• Ana Sayfa
  • Gündem
  • 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü | 3 ayda 79 kız çocuğu ihmalden öldü

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü | 3 ayda 79 kız çocuğu ihmalden öldü

FİSA Çocuk Hakları Merkezi raporuna göre 2024 yılının yaz aylarında 79’u kız çocuğu olmak üzere 256 çocuk önlenebilir sebeplerle yaşamını kaybetti. Bu üç ayda şiddet sonucu hayatını kaybeden çocuk sayısı en az 8’iken en az 2 çocuk cinayeti yaşandı.

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü | 3 ayda 79 kız çocuğu ihmalden öldü
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü | 3 ayda 79 kız çocuğu ihmalden öldü
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 11 Ekim 2024 11:03
  • Güncellenme: 11 Ekim 2024 12:09

Bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü. Son aylarda gündemden düşmeyen Narin Güran cinayeti ile bir kez daha Türkiye’deki kız çocuklarının durumunu ortaya koyan en net örneklerden biri oldu. Peki Türkiye’de kız çocuklarının durumu ne? Nasıl bir muammeleye maruz kalıyorlar?

Çocuklarda yoksulluk oranı yüzde 42

Ülkedeki ekonomik krizin en keskin yansımalarından biri de çocuklar. Türkiye’de kız çocukları 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nü yoksulluk ve gelecek kaygısı ile karşılıyor. Fahiş enflasyon artışı ile yoksulluğun had safhaya ulaştığı Türkiye’de 0-17 yaş arası çocuklarda yoksulluk oranı yüzde 42’ye yükseldi.

Eğitim dışı kalan çocuklar

Milli Eğitim Bakanlığının 2023-2024 öğretim yılı istatistiklerine göre eğitim dışı kalan çocukların sayısı yüzde 38.4 artarak 612 bin 814’e ulaştı.

Yani eğitim dışındaki çocuk sayısı son üç yılın en yüksek seviyesine çıktı. Eğitim dışındaki çocukların yüzde 46.4’ü kız çocuğu.

Her çocuktan biri okula aç gidiyor

Her 3 çocuktan biri okula aç giderken kamuda tasarruf tedbirleri doğrultusunda yeterli temizlik personeli istihdamı sağlanmadığı için okullar ciddi hijyen problemi ortaya çıktı.  Taşımalı eğitim sürdürülen bazı yerlerde de kız çocuklarının eğitim hakkında ihlallere neden oldu.

Örneğin Söke’deki 9 köyde taşımalı eğitim kaldırıldı. İlçe milli eğitim önünde buluşan anneler “Servisler kaldırılırsa babaları kızlarımızı okula göndermez” diyerek seslerini duyurmaya çalıştı.

Medyascope ise Van ve Şanlıurfa’da taşımalı eğitim sorunundan dolayı okula gidebilmek için otostop çekmek zorunda kalan çocukları görüntüledi.  Van-Erciş Karayolu üzerindeki Van Spor Lisesi, Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi ve Tuşba Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nde okuyan yaklaşık 2 bin öğrenci mağdur oldu. Geçen sene 30 kilometreden uzak bölgelere öğrenci taşıyan servisler kaldırılınca çocuklar artık otostop çekerek eve gidiyor. Saatlerce otobüs beklediklerini anlatan öğrenciler, üst geçit olmayan yolda hızlı geçen araçlardan endişe duyarak karşıya geçiyor ve yol boyunca yürüyerek bir aracın onları almasını bekliyor.

Bu durum kız öğrenciler için daha tehlikeli bir hâl aldı. Bazı velilerin, servisleri bahane ederek arkadaşlarını okula göndermediğini anlatan liseliler, birçok kız öğrencinin evlendirildiğini belirtti.

Çocukların çalıştırılması 

Eğitim sistemi ve ekonomik koşullardan dolayı çocuklar çalıştırılıyor ve ucuz iş gücü olarak kullanılıyor.  Bu kız çocuklarından biri 17 yaşındaki Rojbin. İstanbul Esenyurt’ta yaşayan Rojbin bu sene okulu bırakmak zorunda kaldı:

“7 kişilik bir aileyiz ve çalışmak zorundaydım. Hem okula gitmek hem çalışmak benim için çok zor oluyordu. MESEM’e geçtim.”

