Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin çağrısıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelen hayvan hakları savunucuları ve aktivistler, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “Katliam Yasası” olarak adlandırılan düzenlemeyi iptal etmesi talebiyle eylem düzenledi.

(Fotoğraf: Zilan Azad)
‘Adalete ışık ol, fenerini yaşam için yak’
Eylem çağrısında, “Hayvanlara ses, adalete ışık ol. Fenerini yaşam için yak! Işığını, sesini, desteğini, dövizini al gel!” ifadeleri yer aldı.
Açılan pankartlarda şu ifadeler öne çıktı: “Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük”, “Sokak hayvanları yalnız değildir, bu suça ortak olma”, “Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat. Hayvan cinayetleri politiktir”, “Barınaklar ölüm kampıdır, zulme ortak olma, vegan ol” , “Eşit, adil, yaşanabilir bir dünya için hayvan hakları anayasaya!”

(Fotoğraf: Zilan Azad)
Eylemde sık sık “AKP, MHP ve CHP elini hayvanlardan çek!” ve “Kafesler kırılsın, hayvanlara özgürlük!” sloganları atıldı. Hayvanları öldüren faillerin ceza almadığını vurgulayan kitle “Adalet istiyoruz” diye bağırdı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu: Hep birlikte mücadele edeceğiz
Basın açıklamasının ardından söz alan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim konuşmasına başlamadan önce kitle “Jin, jiyan, azadî” sloganı attı.

(Fotoğraf: Zilan Azad)
Ataselim, konuşmasında şunları kaydetti:
“Evet, 25 Kasım’ı geride bıraktık ancak 25 Kasım’da da hem kadınların hem de tüm canlıların yaşam hakkı için bir aradaydık. Daha çok bir arada olacağız çünkü başka çare yok. Yasaları uygulayın dedik, uygulamadılar. Yeni yasa çıkardılar; şimdi çıkardıkları yasayı iptal etmeye çalışıyoruz. Buradan barınaklarda nöbet tutan herkese teşekkür etmek istiyorum.
Tıpkı kadınları suçladıkları gibi, hayvanları da toplu şekilde katlediyorlar yine hayvanları suçluyorlar. Çoğaldılar diyorlar. Aynı nefret dili, LGBTİ+’lara karşı da kullanılıyor. Bu dili hep birlikte sonlandıracağız ve elbetteki her birinden hesap soracağız. Seçimle bazı makamlara gelenler, bu halkın sizi koşulsuz şartsız destekleyeceğini düşünmeyin. Sizin politikalarınıza ya destekleneceksiniz ya da hesap vereceksiniz. Korkma! Çocukları, hayvanları, kadınları koruyacağız. LGBTİ+’ların ayrımcılığa uğramaması ve tüm türlerin tam eşitliğe kavuşması için mücadele edeceğiz.”
Ataselim’in konuşması, “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganıyla sona erdi.

(Fotoğraf: Zilan Azad)
‘Barınaklar ölüm kamplarıydı’
Eylemde konuşan hak savunucusu Arda Özen, Hayırsız Ada Katliamı’ndan günümüze kadar süregelen türcülük ve ayrımcılığı anlattı:
“Hayırsız Ada Katliamının üzerinden 113-114 yıl geçti. Tabii aslında bu bilinen en büyük katliam bunun öncesinde de çok fazla hayvan katli gerçekleşti. Bu hayırsız ada katliamı ilk değildi, son da olmadı. Bu süre zarfında bir devlet yıkıldı yeni bir devlet kuruldu ama aslında zihniyet aslında çok değişmedi.
Şu an ‘AYM yasayı iptal et’ dediğimiz bu sürece gelirken aslında bir sürü şeye şahit olduk. Belediyeler, sokak hayvanlarıyla olması gerektiği gibi ilgilenmedi. Barınak veya rehabilitasyon merkezlerinin aslında birer toplama kampı olduğunu biliyorduk ve bu artık iyice gün yüzüne çıkmıştı; hala da çıkmaya devam ediyor. Sokak hayvanlarını zehirleme haberleri daha çok artmaya başlamıştı. Bunun yanında, insanların işkenceyle öldürdüğü hayvan arkadaşlarımız da gün yüzüne çıkmaya başladı. Tam bu sıralarda, sokak hayvanlarının yerinin sokaklar olmadığı söylemleri dolaşmaya başladı. Kamu çalışanı bir insanın canice bir köpeği katlettiğini izledik. Yıllardır söylenenler doğruydu. Barınaklar ölüm kamplarıydı, adeta bir holokostu yaşamaktı bu.”

(Fotoğraf: Zilan Azad)
‘İnsan merkezci zihniyet kendisinden olmayanı alaşağı ediyor’
Eylemde kadın, çocuk, LGBTİ+ gibi kesişimsel birçok alanda hayvanların yaşam mücadelesini savunmak gerektiği vurgulanırken, Özen, hayvan hakları mücadelesinde LGBTİ+ hareketin kesişimselliğine dair şunları kaydetti:
“Biliyorsunuzdur, Türkiye’nin en çok kriminalize ettiği iki gruptan biri hayvanlar, diğeri LGBTİ+’lar. İnsan merkezci zihniyet öyle kirli ki kendinden olmayan türü alaşağı ederken, kendine benzemeyen, “makul” olmayan türdaşlarını da alaşağı etmeye yeminliydi. Elbette tarih transfobiyle dolu. Yürüttüğümüz mücadelede de faşist ayak seslerini yıllar öncesinden duymaya başlamıştık. LGBTİ+fobi, hayatın her anına sirayet etmiş bir şey ve türcülük kadar zehirli. Hayvan hakları ve LGBTİ+ hareketleri omuz omuza ilerlemelidir.”

(Fotoğraf: Zilan Azad)
‘Hak savunan hareketler etik vegan olmalı’
Özen, türcülüğün her iki hareket içinde sinsice ilerlediğini belirterek şunları kaydetti:
“Hak savunan hareketler etik vegan olmalı, çünkü hem hayvan hakları hem de LGBTİ+ mücadelesi eşit yaşam hakkını savunur. Bu iki hareket, ayrımcılıkla mücadele eder ve baskıya, zulme, sömürüye karşı çıkar. Hayvanlar ve LGBTİ+lar, ötekileştirildikleri için sömürü ve ölümleri meşrulaştırıldı. Bu nedenle iki hareket omuz omuza ilerlemelidir. Hayatın çelişkileri azaltıldığında daha yaşanabilir bir dünya mümkün olur.”
“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” şiarını hatırlatan Özen’in konuşmasıyla açıklama sonra erdi.

(Fotoğraf: Zilan Azad)
Polis müdahalesi
Eylemin ardından yürüyüş yapmak isteyen kitle polis tarafından çembere alınarak yürüyüşe izin verilmedi. Kitle, polis müdahalesi sonrası dağıldı.

(Fotoğraf: Zilan Azad)

(Fotoğraf: Zilan Azad)