• Ana Sayfa
  • Gündem
  • 31. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı

31. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı

Bu yılın ödül sahipleri, organizasyonu düzenleyen Yeni Yaşam Gazetesi’nin sitesinde duyuruldu

31. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı
31. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 18 Eylül 2024 21:53
  • Güncellenme: 18 Eylül 2024 23:44

20 Eylül 1992’de JİTEM tarafından katledilen Musa Anter ve görevi başında yaşamını yitiren Özgür Basın çalışanları anısına her yıl düzenlenen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı.

Musa Anter’in (Apê Musa) 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da JİTEM tarafından katledilmesinin ardından gazetecilik alanında verilmeye başlanan ve bu yıl 31’incisi düzenlenen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin 2024 yılı sahipleri, organizasyonu düzenleyen Yeni Yaşam’ın sitesinde duyuruldu.

31. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Yarışması bu yıl, ‘Türkçe Haber’, ‘Video Haber’, ‘Kürtçe Haber’, ‘Fotoğraf (Haber Fotoğrafı)’, ‘Karikatür’ ve Gurbetelli Ersöz anısına ‘Kadın Haberciliği’ olmak üzere altı ayrı dalda düzenlendi.

Ödüller, 22 Eylül Pazar günü Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde saat: 18:30’da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.

Türkçe Haber

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, ‘Türkçe Haber’ dalında başvurusu alınan toplamda 33 eserden 26’sı ‘Türkçe Haber’ olurken, 7’si ise ‘Video Haber’ dalında oldu. Banu Güven, Faruk Bildirici, Candan Yıldız, Ali Duran Topuz, Nezahat Doğan, Mehmet Ali Çelebi’den oluşan Türkçe Haber Jürisi’nin değerlendirmeleri sonucu ‘Türkçe Haber’ dalında T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’ın “İliç’te göçüğe giden yol: Siyanür sızdırdı, ruhsatı iptal edilmedi, vergi borcu silindi, kârlarını katladı” haberi oy çokluğuyla ödüle layık görüldü.

Jüri Özel Ödülü

Banu Güven, Faruk Bildirici, Candan Yıldız, Ali Duran Topuz, Nezahat Doğan, Mehmet Ali Çelebi’den oluşan jüri, “Video Haber” dalında ise ödüle layık haber bulamazken, JINNEWS’ten Dilan Babat’ın çektiği “Konuş Sen Nerelisin?” görüntüsüne “Jüri Özel Ödülü” verdi. Jüri ödülle ilgili “Video Haber kategorisinde ödüle değer haber bulunamamakla birlikte Dilan Babat’ın ‘Şirnex’e taşınan askerler oy verme sırasında’ başlıklı haberi, o dönemde gündemi etkileyen son derece çarpıcı görüntü ile desteklenmiş olması nedeniyle Jüri Özel Ödülü’ne değer bulunmuştur. Genç meslektaşımızı kutlarız” değerlendirmesi yaptı.
Türkçe Haber Jürisi Cengiz Anıl Bölükbaş’ın haberiyle ilgili de, “Siyanürlü altın madenciliğinin yapıldığı İliç (Licik)’te ‘Göçüğe giden yol’ haberi, büyük bir felaket karşısında gazetecilik refleksinin anında harekete geçmesinin ne denli hayati önemde olduğunu gösteriyor. Göçüğün meydana gelmesinden sadece altı saat sonra o güne kadarki süreç, iktidara yakın şirkete ruhsat ayrıcalığı, siyanür sızıntısının örtbas edilmesi, bakanlığın ÇED raporunda toprak kayması riskinin yok sayılması gibi göçüğe davetiye çıkaran tüm gelişmeler satırlara dökülmüştü. Okurlara bilgi vermenin yanı sıra felaketi izleyen, olay yerine koşan tüm gazeteciler için de yol haritası oluşturdu Bölükbaş’ın bu haberi” dedi.
Fotoğraf 
Jüri üyeleri Ramazan Öztürk, Beritan Canözer, Salih Yeşil, Özcan Yaman ve Murat Baykara’dan oluşan “Fotoğraf” dalında, bu yıl oy birliğiyle Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Müjdat Can’ın fotoğrafı birincilik ödülüne layık görüldü.
“Fotoğraf” kategorisinde yarışmaya 16 eser gönderildiği belirtilen jüri açıklamasında, “Müjdat Can’ın 20 Haziran 2024’te Diyarbakır’da çıkan ve altı köyü etkileyen yangın sırasında, yangında yaralanan hayvanların durumunu gösteren fotoğrafı öne çıktı” denildi.

Jüri fotoğraf ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu fotoğraf, insanların doğayı nasıl tahrip ettiğini ve aynı zamanda diğer canlıları en acımasız şekilde nasıl yok ettiğimizi güçlü bir şekilde gözler önüne sermekteydi. Yangınların çıkarılması ya da gerekli önlemlerin alınmaması sonucunda, doğaya ve masum hayvanlara ölümün en zalim ve adaletsiz biçimi yaşatılıyor. Müjdat Can’ın bu karesi, hem hayvanların yaşadığı büyük dramı hem de insanlığın doğaya karşı yıkıcı etkilerini en çarpıcı şekilde belgelemektedir.”

