Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Tutuklu dört sanığın sorgularının yapıldığı bugünkü oturumda, Narin Güran’ın babası Arif Güran ‘müşteki’, itirafçı tutuklu Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar ise ‘tanık’ olarak dinlendi.
Duruşmaya yarın saat 09:00’dan itibaren, tanıkların dinlenmesi ile devam edilecek.
Diyarbakır Adliyesi’nde yoğun güvenlik önlemi
Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma için, ”iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile soruşturma kapsamında diğer tutuklu 8 kişi ise tanık olarak dinlenmek üzere tutuklu bulundukları cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Sanıklar, çok sayıda zırhlı araç eşliğinde saat 07.00 sıralarında adliyeye getirildi.
DEM Parti’den açıklama
DEM Parti duruşma öncesi adliye önünde yaptığı açıklamada, soruşturma sürecinde ortaya çıkan ihmallere dikkat çekilirken iktidarın çocuk ve kadınları korumayan politikaları da eleştirildi.
HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, “Çocuklara sahip çıkalım, aydınlık gelecek bundan geçiyor” dedi.
Narin Güran cinayetinin ilk duruşması nedeniyle sanıklar adliyeye geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.
Duruşmaya çok sayıda avukat katılmak istedi. Çoğu avukat önceden hazırlanmış listede ismi bulunmadığı için duruşma salonuna alınmadı.
Öte yandan duruşmayı Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, baro başkanları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan bir heyet, AK Parti Diyarbakır milletvekili Suna Kepoğlu, DEM Parti’den Beritan Güneş ve CHP’den Türkan Elçi ve Sezgin Tankrıkulu’nun aralarında bulunduğu çok sayıda vekil, kadın örgütleri, STK ve demokratik kitle örgütü temsilcisi de takip ediyor. Duruşmayı takip edenler arasında siyasetçi Sebahat Tuncel, HDP Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş da bulunuyor.
Tutuklu sanıklar duruşma salonuna alındı
Duruşma, yoğun katılım nedeniyle Diyarbakır Adliyesi’nde daha önce ağır ceza davalarının görüldüğü 300 kişilik salonda yapılıyor.
Yoğun ilgiden dolayı duruşma salonunun bulunduğu koridorda yığılma oldu. Şehir dışından gelen avukat sayısı fazla olduğu için mahkeme heyeti her barodan iki avukatın duruşmada hazır bulunmasını istedi.
Duruşma salonuna tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar jandarma eşliğinde getirildi. Baba Arif Güran da müşteki sıfatıyla duruşmaya katıldı.
Duruşma başladı
Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması başladı. Duruşmaya yoğun bir katılım var.
Avukatlar söz aldı
Duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Tutuklu sanıklar askerler eşliğinde duruşma salonuna alındı. Narin Güran’ın babası Arif Güran da duruşmada hazır bulundu.
TTB’den davaya katılma talebi
Kimlik tespitinin ardından konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, yargılama sürecine katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Davaya katılma talebinde bulunan Sağkan, “Soruşturmanın adil bir şekilde yürütülmesini istiyoruz” diye kaydetti. Tahir Elçi davasında katılma taleplerinin kabul edildiğini hatırlatan Sağkan, “Gerçekten insan haklarını savunmak TBB’ye görev olarak verilmişse böyle bir yargılamaya katkı sunmak için katılma talebimize izin verirseniz sevinirim” dedi.
Güleç: Bulgular karartıldı
Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, “Narin Güran cinayeti vahşice işlenmiş cinayet, toplumun adalet duygusunu örseleyen vahim bir durum” dedi. Güleç, “Bizim toplum olarak Narin gibi çocukların ya da kadınların katledilmemesi için ne yapabilirizi tartışmamız gerekiyor” diye kaydetti.
Güleç, “Kamera kayıtlarına göre, Narin’in daraltılmış baz istasyonu çalışmasında, huzurda bulunan sanıkların 4’ü Narin Güran’ın evinde. Bu soruşturmada belli eksiklikler var. Bunu şuna bağlıyorum. Adli kolluk yok, idari kolluk var. Olayın başından itibaren Narin’in kaybolma ihtimali üzerinde duruldu. Son görülme anı 15.15. İhbar yapılan saat akşam 20.00. Yani 5 saat sonra ihbar yapılıyor. 8 yaşında kız çocuğunun 5 saat bulunmaması akıllara başka şeyler getiriyor. Ben hukukçu olarak ilk duyduğumda Narin’in katledildiğini düşündüm. ‘Köyde herkes akraba ve kız çocuğu 5 saat bulunmuyorsa katledilmiştir’ dedim. 19 gün boyunca Narin’in cesedi tespit edilemedi, bedenine ulaşılamadı. Narin’in cenazesinin saklandığı için, bütün bulgular ve DNA bulguları karartıldı. Bu bağlamda iddianamenin o tespitini önemsiyoruz. Baz istasyonu çalışmaları bizce de çok önemli. Toplumda bu tespitten kaynaklı siz ve mahkeme heyetinden toplumun vicdanını belirleyen hakkaniyetle karar beklemektedir” ifadelerini kullandı.
