12 Mart 2004’te Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kamışlo kentinde katliam yaşandı. Katliam süreciyle başlayan protestolar, 19 Temmuz 2912’de ilan edilen özerk yönetimin de alt yapısını oluşturdu.
12 Mart 2004 günü yaşanan olaylar, Kamişlo’da Cihad ve Fetva futbol takımları arasındaki maçta yaşandı.
14.00’da başlaması beklenen karşılaşmadan önce kendilerini Fetva takımının taraftarı olarak tanıtan bir grup güvenlik güçlerinin kontrolünden geçmeden stada alındı.
Ancak detaylı aramaya maruz kalan Cihad takımının Kürt taraftarlarının üzerindeki su şişeleri ve kemerlere el konuldu.
Fetva’nın taraftarları, oyuncuların ısınmak için sahaya çıktığı sırada Saddam Hüseyin lehine ve Kürtler aleyhine sloganlar atmaya başladı.
Irkçı sloganlara tepki gösteren Kürtler de Baas rejiminin baskı ve asimilasyon politikalarını kınayan sloganlar attı.
Irıkçı grup daha sonra Cihad takımının taraftarlarına taşlar yağdırdı.
Taraftarlar arasında çıkan kavga büyüdü.
Dönemin Haseke valisi Selim Kebul, güvenlik güçlerine Cihad taraftarlarına ateş açma emri verdi.
Saldırı sonucunda aralarında 2 çocuğun da aralarında bulunduğu 9 Cihad taraftarı hayatını kaybetti.
Şam hükümeti, olaydan bir gün sonra Rakka ve Deyrizor’dan getirdiği güvenlik güçleri ve askerlerle 9 kişinin cenaze törenine katılımı engelledi.
Şam hükümet güçleri cenazeye katılanlara ateş açarak aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 24 kişiyi katletti.
Ayaklanma bir çok kente yayıldı
Olayların ardından Kamışlo’da on binlerce Kürt sokaklara çıkarak ayaklanma başlattı. Ayaklanma kısa sürede Kobani, Serekaniye, Haseke, Amude, Afrin, Halep ve Şam’a kadar yayıldı. 12 Mart olaylarında, 40’tan fazla Kürt hayatını kaybederken, yüzden fazla kişi yaralandı ve binlerce Kürt tutuklandı.
Tutuklananlardan bazıları işkenceyle katledilirken, bazıları müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca henüz akıbeti bilinmeyen çok sayıda kişi bulunuyor.
Kamışlo ayaklanması ile Kürtler, rejimin baskılarına karşı gelerek, bir kez daha statü taleplerini dile getirdi.
‘Bugün yaşananlar 2004’teki olayların bir benzeri’
ANHA’ya konuşan Kamışlo Katliamı’nın tanıklarından Himêdî Nebî de Baas rejiminin o dönem Kürtler ve Araplar arasında çıkarmaya çalıştığı fitnenin bugün medya aracılığıyla, aynı argümanlarla yine çıkarılmaya çalışıldığını belirtti. Himedi Nebi, bu politikaların da boşa çıkartıldığını söyledi.
Himêdî Nebî, 2004’te yaşanan olaylardan çıkarılan tecrübenin bugün eski acıların tekerrürünü engellediğini ve halklar arasında dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
Kamışlo Katliamı’ndan oğlunu yitiren Meri Muhammed ise bugün yapılmak istenen kışkırtmaların 2004’tenin bir benzeri olduğuna işaret ederek, “O zaman üzüldük ama asla pişman olmadık. Hak verilmez, alınır. Serhildan’ın meyvesini 2011’de verdiğini, halkların hakları için ayaklanmasında gördük. Bugün de Kürtler uluslararası denklemin başlıca aktörlerinden biridir” diye konuştu.
Kamışlo Katliamı’nda hayatını kaybedenler anıldı
Kamışlo Katliamı’nın yaşandığı 12 Mart Stadyumu’nda anma töreni düzenlendi.
Hayatını kaybedenler için bir dakika saygı duruşunda bulunuldu.
Burada yapılan konuşmalarda katliam bir kez daha kınandı.
Kimliksizlikten demokratik özerkliğe: Suriye’de Kürtlerin tarihi (2)
