• Ana Sayfa
  • Dosya
  • Zengezur Koridoru: Trump Yolu mu? ‘Turan’ Yolu mu?

Zengezur Koridoru: Trump Yolu mu? ‘Turan’ Yolu mu?

Ermenistan ve Azerbaycan liderleri Nikol Paşinyan ve İlham Aliyev arasında Washington’da ABD Başkanı Donald Trump’ın davetiyle imzalanan anlaşmayla aktif hale gelmesi beklenen Zengezur Koridoru, bölgesel ve küresel dengeleri etkileme potansiyeli taşıyor.

Zengezur Koridoru: Trump Yolu mu? ‘Turan’ Yolu mu?
Zengezur Koridoru: Trump Yolu mu? ‘Turan’ Yolu mu?
İlke TV
  • Yayınlanma: 12 Ağustos 2025 16:08
  • Güncellenme: 13 Ağustos 2025 01:26

ABD Başkanı Donald Trump’ın 8 Ağustos Cuma günü, uzun yıllardır gerilim halinde olan ve iki kez sıcak çatışma yaşayan ‘düşman komşular’ Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ı Beyaz Saray’da ağırladığı görüşmede, gündemdeki en önemli konulardan biri Zengezur Koridoru’ydu.   

Koridor, Türkiye ile de sınırı olan, Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan bölgesinden çıkıyor ve Ermenistan’ın güneyinde Zengezur (Ermenice Syunik) üzerinden geçerek bu bölgeyi Bakü’ye bağlıyor.

Azerbaycan ve Nahçıvan, Ermenistan topraklarının 32 kilometrelik bir bölümüyle birbirinden ayrılıyor. Yani Azerbaycan’ın Nahçıvan ile doğrudan kara sınırı yok. Bakü için bu koridor, Nahçıvan’a doğrudan bir kara bağlantısı sunacak ve Türkiye ile de bağları güçlendirecek.

Anlaşmada amacın ticari olduğu vurgulanıyor. Buna göre anlaşma ticari bağlantıyı, altyapıyı ( demiryolu, boru hatları, fiber optik) ve bölgesel entegrasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor.

Bununla birlikte anlaşma, Güney Kafkasya’daki geleneksel Rus etkisini zayıflatarak, ABD’yi kilit bir bölgesel güç konumuna getirebilir. 

Trump Yolu: TRIPP

İran, Ermenistan, Azerbaycan,Gürcistan, Rusya ve Türkiye’yi yakından ilgilendiren Zengezur Koridoru, son anlaşmayla birlikte, ”Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” veya İngilizce kısaltmasıyla TRIPP ( Trump Route: A Road for International Peace and Prosperity) olarak adlandırıldı ve bu karmaşık denkleme ‘davetsiz misafir’ misali ABD de dahil oldu. 

Bu antlaşma ile ABD Zengezur’un haklarını 2125 yılına kadar işletme hakkının yanı sıra süre dolduğunda gerekli görülmesi halinde daha da uzatabilme yetkisini kazandı.

Anlaşma, Ermenistan ve ABD’nin koridor üzerinde eşit ortaklar olarak yer almasını içeriyor. 

Anlaşmaya göre ABD koridor üzerinde güvenlik amacıyla asker konuşlandıramayacak. Bu nokta, ABD ile kendisini fiilen sınır komşusu yapan anlaşmaya tepki gösteren İran’ın endişelerini gideren bir içerikte olsa da bir başka soru işareti var. Bu da ABD’nin söz konusu yolun ticari geçişinin güvenliğinden sorumlu olması. 

Anlaşmanın ABD-Azerbaycan tarafında ise, ABD’nin avantajları öne çıkıyor. Buna göre, ABD enerji politikaları ve  bölgesel enerji güvenliği konusunda  Azerbaycan ile yeni ilişkiler geliştirebilir. 

TRIPP, ulaşım ve enerji hatlarının da içinde yer aldığı geniş bir yelpazede ABD’nin Hazar bölgesindeki enerji kaynaklarına erişimini kolaylaştırabilir. 

Zengezur’dan Orta Asya’ya bir yol 

8 Ağustos’ta Washington’da imzalanan anlaşma sonrası Ankara’dan yapılan  açıklamalar duyulan  memnuniyeti ortaya koyuyordu. Türkiye’ye Azerbaycan üzerinden Orta Asya ile doğrudan bir kara bağlantısı kuracak olan anlaşma, aynı zamanda NATO üyesi bir ülke olan Türkiye’nin Rusya’nın arka bahçesine erişimini sağlayabilir. 

Ancak anlaşmaya, olası bölgesel gerilimlerden çok ekonomik açıdan Türkiye’nin ticari fırsatları olarak bakıldığında , Türkiye’nin ekonomisi üzerinde pozitif bir etki yaratma potansiyeli içeriyor.

Anlaşma , Türkiye’yi Hazar geçişli Batı-Doğu Orta Koridor’un merkezine yerleştiriyor. Bu rota, Orta Asya ile Avrupa arasında yeni bir bağlantı hattı sunarak, lojistik, ticaret ve enerji akışlarında Türkiye’yi kritik transit ülke haline getiriyor.