Sanık avukatları: Katılma talebine esnek yaklaşılsın
Sanık avukatları, cinayetin aydıntılması için kendilerinin de çaba sarf ettiklerini ileri sürdü. Katılma taleplerine karşı mahkemenin esnek davranmasını istediklerini belirten avukatlar, “Biz şu dengenin korunmasını istiyoruz. Sanığın AİHS 6’ncı madde kapsamında adil yargılanma hakkı vardır. Sanığın yeterli imkânı elde edebilmesi ve bu kolaylığın sağlanması gerektiği kuşkusuzdur. Bu denge de gözetilerek biz baronun ve hukuk örgütlerinin katılma talebinin daha esnek yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Baroların talebine ret
Baroların taleplerini değerlendiren mahkeme başkanı, Diyarbakır Barosu’nun katılma talebini kabul etti. Diğer baroların katılma talebi reddedildi.
Sanık Bahtiyar olayı anlatmak istedi
Sanık Nevzat Bahtiyar, “Olay günü Salim’i (amca) su için aradım. Suyumuz kesilmişti” dedi. Bahtiyar, “Susma hakkım da var mı?” diye sordu. Mahkeme başkanı, “Var” dedi. Bahtiyar, mahkeme başkanının olayı anlatıp anlatmak istemediğine dair soruya “Yok” yanıtı verdi.
Mahkeme başkanı, Bahtiyar’ın verdiği iki ifade olduğuna işaret ederek, hangi beyanının doğru olduğunu sordu. Bahtiyar, “Son verdiğim beyanım doğrudur” dedi.
Bahtiyar, “Narin Güran’ın evine yaya olarak çıktım. Arabam aşağıdaydı. Salim Güran da o zaman yukarıdaydı, bizim evimizin üstündeydi. Burası ahırın orasıydı. Salim ve ben tek vardım. Salim dışında kimseyi orada görmedim. Salim Güran yukarıdaydı, ben aşağıda sulama yapıyordum. Salim Güran açıkta bekliyordu, arabası yoktu” dedi.
Birçok soruya ‘yok’ yanıtı verdi
Mahkeme başkanı, daha önce Salim Güran’ın “Bana hemen arabaya bin ve beni takip et“ dediği yönündeki beyanlarını sordu. Bahtiyar, “Böyle bir şey yok” diye kaydetti. Mahkeme başkanı, “Peki savcılıkta niye böyle bir beyanda bulundun” diye sordu. Bahtiyar, “O zaman ben korkmuştum. Beni silahla tehdit ettiler” diye kaydetti.
Bahtiyar’ın birçok soruya sadece “Yok” şeklinde yanıt vermesi dikkati çekti.
‘İlişki’ iddiası
Bahtiyar, “Salim sana gel işin var dedi, sen oraya gittin. Sen o esnada evin içinde bağrış, çağrış, çocuğun ölümüne dair ses duydun mu?” sorusunu “Yok” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Eve girdim. Bir odaya gittim baktım Narin yatıyordu. Bana söyledi. Böyle bir olay var. Annesi ile ilişkim olduğu için. ‘Ben ilişkideydim, Narin gördü, öldürdük’ dediler bana” iddialarında bulundu.
Bahtiyar, evde Narin’in cansız bedenini gördükten sonra yaşananlara dair “Bana bunu götürüp kaybettireceksin. Bunu götür bir yere at dedi Salim” dedi.
‘Yüksel, Narin’i arabaya koyduğumda ağlıyordu’
Cenazeyi torbaya koymak için ahıra neden götürdüğü sorusuna cevap veren Bahtiyar, “Bunu ben düşündüm. Ahıra götürdüm baktım çuval içindeydi. Narin’in kıyafeti üzerinde vardı” dedi.
‘Para teklif edildi’
Salim Güran’in çuvalı alarak “Göl” diye tarif ettikleri yerde parçalanmasını istediğini söyleyen Bahtiyar, “Fakat ben cenazeye karışmadım” dedi.
Bu esnada baba Arif Güran ağlamaya başladı.
Bahtiyar, Salim Güran’ın korkusundan dolayı olayı anlatamadığını öne sürdü. Narin’in nasıl öldürüldüğüne dair soruya, “Bilmiyorum, bağlayarak öldürmüş olabilir diye düşünüyorum” yanıtı verdi.
Bahtiyar, mahkemenin neden itirafta bulunduğu sorusuna, “Vicdanım kabul etmediği için itirafta bulundum” dedi.
