• Ana Sayfa
  • Gündem
  • DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan’dan hükümete yakın medya ile bilgi paylaşımı iddiası

DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan’dan hükümete yakın medya ile bilgi paylaşımı iddiası

Tanhan, bilgilerin doğrudan Adalet Bakanlığı eliyle paylaşıldığı iddiasında bulundu.

DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan’dan hükümete yakın medya ile bilgi paylaşımı iddiası
DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan’dan hükümete yakın medya ile bilgi paylaşımı iddiası
Ömer Çelik
  • Yayınlanma: 13 Eylül 2024 01:33
  • Güncellenme: 13 Eylül 2024 09:42

DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan Diyarbakır Adliyesi önünde Narin Güran cinayeti soruşturmasıyla ilgili açıklama yaptı.

Savcılığın şüphelilere ilişkin sevk yazısının müdafi avukatlara tebliğ edilmeden hükümete yakın medya organları ile paylaşıldığını söyleyen Tanhan bu durumu eleştirdi.

Kamuran Tanhan,  söz konusu bilgilerin doğrudan Adalet Bakanlığı eliyle paylaşıldığı iddiasında bulundu.

Soruşturmaya dair ciddi bir dezenformasyon olduğuna dikkat çeken Tanhan, avukatlar, savcılar ve kolluk güçleri arasında iletişimsizlik olduğunu savundu.

DEM Parti, gizliliği ihlal edenler hakkında suç duyurusunda bulunacak

Aynı zamanda DEM Parti Hukuk Komisyonu üyesi olan Tanhan, soruşturma dosyasında gizlilik kararı olmasına rağmen, gözaltındaki şüphelilerin ifadelerinin ana akım medyada canlı yayınlarla paylaşılmasının suç olduğunu vurguladı. Tanhan, bu tür bilgilerin kamuoyuna servis edilmesinin, Türk Ceza Kanunu’na göre yasal ihlal teşkil ettiğini belirtti. Ayrıca, ifadelerin basına sızdırılması durumunda, gözaltına alınan ya da alınmayan şüphelilerin bu bilgilere göre pozisyon alabileceği uyarısında bulundu. Halkın haber alma hakkı olduğunu ancak gizli soruşturma ifadelerinin medyada yayınlanmasının suç teşkil ettiğini belirtti. Tanhan, Yargıtay’ın bu gizlilik ilkesini koruma yönünde içtihatları bulunduğunu ve DEM Parti’nin gizliliği ihlal edenler hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.

‘Kim sızdırdı?’

Savcı ve avukatların dışındaki kişilerin bu ifadeleri nasıl sızdırdığına dair bir araştırma yapılması gerektiğini söyleyen Tanhan, bakanlık personeli ya da siyasi isimler tarafından bu bilgilerin medyaya servis edilmiş olabileceğine dair iddiaların olduğunu belirtti. Tanhan, “Diyarbakır Başsavcı Vekili ile görüştüğümüzde sevk işlemlerinin tamamlanmadığını öğrendik. Ancak 10 dakika sonra yandaş medya, 9 kişinin tutuklama talebiyle sevk edildiği haberini geçti. Biz avukatlar bile bu durumu yandaş medyadan öğrendik. Bu da gizlilik kararının sadece vatandaşlar ve müdafiler için geçerli olduğunu, yandaş medyanın ise bu gizlilik kuralına uymadığını gösteriyor” dedi. Tanhan, soruşturmanın başından beri etkin ve gizli yürütülmediğini de sözlerine ekledi.

Tanhan, medyada yer alan her bilginin haber yapılmaması gerektiğini vurguladı. Sosyal medyada paylaşılan bilgilerin, delil toplama sürecini zorlaştırdığına dikkat çekti. Şüphelilerin medyada çıkan haberlere göre hareket edebileceğini belirten Tanhan, basın mensuplarının bu tür konularda daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, toplumda bu tür vahim olayların sadece magazinsel yönüyle ele alındığını söyleyerek, “Basın eliyle yapılan bu yayınlar, toplumda ciddi zararlar oluşturuyor. Bir avukat, çocuğunun televizyonda gördüğü bir haberi köyde yaşanan bir olayla ilişkilendirerek ‘Bizim başımıza böyle bir şey gelir mi?’ diye soru yönelttiğini söyledi. Bu da medyanın toplum üzerindeki olumsuz etkisini gösteriyor” dedi.