Türkiye’nin Azerbaycan ulaşımı halihazırda İran ve Gürcistan güzergâhları üzerinden yürütülüyor. 

Koridor İran ve Gürcistan’a bağımlılığı azaltabilir ve yolu kısaltarak maliyeti düşürebilir. 

Uluslararası ticaret yollarının merkezî bir geçiş noktası olarak Nahçivan ve Azerbaycan’ı birleştiren ve Orta Asya içlerine direkt ulaşım sağlayan Zengezur Koridoru, Doğu-Batı arasındaki kesintisiz ulaşımı sağlama kapasitesiyle hem bölgesel hem de küresel ticari dengeleri etkileme potansiyeli taşıyor. 

Zengezur Koridoru’nun aktif hale gelmesiyle Orta Koridor’un önemi artabilir. 

Bu da Çin’den Avrupa’ya  uzanan geniş coğrafyada ekonomik hareketliliğin  yükselmesini sağlayabilir

Koridorun işlevsel hale gelmesi,  bölge ülkelerinin ekonomik refahının yanı sıra, aynı zamanda küresel arz zincirleri açısından da katkı sağlama potansiyeli taşıyor. 

Zengezur Koridoru, Hazar Denizi’nden gelen enerji kaynaklarının (doğal gaz, petrol) ve ticaret yollarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşmasını kolaylaştırabilir.

Avrupa’ya ulaşacak yeni enerji hatları, Türkiye’nin enerji merkezi olma hedefini destekler ve Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı gibi mevcut projelerle entegre olabilir. 

Koridor, özellikle Türkiye’nin Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ile sınırı doğu illeri için de ekonomik fırsatlar ve canlanmalar yaratabilir. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Zengezur Koridoru ile konuyla ilgili son açıklamasını 21 Temmuz 2025’te yaptı.

Erdoğan “Zengezur Koridoru sadece Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye’ye değil bölgedeki diğer ülkelere de fayda sağlayacak” dedi ve ekledi:

“Biz bu hattı aynı zamanda jeoekonomik boyutu itibarıyla son derece önemli bir konu olarak görüyoruz. Nitekim, bu hat bölgemizin ötesindeki coğrafyaları da birbirine bağlayacak ve ticareti canlandıracaktır. Bu hattın bir anlaşmazlık kaynağı değil, bir mutabakat simgesi haline gelmesi temel beklentimizdir. Bu sayede bölge iş birliğinin galebe çaldığı bir refah alanı olacaktır.”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ise 26 Aralık 2024’te yaptığı açıklamada, tarafların uzlaşmasının ardından koridorunun inşasının dört yılda tamamlanabileceğini söylemişti.

Zengezur Koridoru gündemine Türkiye iç siyasetinin farklı kulvarlarından da ilgi var.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Zengezur Koridoru’nun ABD ve İsrail’in projesi olduğunu öne sürerek, “Bu girişim hangi amaçla yapılırsa yapılsın, Türkiye’yi öncelikle tehdit eden bir girişimdir” dedi.

İran’ın yarı resmi haber ajansı Mehr News’e konuşan Perinçek, İran’ın bölgenin sınırlarının ve jeopolitiğinin değişmesine izin vermeyeceğini defalarca ifade ettiğini, ancak Türkiye ve Azerbaycan’ın hâlâ koridorun hayata geçirilmesinde ısrarcı olduğunu söyledi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanvekili ve AR-GE Başkanı Doğan Aydal ise, projenin Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına ciddi zararlar verebileceğini belirtti.

Aydal, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de olaylara daha dikkatli bakarak uzun vadede Türkiye aleyhine olacak bu anlaşmayla ilgili kararlarını gözden geçirmesini umduğunu ifade etti.

Anlaşmanın Ankara açısından dezavantajları 

Washinton’da imzalanan anlaşma, Türkiye açısından fırsatların yanı sıra dezavantaj potansiyeli de taşıyor.

Zengezur Koridoru, Rusya ve İran’ın bölgedeki nüfuzunu sınırlayabilir. Zira bu ülkeler mevcut ulaşım yollarında önemli bir role sahip.

Özellikle İran, Nahçıvan üzerinden Türkiye-Azerbaycan bağlantısının kendi transit yollarını bypass etmesi nedeniyle ekonomik ve jeopolitik kayıplar yaşayabilir.

Bu, iki ülke ile Türkiye arasında gerilim yaratabilir.

Koridorun hayata geçirilmesi için yollar, demiryolları ve diğer altyapı projelerine büyük yatırımlar gerekli.

Bu yatırımların maliyeti, halihazırda ekonomisi zor günler yaşayan Türkiye için fazladan ekonomik bir yük oluşturabilir.

Koridor, Türkiye’yi Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarına daha fazla bağlayarak ekonomik fırsatlar sunsa da, bu bölgelerdeki siyasi istikrarsızlık ya da ekonomik dalgalanmalar Türkiye’nin ekonomisini olumsuz etkileyebilir.