Bahtiyar, kardeşinin geçen hafta görüşüne geldiğini, kendisine suçu üstlenmesi halinde para teklif edildiğini aktardığını söyledi. Bahtiyar, “Ben kabul etmedim” dedi.
‘Hatırlamıyor’ yanıtları
Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’nin (SEGBİS) kaydının yapılması için duruşmaya ara verildi. Ardından Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren, Bahtiyar’a bazı sorular yöneltti. Bahtiyar, “Salim’i ne zamandan beri tanıyorsun” sorusuna “30 yıldır tanıyorum. Çok yakın dostuz. Birbirimizi aradık, kahvede en çok buluşurduk. Olaya yakın onun evine gitmedim” yanıtı verdi.
Narin’i odada cansız gördüğü anda bir tepki göstermediğini belirten Bahtiyar, birçok soruyu “Görmedim” ve “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Cesedi battaniye sararken bir ucunu Salim, bir ucunu ben tuttum. Sonra cesedi ben aldım. Salim terliği de al deyince onu da alıp, battaniyeye koydum” dedi.
Bahtiyar, Salim’in battaniyeyi kime verdiğini sorusuna “Bilmiyorum” şeklinde yanıtladı.
Nahit Eren, “Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?” diye sordu. Bahtiyar, buna dair önce “Su altında değildi” dedi, sonrasında “Su vardı” dedi.
Bahtiyar, “Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?” sorusunu, “Bir bilgim yok”; “17.46’da onu aramışsın?” sorusunu “Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım”; “17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?” sorusunu ise “Hatırlamıyorum” diye yanıtladı.
Diyarbakır Barosundan Nahit eren’in sorularını yanıtlayan Nevzat Bahtiyar, çoğu soruya ‘hatırlamıyorum’ yanıtını verdi.
Bahtiyar’ın verdiği yanıtlar:
“Salim çuvalı dışarı çıkarırken Narin’in terliğini görünce çuvala koy dedi.”
‘Eğertutmaz Deresi’ne hiç girmedim. Su 40-50 cm yüksekliğindeydi. Hiç girmeden çuvalı bıraktım”
Nahit Eren: Kardeşin Vecdi Bahtiyar ile kaç kez konuştun ve ne konuştun?
-Kardeşim Vecdi ile hiç görüşmedim.
-Narin’in bulunduğu sabah seni aramış baz kayıtlarına göre ne dedi?
-hatırlamıyorum
-Vecdi ile Salim arasında iletişim var mı?
-Yok
-Kayıtlara göre kaç kez konuşmuşlar, senle Salim arasında iletişimi o mu sağladı?
-Hayır, öyle birşey yok.
-Yüksel kendi beyanına göre kaybolduktan sonra sizin eve gidip ‘kızımı nereye gömdüyseniz, kim götürmüşse bir yere bıraksın’ demiş haberin var mı?
– Bilmiyorum ama söylentiler var.
‘Salim boğdu’
Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu. Bahtiyar, “Yok, Salim boğdu, kendisi söyledi” dedi.
Bu sırada ayağa kalkan baba Arif Güran, “Seni Allah’a havale ediyorum” dedi. Mahkeme baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi. Baba Güran, “Beni öldürün artık” dedi. Baba Güran, salondan çıkarıldı.
Bahtiyar, Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü avukatlarının sorularına “Bilmiyorum” şeklinde yanıtladı.
Cenazenin götürülme biçimi
Enes Güran müdafi avukatı, “İlk başta Yüksel Güran’dan bahsetmediniz. Şimdi ise bahsetmenizin gerekçesi nedir?” sorusunu sordu. Bahtiyar, bu soru ve birçok soruya, “Hatırlamıyorum”, “Görmedim” yanıtını verdi. Kolluk ifadelerinde herhangi bir baskı görüp görmediği sorusuna da Bahtiyar, “Görmedim” dedi.
Bahtiyar, cesedi nasıl götürdüğüne dair soruyu da, şöyle yanıtladı: “Kimse beni görmesin diye ahıra yukarıdan cesedi koydum, bende pencereden girdim.”
Ardından söz alan anne Yüksel Güran’ın müdafileri, Bahtiyar’a “Salim Güran’ın evine gitmek istediğinizde önce Arif Güran mı Salim Güran evi mi gelir?” diye sordu. Bahtiyar, “Arif Güran” dedi. Bahtiyar, Salim’in arabası varken neden cenazeyi battaniye ile taşıdıkları sorusuna “Bir bilgim yok” yanıtı verdi.
Bahtiyar, cenazenin bulunduğu odanın boş olup olmadığı sorusuna “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıt verdi. Bahtiyar, aramaların olduğu zaman neden polislere yardımcı olmadığına dair soruya ise şu yanıtı verdi:
“Yerini biliyordum. Ben de cenazenin bulunmasını istiyordum. Bulununca yakalanacağımı biliyordum, kaçmadım. Cenaze bulunsun diye onu yola çıkaracaktım.”
