KBG kitlesel yürüyüşle sordu: Narin’e ne oldu?

Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) Eminönü İskelesi’nden Karaköy İskelesi’ne gerçekleştirdiği yürüyüşte olayın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.

KBG kitlesel yürüyüşle sordu: Narin’e ne oldu?
KBG kitlesel yürüyüşle sordu: Narin’e ne oldu?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 7 Eylül 2024 18:34

Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) 17 gündür kayıp olan Narin Güran için yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Eminönü İskelesi’nde başlayıp, Karaköy İskelesi’nde biten yürüyüş sonunda okunan basın açıklamasında KBG olayın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceklerini, Narin için mücadele edeceklerini vurguladı.

JİN News’ta yer alan habere göre, yürüyüş öncesi polislerin pankartların açılmasına engel olmaya çalışmasına karşı kadınlar, “Pankartın neyinden rahatsız oldunuz?”, “Bizi değil failleri engelleyin” diyerek tepki gösterdi. Eminönü İskelesi önünden başlayarak Galata Köprüsü üzerinde gerçekleştirilen yürüyüş sırasında Narin Güran’ın yanı sıra akıbeti yıllardır bilinmeyen kadınlara ne olduğu da soruldu. Yürüyüşün sonunda Karaköy İskelesi’nde okunan basın açıklaması şöyle:

Narin’in kaybolmasının üzerinden tam 17 gün geçti. Narin’in amcası ve aynı zamanda Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı olan Salim Güran geçtiğimiz hafta ‘kasten öldürme’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ şüpheleri ile tutuklandı. Bu esnada soruşturma için gizlilik kararı alındı. Adalet Bakanı konu ile ilgili yaptığı açıklamada ‘tutuklama kararının eldeki deliller sonucu alınan bir tedbir olduğunu’ söyledi ancak konuya ilişkin detaylı bir bilgilendirme yapmadı. Bir kişi tepkileri dindirmek için tutuklanırken, Narin’e ne olduğu sorusu hala ortada ve bulunamaması durumunda zaten bu kişi de serbest bırakılacak. AKP’nin sürekli dayattığı ve iktidarının çekirdeğini oluşturan kutsal aile, Narin’in kaybolmasında çelişkili ifadeleri ve sürecin bir an önce kapanmasına dönük yaklaşımı ile baş şüpheli.

Tüm köy neden sessiz? Bu suçun ortakları kim? Köydeki erkek ittifakının arkasında hangi iktidar, cemaat ilişkileri var araştırılıyor mu? Maalesef Narin ilk değil, Türkiye kayıp çocuk vakalarında dünyada ilk sıralarda. Devlet kurumları 2016 yılından beri verileri açıklamıyor. İktidar aileyi güçlendirme politikaları izlerken çocuğun üstün yararını gözetmiyor, hane içindeki kadınların çocukların canı pahasına koruyor aileyi. Oysa biz, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin en fazla yaşandığı yerin allanıp pullanan, yaşamak için tek seçeneğimizmiş gibi sunulan kutsal aile olduğunu çok iyi biliyoruz. Aile içinde şüpheli kadın ölümleri, çocuk istismarı, erkek şiddeti, kadın emeği sömürüsü var. İstanbul Sözleşmesi ile birlikte imzalanan, Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Lanzarote Sözleşmesi etkin uygulanmıyor. İktidar ve iktidarın politik ittifakları 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanununa saldırırken, Lanzarote Sözleşmesi’nin etkin uygulanmaması bir ihmalden ibaret olabilir mi? Erkek şiddetine, çocuk istismarına dönük cezasızlık politikası sürdüğü sürece, kadın ve çocuklar için önleyici-koruyucu tedbirler alınmadığı sürece hiçbirimiz güvende değiliz.

Şiddet ve istismar dolu ailelere sıkışmayı değil, eşit-özgür yaşamlarımızı kurabilmeyi; çocukların kaybolmadığı-kaybedilmediği, kadınların öldürülmediği-şiddet görmediği bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Mücadelemiz bunun içindir. Narin Güran’ın kayıp olması Gülistan Doku’nun yıllardır bulunamaması ile benzerdir, benzer bir zihniyetle kaybedilmeye çalışılmaktadır; ya da Rabia Naz dosyası nasıl kapatılmaya çalışmışsa benzer şekilde bu dosya oldu bittiye getirilmeye çalışılmaktadır. İzin vermeyeceğiz. Bugün ve her gün sormaya devam edeceğiz: Narin Güran’a ne oldu? Suç ortakları kim? Her daim istihbaratı ile övünen, teknolojik gelişmeleri vatandaşını sürekli gözetlemek için kullanan devlet küçücük bir köyde kaybedildiği söylenen bir çocuğu bulamıyor mu bulmak istemiyor mu? 8 yaşındaki Narin Güran’ın bulunması, suçun ve suçluların tespit edilip cezalandırılması için etkin bir soruşturma yürütülmesi, kamuoyunun konu hakkında bilgilendirilmesi elzemdir. Bizler, Kadınlar Birlikte Güçlü olarak sürecin takipçisi olacağımızı ilan ediyor, erkek şiddetine, çocuk istismarına dönük mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz. Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok.”