perdeden konuşan bir üslubu var. Akıl veren, parmağını sallayan, aforizmaya meyleden dilinin yanında ekseriyetle bireyselden toplumsala uzanan durum öyküleriyle arzı endam etmiş. Benmerkezci diyebileceğimiz iç sıkıntılar/iç konuşmalardan oluşan öykülerle yazar tarzını belirlemiş. Aforizmaya meyleden birkaçını örneklersek;
‘Aşk, kendinden vazgeçmektir,
Korku, kendinden kaçamamaktır,
Gözleriyle susan kadınları anlamak zordur,
İnsan bazen katil olmaz ama suç taşır’
Kitaba güç veren dil: Yalnızlığın yorgunluğu
Gelelim iki uçtaki öyküye; Sayfanın Arkası’nda 13 yaşındaki bir çocuğun ruh ve bilinç durumundan koparılmış sahih olmayan bir duygu durumu hakim. O yaştaki bir çocuğun düşünemeyeceği ve söyleyemeyeceği cümlelerle örülmüş öykü; aksıyor. Diğer yandan Halit öyküsü de o kadar gerçekçi ve öykü normlarına/ tekniğine uyan en sevdiğim diğer bir öykü. Başımızdaki Taş’ta ise çıkış noktası çok iyi, yazarın bütün öykülerindeki ironik dili sanıyorum en güçlü/benzersiz özelliklerinden biri. Başımızdaki Taş’ta hedefine ulaşmayan bir ok var. Meteforik anlatımı çok iyi, bir halkın sahipsizliğini/isimsizliğini bir de bu yönden anlatmak muazzam. Edebiyatın gücü bu; sınırsız anlatım yöntemleri var. Kitabın diğer özgün yanı da illüstrasyonların güzelliği, yazar kendisi çizmiş; çok beğendim. Daniska, iç hesaplaşmanın kitabı.