Ağabey Enes Güran’ın savunması başladı.
Enes Güran’ın ifadesi
Duruşma, tutuklu sanık Enes Güran’ın beyanlarıyla devam etti.
Güran, olayın yaşandığı güne dair, “Malatya Arguvan’dan geldim. Gurbette çalışıyordum. Gece eve geldim, babam beni otogardan aldı. Ben yemek ısıtmaya çalışırken, annem geldi. Annem dama çıktı. Sabah uyandığımda annemleri gördüm. Sonrasında babam Arif Güran ve abim aşağıya indi. Yemek yedik. Muzaffer Güran da yemeğe geldi. O ve babam Batman’a gitti. Narin geldi. Narin anneme, ‘Ben camiye gideceğim’ dedi ve gitti. Ben de uyudum. Saat 16.00 gibi evden çıktım. Bakkala gittim, enerji içeceği aldım. Süleyman Kaya adlı engelli çocuğa da enerji içeceği aldım… Muhammet Yağmur ve Şevket eve gitti benle Muhammet Kaya çeşme tarafına gittik. Saat 17.30 gibi eve geldim. Telefonuma baktım, telefonumun kapandığını gördüm. Annemin okuma yazması olmadığı için abim ve babamı aradım yemeğe gelmeyeceklerini söyledi. Sonra arkadaşlarımla sigara içiyordum” dedi.
Mahkeme başkanının çelişen beyanları olduğunu söylemesine karşı Güran, “Bir şey atladığımız için değil, olayın şokunda olduğumuzdan kaynaklı” yanıtı verdi.
Enes Güran, kolundaki ısırık ve sırtındaki izlere yönelik, Narin’in kaybolduğunu anladıktan sonra sağ kolunu ısırarak kanepeye doğru bastırdığını, annesini daha da üzmek istemediğini söyledi. Sırtındaki izin de Narin’in kaybolmasından sonraki günlerde ahıra girdiklerini birçok arama çalışması yaptıkları esnada oluştuğunu söyledi.
Enes Güran’ın sanık müdafii avukatı, müvekkillinin gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ancak Diyarbakır Barosu’nun buna kayıtsız kaldığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme salonunda gerginlik çıktı.
Diyarbakır Barosu eski başkanı Nahit Eren, bunu duydukları gibi araştırılmasını istediklerini, ancak aileden kendilerine talep gelmediğini söyledi. Herhangi bir darp veya suç duyurusunun bulunmadığına işaret etti.
Enes Güran, ‘neden yaptığın görüşmelerde sürekli raporda ne çıktı? Diş fırçamdan birşey çıktı mı?’ diye sordun sorularına, ‘çünkü ben içerde ne olduğunu bilmiyorum. Sürekli soruyorum. Kardeşim diş fırçamı bazen kullanıyor. Üzerime kalır diye düşündüm. İlk kez cezaevine giriyorum. Beni ilk aldıklarında jandarma bize işkence etti, annemin işkence görüntüleri izletildi. Bize çok şey söylendi, Salim böyle yapmış, Nevzat böyle yapmış diye. Ben suçsuzken üstüme kalır diye korkuyorum. Ben şu an hücrede kalıyorum, ailemin haberi yok’ dedi.
Duruşmaya ara verildi.
Yüksel Güran’ın ifadesi: Narin’i evden çıktıktan sonra hiç görmedim
Duruşma verilen ara ardından tutuklu anne Yüksel Güran’ın ifadesinin alınmasıyla başladı.
Olay gününe dair anne Yüksel Güran şunları söyledi: “Sabah 05.00’te ben bahçeye gittim bamya topladım. Önüme bir köpek çıkmış. Eve geldim Osman’ı çıkardım. Oğlum gurbetten gelmişti, keyifliydim. İndiğim zaman Arif ve Muzaffer telefonla konuştu. Muzaffer kahvaltıya geldi. Son soframız güzel oldu. Sonrasında bize zehir ettiler. Biz yemeği yedik Muzaffer ve Arif Batman’a gidecekti. Baran’da gelini alışverişe götürecekti. Enes’in elbiseleri götürdüm. Halen Narin evdeydi. İşimi gücümü evden yapıyordum. Narin, ‘Anne ne zaman bana gelinlik alacaksın’ diyerek, yanıma geldi. Allah belasını versinler, bırakmadılar. Bir benle bir Enes abisinin yanına gidiyordu Narin, oynuyordu. Mutfakta çay ve kahve içiyorlardı. Düğünümüz vardı. Muhammed eve geldiğimde şarkı söylüyordu. Telefonum çocuklar evde olduğunda sürekli evdeydi. Telefon onlardaydı. Narin patates kızartması istedi, öğlende ona patates kızarttım. ‘Saat kaç, saat kaç’ diye Narin soruyordu. Saate baktım saat 13.00’tü, bulaşık yıkadım, ev iş yaptım. Narin gitti, geldi ‘Kuran kursuna geç kaldım’ dedi. Narin, ‘Saat 16.00’ya kadar kursta kalacağım’ dedi. ‘Sıcaktır gitme’ dedim. Ama beni ikna etti gitti. Çığlık attı çok mutluydu. Narin evden çıktıktan sonra kuran çarpsın onu görmedim. Ben çok yorgundum yattım. Kalktığımda Enes de yatıyordu, Muhammed ve Eren oynuyordu, Enes uyuyordu. Kalkmadı.”