Kuaförde 12 saat çalışan ve karşılığında 15 bin lira ücret alan Rojbin, “Okusam bile bir geleceğim olmayacaktı” dedi. Rojbin okula devam edebilseydi avukat olmak istediğini söylüyor:

“Adaletli bir sistem istiyorum. Sürekli tedirgin yaşamadığım bir ülke istiyorum. Kaygısız yaşayabileceğim bir hayat istiyorum.”

3 ayda 79 kız çocuğu ihmalden öldü

En büyük sorunlardan biri de çocuk yaşta evlendirilerek istismara maruz kalması.

2023’te 6 bin 635 doğum, 15-19 yaş aralığındaki kız çocukları tarafından gerçekleştirildi.

FİSA Çocuk Hakları Merkezi raporuna göre 2024 yılının yaz aylarında 79’u kız çocuğu olmak üzere 256 çocuk önlenebilir sebeplerle yaşamını kaybetti. Bu üç ayda şiddet sonucu hayatını kaybeden çocuk sayısı en az 8’iken en az 2 çocuk cinayeti yaşandı.

Ekmek ve Gül’e konuşan FİSA Çocuk Hakları Merkezinden Çocuk Gelişimi Uzmanı Ezgi Koman, “Son dönemlerde çocuk cinayetleri ve istismar vakalarının hızla artması Türkiye’de çocuk olmanın gerçekten zor olduğunu gösteriyor” dedi.

Çocuklar için bütüncül bir politika olmadığını söyleyen Koman, “Yıllardır çocuk koruma mekanizmalarının işletilmediğini vurguluyoruz ve bu tabloda en çok etkilenen kız çocuklarıdır. Haklara ve özgürlüklere erişim açısından da kız çocukları yoksulluktan ve şiddetten çok daha fazla etkileniyor” diye konuştu.

Çocukların haklara ve özgürlüklere erişiminin devlet sorumluluğunda olduğunu söyleyen Koman, şöyle devam etti:

“Türkiye’de insan haklarına dayalı bir çocuk politikası yok. Ayrıca yıllardır İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının, LGBTİ’ler ve diğer kesimlere nefret söyleminin yaygınlaştırılmasının, ruh sağlığı politikalarının geliştirilmemesinin sonucu olarak şiddetin farklı boyutlara erişebileceğini söylüyorduk, ki bugün tam olarak onu yaşıyoruz. Bu mesele sadece çocukların sosyal mecralarda karşılaştığı şeylerle örtülemez. Çocuğu korumak devletin görevidir.” 

Çocuklarla son yaptıkları sohbetlerde çocukların umutsuz ve mutsuz olduklarını gördüklerini söyleyen Koman devletin acil ve bütünlüklü bir çocuk koruma sistemini oluşturması gerektiğini vurguladı.

Kayıp çocukların akıbeti bilinmiyor

İhmaller ve ihlaller silsilenin örneklerinden biri de 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti oldu.. Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılmıştı. Türkiye’de akıbetini öğrenilemeyen yüzlerce çocuk var.

Ekmek ve Gül’e konuşan Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği Sözcüsü Volkan Çolakoğlu kayıp çocukların akıbetine ilişkin verilere ulaşamadıklarını ifade ediyor:

“2008 ile 2016 yılı arasında verilere ulaşabildik. 2008’de 4 bin 517 çocuk kaybolmuşken yılda yıla 2014’e kadar 18 bine kadar yükseliyor. Sayısal artışa baktığımızda ise nüfus artışıyla paralel bir artış söz konusu değil. 2016’den bu yana da zaten kayıp çocuklarla ilgili veriler paylaşılmıyor.”

2006-2010 yılları arasında emniyet birimlerine 29 binden fazla bildirim olduğunu söyleyen Çolakoğlu bulunan çocukların ölü mü yoksa sağ mı bulunduğuna dair bilgilendirme yapılmadığını ifade etti.

Çocuk istismarlarının güvenlik tedbirlerinin alınmaması ve güvenlik mekanizmasının işlememesi nedeniyle yaşandığını söyleyen Çolakoğlu, “Dünyanın her yerinde çocuklar her yıl kayboluyor. Örneğin ABD’de her yıl 460 bin çocuk kayboluyor. Dünyanın her yerinde bu bir sorun olarak önümüze çıkıyor ancak Türkiye’de önleyici mekanizmalar üzerine konuşulmuyor. Devletin bütüncül bir çocuk koruma mekanizması oluşturması lazım. Sahada çalışanlar ve çocuk alanında çalışanların gözlemleriyle devletin gerçekten acil bir çözüm programı hazırlaması şart” dedi.