Kürtçe haber
Ramazan Ölçen, Nergîz îsmail, Bişar Turgut, Hatice Kamer, Münevver Karademir’den oluşan juri üyeleri “Kürtçe Haber” dalında; Hawar Haber Ajansı’ndan (ANHA) Silava Ebdulrehman Mihemed Emîn’i “Çîrokek sûdwergir a ziman û têkoşîna azadiyê” başlıklı haberi ile, ödüle layık gördü.
Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği
Dilek Arjin Öncel, Bircan Değirmenci, Derya Ceylan, Elif Ekin Saltık, Gülfem Karataş’tan oluşan “Kadın Haberciliği” jüri üyeleri bu dalda, kadın işçi muhabiri Rahime Karvar’ın tarım işçisi kadınların yaşadıklarına odaklanan haber dizisini ödüle layık gördü.
Jüri tarafından ödüle dair yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bizler Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Yarışması’nın Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği jürisi olarak her bir haberin çok önemli olduğunu belirtmek isteriz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiği bu süreçte kadın ve çocukların yaşadıklarına odaklanan haberler, hak odaklı haberciliğin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Kadınların katledildiği ve çocuklara yönelik cinsel suçların arttığı şu dönemde her haberin konusu da ihlal olarak karşımıza çıkıyor. 8 haberin konusu da kadınlara ve çocuklara yönelik ihlallerdi. Her bir arkadaşın emeğine sağlık. Rahime Karvar’ın tarım işçisi kadınların yaşadıklarına odaklanan haber dizisini ödüle layık gördük. Rahime Karvar’ın ‘Bizi hayvanlardan ve çuvallardan farklı görmüyorlar!’, ‘Vallahi bu erkekler her şeye karışıyor: Evdeki eve tarladaki tarlaya karışıyor!’, ‘Erkekler güvencesiz ve düşük ücretli tarla işlerini kadınların üzerine yıkıyor’ şeklinde hazırlanan haber dizisi, hem fotoğrafları hem de tüm ayrıntıları ile kadınların yaşamlarına odaklanmasıyla emek sömürüsünü gözler önüne seriyor. Kadınların hikayesinin derinlemesine işlenmiş olması, mevsimlik tarım işçilerinin genel olarak yaşadıklarına ışık tutuyor.”
Karikatür
Kemal Gökhan Gürses, Ronî Batte, Erceren’den oluşan “Karikatür” jürisi yarışmada birinciliğe değer bir eser bulamazken, Halil İbrahim Çoban’a Mansiyon (teşvik)  ödülü verdi.
Jüri tarafından yapılan açıklamada, “Şiddetin egemenliğindeki dünyanın her köşesinde savunmasız ve barış yanlısı görüşlerin otokratik rejimlerin hedefi haline gelmesini eleştiren Halil İbrahim Çoban bu çalışmasıyla mansiyon ödülüne değer görülmüştür” denildi.
Katledilen gazeteciler anısına onur ödülü
Her yıl verilen onur ödülünün bu yıl, direnen gazeteciler şahsında, Süleymaniye’de 23 Ağustos’ta Türkiye’ye ait SİHA saldırısı ile katledilen gazeteciler Gulistan Tara ile Hero Bahaddîn anısına verilmesine karar verildi.
Ayrıca İran’da idam cezasına çarptırılan kadın hakları savunucusu Kürt gazeteci Pexşan Ezîzî’ de Onur Ödülü layık görüldü.

 

Musa Anter (Apé Musa) kimdir?

‘Apê Musa’ (Musa amca) olarak bilinen Kürt aydın, gazeteci ve yazar Musa Anter, 1920 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Eskimağara Köyü’nde doğdu. İlkokulu Mardin’de, ortaokul ve liseyi Adana’da okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Annesi Fesla Hanım, Türkiye’nin ilk kadın muhtarlarındandı. Anter, 1944’te Abdurahim Rahmi Zapsu’nun kızı Ayşe Hale ile evlendi.  Ayşe Hanım ile evliliğinden 1945’te büyük oğlu Anter, 1948’de kızı Rahşan ve 1950’de küçük oğlu Dicle dünyaya geldi.

Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile birlikte İleri Yurt Gazetesi’ni çıkaran Musa Anter, yayımladığı Kürtçe şiiri “Qimil / Kımıl” sebebiyle 1959 yılında “49’lar davası” kapsamında idam istemiyle  yargılandı. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından aftan yararlanarak serbest kalan Musa Anter, cezaevinden çıktıktan sonra Deng, Barış Dünyası ve Yön dergilerine yazdı. Devrimci Doğu Kültür Ocakları, Halkın Emek Partisi, Mezopotamya Kültür Merkezi ve İstanbul Kürt Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer aldı.

1963’te “23’ler davası”nda yargılanarak yeniden cezaevine girdi. Mamak, Sultanahmet, Balmumcu, Seyrantepe ve Nusaybin cezaevlerinde yattı. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından “Kürtçülük propagandası yapmak” suçlamasıyla tekrar tutuklandı. Hayatı boyunca 11,5 yıl hapis yattı.

20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da kaldığı otelden alınan Anter, Seyrantepe mevkiinde Cumhuriyet Mahallesi 36. Sokak’ta öldürüldü .

Eski JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan, Anter’in, kendisinin de içinde bulunduğu tim tarafından  öldürüldüğünü açıkladı. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın isteği üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk Raporu’nda, Anter cinayetinin “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından planladığı ve işlendiği belirtildi.

Anter’in mezarı doğduğu Nusaybin ilçesine bağlı Akarsu bucağı Eskimağara (Zivingê) köyünde bulunuyor.