Uyandığında tutuklu sanıklardan Hediye Güran’ın eve geldiğini aktaran anne Güran, “Sonra Enes’in telefonu iki kez çaldı, kalktı, arkadaşıyla konuştu. O arada Enes çıktı” dedi.
Mahkeme başkanı “Hediye geldiğinde Enes evde miydi?” sorusuna “Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Enes’in telefonu çalınca uyandı. Enes gittikten sonra da biz bayağı oturduk. Saatleri bilmiyorum” diye belirtti.
“Komutan bana Salim’i görüp görmediğimi sormuştu.
Sonradan aklıma geldi, ben Salim’i görmüştüm” diyen anne Güran’a mahkeme başkanı, “Konuştunuz mu?” sorusunu yöneltti.
Anne Güran’da “Yemin ederim, yemin ederim konuşmadık” dedi. Anne Güran, olay günü Nevzat Bahtiyar’ı da görmediğini iddia etti.
Konuşmalarının çarpıtıldığını savundu
Televizyonlarda verdiği röportajları da inkar eden Güran, “Ben ne söylemişsem tersini işlemiş televizyonlar. Muhammet ve Enes geliyorlardı. Dedim Narin’i çağırın. Muhammed dedi Narin yok. Ben tepeye çıktım oradan aşağıya seslendim. Maşallah’ı aradım ‘Narin orada mı’ dedim yok dedi. Sonra Yasemin’i aradım o dedi bizde yok. Sonra dedim kesin halasındadır. Sonra orada da yoktu. Ben camiye koştum. Kimse yoktu. Sonra çağırdım bağırdım hepimiz aramaya başladık. Aradık her tarafa baktık, Narin yoktu. Ben bir gece tarlada yattım. Narin’i arıyorduk. Bir çukur nerede varsa arıyorduk. Jandarmayı aradık bütün dünya. Yok” diye konuştu.
Mahkeme başkanının “Narin’i sen öldürdün mü” sorusuna “Ben çocuğumu niye öldüreyim” yanıtını verirken, “Salim öldürdü mü” sorusuna da “Öldürmüş olabilir” yanıtını verdi. Anne Yüksel Güran, “Nevzat Bahtiyar mı öldürdü” sorusuna ise “İşte ortada” yanıtını verdi. Güran, “Kim yapmışsa Allah belasını versin” dedi.
Jandarma tutanağında “Enes’i savunuyor” söyleminde bulunulma nedenini sorduğunu söyleyen Güran, “Karakolda lavaboya gittim. Bir komutan, ‘Adet olduğunu söyle yatak odasına geleceğim yarın’ dedi. Bende öyle yaptım yatak odasına gittim, mafya ile ilişkimiz var bunu öldüreceğim’ dedi. Ben burada söylüyorum H. Adlı komutan, “Enes’i s… kampının önüne atacağız. Enes’i öldüreceğim” dedi.
Baz istasyonu verilerini inkar etti
Komutanın söylemlerine inanıp inanmadığı sorusuna ise Güran korktuğunu söyledi. Güran, “Narin’i çok seviyorum. Kızım öldükten sonra onu daha çok seviyorum. Onu öldüren Enes bile olsa vallahi teslim ederdim” diye konuştu. “Salim kesinlikle evimize gelmemiştir” diyen anne Güran, mahkeme başkanının, “Baz verilerinde Nevzat’ın, senin, Enes’in, Salim’in evinize geldiğini gösteriyor” demesine karşı da Ne Nevzat ne Salim vallahi evimize gelmedi” dedi. “Salim’le ilişkin var mı” sorusuna ise “Asla bir ilişkimiz yoktur. Yemin ederim yoktur” ifadelerinde bulundu. Anne Güran, “Beni öldürün benim Salim’le alakam yok. Beni burada asın (elini masaya vurarak) beni öldürün namusuma laf etmeyin. Bu insan(Nevzat’a dönerek) mı” diye seslendi.
Yüksel Güran bütün iddiaları reddetti.