Narin’in soruşturması sürerken Tekirdağ’dan bir çocuk istismarı haberi daha geldi. 2 yaşındaki Sıla bebek, istismara ve şiddete uğradı. Sıla bebek günlerce sürdürdüğü yaşam savaşını kaybetti. 2016 ile 2018 yılları arasında en az 104 bin çocuğun kayıp olduğunun tespit edildi. 2016’dan bu yana bu konuda herhangi bir veri açıklanmasa da bu çocukların çoğunun kız çocuğu olduğu haberlere yansıyor.

Dünya tablosunda kız çocukları

Dünya genelinde ise kız çocukları için durum çok iç açıcı değil.  İsrail ordusunun Gazze saldırılarında yaklaşık 17 bini çocuk hayatını kaybetti.

Save The Children, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 2024 raporunda bu yıl 17.6 milyondan fazla çocuğun açlık içinde doğacağı ve bu rakamın 10 yıl öncesine kıyasla yüzde 22 artış anlamına geldiği bildirildi.

Savaşların ve yoksulluğun tırmandığı dünya tablosunda dünya genelinde kız çocuklarının yalnızca yüzde 60’ının lise eğitimini tamamladığı gözüküyor.

Afrika’da kız çocuklarının herhangi bir eğitim düzeyinde okula gitme olasılığı çok daha düşükken 2021 yılında Taliban’ın Afganistan yönetimini ele geçirmesiyle birlikte kız çocuklarının tamamen eğitimden dışlandığı bir tabloyla karşı karşıyayız. UNESCO verilerine göre Afganistan’da kız çocuklarının yüzde 74’ü okula gidemiyor.

370 milyon taciz ve istismar

Dünya genelinde kız çocuklarının istismarına ilişkin tablo ise korkunç. UNICEF’in 9 Ekim’de yayımladığı verilere göre dünya çapında yaklaşık 370 milyon kadın ve kız çocuğunun çocukken cinsel istismara uğradığı tahmin ediliyor. Cinsel şiddet ve dijital cinsel şiddet de dahil edildiğinde, UNICEF, 650 milyon kadın ve kız çocuğunun şiddetten etkilendiğini tahmin ediyor.

UNICEF raporuna göre durum Afrika ülkelerinde daha vahim. Afrika’da beş kız çocuğundan biri 18 yaşından önce cinsel tacize uğramış. UNICEF iç ve dış savaşın olduğu ülkelerde cinsel şiddet oranlarının daha yüksek olduğunu ifade ediyor. Verilere göre Avrupa ve Kuzey Amerika’da 68 milyon kadın ve kız çocuğu 18 yaşından önce cinsel istismara maruz kaldı.

Hindistan’da kız çocukları, korkunç bir istismar çemberinin içinde. Hindistan’da yapılan son nüfus sayımında, ülkedeki kız çocuğu sayısının endişe verici oranlarda düştüğünü ortaya koydu. Kız çocuğu istemeyen aileler; ya yeni doğmuş kız bebeklerini öldürüyor, ya da yasal olmayan cinsiyet belirleme testlerinin ardından kız çocuklarını kürtajla aldırıyor. Son 10 yılda, öldürülen kız çocuğu sayısı 10 milyona dayandı.

Kız çocuklarının şiddet gördüğü bir başka bölge ise Latin Amerika. Burada ise kız çocuklara yönelik şiddet, küçük yaşlarda doğum ve zorla evlendirme gibi sorunların artıyor. Latin Amerika’da kadınlara yönelik cinsel istismara maruz bırakılan mağdurların çoğu 18 yaşından küçük. Ekvador’daki cinsel istismara maruz bırakılan kadınların yüzde 64’ü 18 yaşından önce, El Salvador’da cinsel istismar vakalarının yüzde 75’i 17 yaşından küçüklerde, Kolombiya’daki vakaların yüzde 74,25’i ise 14 yaşından küçüklerde görülüyor. (Kaynak: Ekmek ve Gül, Birgün)