Şal detayı
Diyarbakır Barosu’ndan Nahit Eren: Burada yaklaşık 50 baro başkanı var, milletvekilleri, çocuk ve kadın hakları savunucuları var. Hepimiz Narin’in katillerini bulmak istiyoruz. Bu dosyayı görüyorsunuz. Benim de üç kızım var. Şu etiketleri kızlarım yaptı. Narin’in otopsisine girdiğimden beri her şey farklı benim için. Ben bir annenin vicdanına sesleniyorum. Benim durduğum müşteki yerinde senin olman gerekiyordu. Ben bu dosyada dedim ki bu cinayette anne baba biri yardımcı olur. Bu cinayeti çözeriz. Sen imama gittin ona bu mor eşarpla mı geldi camiye diye sordun. O eşarp nerede?
Yüksel Güran: İmam dedi benziyor. İmam geldi bize, ‘baktım Narin, çocuklar bize bakıyor gelin içerde ders alın dedim. Geldi üzerinde mor etek mor şal vardı. Sonra çıkınca şalı çıkardı dedi.’ Ben mor şalı balkonda gördüm. İmama sordum, bu şal o şal mı diye dedi bilmiyorum. Hala evde o şal.
Yüksel Güran ifadesinde son olarak “Kızımın katilerinin bulunmasını istiyorum” dedi.
Salim Güran’ın mahkeme savunması başladı
Salim Güran şunları söyledi: Sabah erken kalktım. Mehmet Selim Atasoy, onlarla birlikte tarlaya gittim. Ben zaten hep çalışıyorum. Çiftçiyim. O sabahta gittim çalıştık. Sonra çocuklara elbise aldık Diyarbakır merkezde bulunan sağlık ocağından. Sonra yakıt aldık. Sonra eve gittim. Yemek yedik, sonra çıktık yine.
Pamuğun kurtlandığını gördüm. Amcamı aradım bunun için. O sırada Abdulsamet ve adını hatırladığım kişi. Biri ot topladı, biri direğin üzerine çıktı.
Olay günü tarlada olduğunu söyledi.
-Narin tam hatırlamadığım kadarıyla 6 buçuk gibi kaybolduğunu öğrendim. Telefon geldi bana kızım Gizem’den. Narinin kaybolduğunu söyledi. Mehmet Ali Atasoy ile fener aldık köye döndük herkes oradaydı. Şakir komutanı aradım. Kardeşimin kızı kayıp diye.
Mahkeme başkanı Salim Güran’a telefon kaydı uygulamasını ve uygulamayı olay akşamı devre dışı bırakmasını sordu.
-Ben bu programı bilmiyorum. Bilerek devre dışı bırakmadım.
-WhatsApp görüşmelerini niye sildin?
-Eskortlarla görüştüm. Hayat kadınları ile görüştüm.
-Silmen gerekeni değil rutin konuşmaları silmişsin bu şüpheli?
-Sildim
-Güvenlik güçlerinin üfürükçüye götürmelerini isimleri tek tek açıklayacağım.
Ama ondan önce de üfürükçüye gidildi. Üvey annemden şüphelendim hatta, üfürükçü getirdiler. Nevzat’ın evinin etrafında gezdirdiler. Nedim Kaya, Gazal’ın (Nevzat Bahtiyar’ın eşi) abisine dedim ben böyle şeylerden anlamıyorum. Her yerde götürüp getiriyor.
-Nevzat’tan şüphelendin mi?
-Nevzat’tan şüphelenmedim.
– Sen 15:19′ da Arif Güran’ın evinin önünden geçtin mi?
-Arif’in evine girmedim. Oradan geçtim selam bile vermedim
-HTS kayıtlarına göre Arif Güran’ın evinin sağ odasında görüyorsunuz?
-Hayır ben girmedim eve
-Enes evinize geldi mi ?
-Gelmemiş
-Yüksel Güran ile ilişkiniz var mı ?
-Asla ben kardeşimin namusuna laf getirmem
-Narin’i kim öldürdü ?
-Nevzat Bahtiyar gidip gömmüş, kim öldürmüş adam gibi çık konuş, söyledikleri oyun yalan atıyor
– Nevzat bunları planlayacak biri mi ?
– Televizyonun önünde ayarladı kendisini hazırladı söyleyecekleri, ben Narin’i neden öldüreyim ?
-WhatsApp aramalarını niye sildin ?
– Amcamın ahırında 300 keleş mermisi yakalandı ondan sildim sürekli aramalar vardı.
Salim Güran, baz istasyonu verilerine ilişkin Narin’in cansız bedeninin olduğu Eğertutmaz deresine gittiği ve diğer yer verilerini tümüyle reddetti.
-Cumhuriyet başsavcılığı iddianamede sana iftira mı atıyor?
-Bilmiyorum onlara sormak lazım.
-Nevzat beni 15:08’de su kesintisi için aradı. Herkes beni arar. Ama suyu kesik değildi.
-Şüphelenmediniz mi?
– Şüphelenmedim
– Konuşmalarda kırmızı bir arabadan bahsediliyor
– Kesinlikle bilgim yok
– Su kesintisi için bir şey yaptın mı tamir için?
– Hayır bir şey yapmadım.
Salim Güran, arabasında DNA örneklerinin Narin ile eşleştiğine dair ise savcılık makamının sorduğu soruya “Kesinlikle Narin arabaya binmedi” yanıtını verdi.
Salim Güran, Diyarbakır Barosu’ndan avukat Nahit Eren’in sorduğu sorular karşısında ise, gerilerek konuşmak istemediğini dile getirdi. Çelişkili ifadelere dikkat çeken avukatlar Salim Güran’a, “Lehinize olan şeylere cevap verip, diğer sorulara ‘hatırlamıyorum’ diyorsunuz” dedi.
Salim Güran’ın sorgusunun sona ermesinin ardından müşteki ve tanıkların dinlenmesine geçilecek.
Baba Arif Güran müşteki olarak söz aldı
-Mahkeme başkanı: Davaya katılmak istiyor musun?
-Arif Güran: Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum her ne kadar zor olsa da. Olayın ilk gününden bu yana herkes bir şeyler söylüyor. Kaç akşamdır akşam eve gittiğimde yemek yemedim ve uyumadım o yüzden bende rahatsızlık var.
-Mahkeme başkanı: Şüphelendiğiniz biri var mı?
-Arif Güran: O dönemde herkes arıyordu, kızın bende diye, ben hemen dönüyordum. Artık telefona bakamaz hale geldim. Çocuklar da artık geri dönmeyi bıraktı. İlk gün de şüphelendiğim kimse yok diye jandarmaya söyledim. Çünkü kimseye bir zararım olmadı.
Bir akşam köpeğin kanala yoğunlaştığını söylediler. Saat 8 buçuk 9 buçuk gibi. Yaklaşık 50 kişiyle aramaya çıktık. Yaklaşık 2 kilometre köyün etrafını dolandık. Köyün çeşmesine gittik. Bu sefer köyün alt kısmını gezdik. Dediler ki koku köpeği mısır tarlasına doğru gidiyor. Hızlı bir şekilde gidip geldim. Ondan sonra amcamın oğlu Muzaffer aradı, dedi ki “Bir trafik kazası var Narin’e benziyor.” O heyecanla gittim, onun olmadığını gözümle görmem lazım. Herkes baktı değil dedi ama kendim bakmak istedim. Köye geri geldim aramaya devam ettim.
Arif Güran Nevzat Bahtiyar ile yaptıkları bir araba ticareti yüzünden zarar ettiğini anlattı:
‘Bana haksızlık yaptığını söyledim. Ve böyle sakin bir şekilde değil, sonra başkalarına danıştık esnafa falan. Orada da dediler ‘Nevzat sen haksızsın’ zararın 40 binini Nevzat, 30 binini Arif ödeyecek, 10 bini Salim ödeyecek’ dediler.”
Arif Güran: “Muhtar orada dedi ki; ‘Nevzat senin paran yoksa sen bir sıva işi var sen yap ben senin yerine Arife para veririm’ dedi. Paralar bir şekilde ödendi. Ama para ödenmeden önce, taraflardan biri vazgeçti. Konuyu mahkemeye bıraktık bunu da Nevzat’a anlattım. Bu olaydan dolayı kin beslediğini düşünseydim, düşünmedim. Kimse 50 bin için çocuk öldürülmez biliyorum ama en ufak husumet budur.”
Arif Güran şöyle devam etti;
“Bana köyde dediler ki ’18:30 a kadar senin kızın köydedir’ dediler. Senin abin köyden süratli geçmiş dedim delil tespit ancak birkaç gün jandarmada kaldım. Jandarmaya kamera (karakoldan tüm köyü gözetleyen kamera) benim evimi net görüyor dedim. Komutan, bizim bakma yetkimiz yok dediler. Güneş vuruyor dediler 6 buçukta. Bazıları kızımı görmediği halde 7 buçuğa kadar gördük dedi.
-Mahkeme başkanı: Kimsenin beyanları tutmuyor, devlet 19:00’a kadar olan görüntüleri izlemedi mi?
– Orada üç kamera hem dereyi hem benim evimi net görüyor.
– Bu cinayeti Nevzat Bahtiyar’a yıkalım dediniz mi aile olarak ?
– Asla böyle bir şey yok, olamaz.
Tanıklar dinlenmeye başlandı
Arif Güran’ın konuşmasının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Gazal Bahtiyar (tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın eşi), tanıklık etmeyi kabul etti.
“Yüksel Güran’ı, o akşam 19:00’da gördüm. Narin’in kaybolduğu gün eşim çarıklıda oğlumun evinde elektrik tamir ediyordu. Saat 14:00 gibi eve geldi yemek yedik. Sular kesikti. Su kesintisi için Salim Güran’ı aradı.
‘sularımızı tamir edin’ dedi. Sonra kaynanamdan su aldı ve ağaçları suladı.”
-Mahkeme başkanı: Köyün erkeklerinin Güran ailesi için davetiye dağıtmaya çıktığını biliyor muydun?
-Gazal Bahtiyar: Hayır
,Eşiniz çıktıktan sonra ne kadar süre sonra döndü?
– Yarım saat sonra
– Nevzat, Salim’in kendisini çağırdığını mı söyledi?
– Arabayla gitti
– Battaniye gördün mü?
– Görmedim
– Başka araba gelse fark eder miydiniz?
– Ses gelir pencere açıksa
– Nevzat telefonla konuştuktan sonra peynir almaya mı gitti?
– Evet saat 17:00 gibi kardeşim için peynir getirdi. Sonra Ferhat’ı almaya gitti. Saat 19:00 gibi. Sonra baktım Yüksel, Hediye Güran,
‘Narin kayboldu’ diye bağırdı. Biz de onlarla aramaya çıktık.
– Narin öldü dediler mi?
– ‘Kızımı kaçırdılar mı öldürdüler mi?’ diye bağırdılar. Hangimiz kızımı öldürdüyse getirsin dedi.
– Eşinizden şüphelendiniz mi?
– Hayır, dikkatimi çekseydi ben kendim teslim ederdim.
– Eşinizin itiraf ettiğini duydunuz mu?
– Televizyondan gördüm.
– Güran ailesinden size gelen oldu mu daha sonra?
– Ali Rıza Güran bize teklifte bulundu. Yaşlı biri. Hasan Kaya, eğer Gazal kabul ederse gelsin evinde yaşasın. Bakarız dedi. Ben de kim bunu kabul etmedim.
-Ne için teklifte bulundular?
-Bana Nevzat’ın ifadesi alınacak dediler. ‘Bak dediler Salih (Kaya) tutuklanacak. Nevzat da tutuklanacak’ dediler.
-Bu araba muhabbeti ne?
– Zaten aralarında husumet olsaydı oğlum onlarda yatar mıydı? Narin’in bulunduğu akşam, sabaha doğru saat 04:00’da oradaydı. Salim’ kardeşim’ diyordu. Kardeşim dediği onu sırtından vurdu. Araba ile ilgili bir şeyler olmuş. Nevzat 50 bin verdi ama kardeş gibi devam ettiler.
– Nevzat, Salim’in itiraf ettiğini söyledi, Nevzattan sır çıkar mı?
– Çıkmaz
– Nevzat’ın kardeşi sizi Narin için arıyor muydu?
– Vedat geliyordu, kızı merak ettiği için aramıştır.
– Narin’in öldürüldüğüne dair duyum aldınız mı?
– Yok sadece Salim tutuklandığında o öldürmüştür diye konuşuldu.
Ardından Yüksel Güran’a söz verildi. Yüksel Güran, “Onun burada, benim orada olmam lazımdı” ifadelerini kullandı ve Gazal Bahtiyar’ın yalan söylediğini ima etti.
Buna karşılık Gazal Bahtiyar doğru söylediğini belirtti ve ‘Sen, Hediye Güran oradaydınız, beraber aradık, oğlun camiye girdi baktı’ dedi.
Salim Güran ise Gazal Bahtiyar’a ‘Ben kocanı nasıl sırtından vurdum?’ diye sordu. Gazal Bahtiyar, ‘her şeyi yapıp Nevzat’ın üzerine atıyorsunuz. Ben doğru söylüyorum’ dedi.
Gazal Bahtiyar avukatların sorularına ise şu yanıtları verdi:
– Hasan Kaya, Ali Rıza Güran bizzat bana teklif getirdiler. Cezaevi’nde Nevzat’a söyledik. Nevzat da kabul etmedi.
– Süveyla Güran, bana henüz Narin bulunmadan önce geldi ve Nevzat’ın tutuklanabileceğini söyledi.
– Güran ailesi, Yüksel Güran beni toplantılara almadı. Onları teselli etmeye gittiğimizde gelmeyin diyorlardı.
Gazal Bahtiyar’ın tanık olarak dinlenmesinin ardından duruşmanın bugünkü oturumu, yarın saat 09:00 da tanıkların dinlenmesi ile devam edilmek üzere bitirildi.
Narin Güran cinayeti davası | ‘Bu dava bir hesap sorma davasıdır’