• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Gabonlu Dina’nın davasında karar: Tek sanık Dursun Acar beraat etti

Gabonlu Dina’nın davasında karar: Tek sanık Dursun Acar beraat etti

Gabonlu Dina’nın davasında tutuklu sanık Dursun Acar’ın “nitelikli şekilde kasten öldürme” ve “cinsel istismar” suçlarından beraatine ve tahliyesine karar verildi.

Gabonlu Dina’nın davasında karar: Tek sanık Dursun Acar beraat etti
Gabonlu Dina’nın davasında karar: Tek sanık Dursun Acar beraat etti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Aralık 2024 15:20

17 yaşındaki Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölümüne ilişkin görülen davanın yedinci duruşması Karabük 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada sanık ve müşteki avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yaptı.

Avukatlar Meriç Eyüboğlu, Gülyeter Aktepe, Gülnur Yılmaz, Berfin Karaşah, İrem Eski, Nergiz Görmez, Nazlı Yıldırım, Pınar Zeytun, Zeynep Tepegöz ile Karabük Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü görevlisi avukat, sanık avukatları ve Dina’nın ailesi duruşmada hazır bulundu.

Öğrenciler duruşmaya alınmadı

Usule ilişkin talebini açıklayan Eyüboğlu, “Kayıt tutuluyor ancak bunlar çözülmüyor. SEGBİS kayıtları tutanaklara girilmiyor” dedi.

Mahkeme Başkanı ise “Bu celse çözümü yapılacak” dedi.

Eyüboğlu, “Eğer bu bir karar duruşması olacaksa, duruşma salonu dışında Dina’nın üniversiteden yabancı uyruklu arkadaşları var. Duruşmanın hüküm celsesi olması nedeniyle salona öğrencilerin alınmasını istiyoruz, salon uygun” talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı ise “Salondaki seyirci koltuklarının duruşmayı izlemeye gelen kişiler tarafından tamamen doldurulmuş olması ve salon içindeki güvenliğin tam olarak sağlanabilmesi” gerekçesiyle talebi reddetti.

Ardından duruşma başladı.

Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Dursun Acar’ın aracının incelemesine ilişkin video kaydı izletildi. Konuya ilişkin konuşan Dina’nın avukatı, “Sanık avukatları tarafından aracın tek düğme ile kilitleneceği iddia ediliyor. Ancak şok haliyle yaralı halde araca binen, yardım talep eden Dina’nın ineceğini öngörmediğinden aracı kilitlemeyı öngörmemiş olabilir. Araç içerisinde bir kilit mekanizmasının olması bunun illa kullanılacağı anlamına gelmez” dedi.

Savcılık ise “Videonun ne zaman çekildiği belli olmadığı için bir delil niteliği taşımamaktadır” değerlendirmesini yaptı.

Savcılık ‘cinsel saldırı’ ve ‘olası kastla öldürme’ suçundan ceza istedi 

Savcılık esas hakkındaki mütalaasında “…daha sonra elde edilen kamera görüntülerinde maktulun indiği yere aracıyla giderek yaklaşık 6-7 dakika boyunca kalması…” gerekçesiyle dosya kapsamında tek tutuklu sanık Dursun Acar’ın “cinsel saldırı” ve “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılması talebini tekrar etti.

Ardından esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalara geçildi.

İlk sözü Dina’nın avukatlarından Gülyeter Aktepe aldı. Aktepe, Dina’nın büyük bir korkuyla bodrum katından kaçarak can havliyle yola fırlayıp bir araca sığındığı ve sığındığı aracın sürücüsü sanık Dursun Acar’ın da onu istismar ettiği savunmasını yaptı. Aktepe, “Yargılanan tek kişi sanık Dursun Acar. Ancak biz bu meselenin sadece bundan ibaret olmadığının bilincindeyiz. Mütalaaya ilişkin olarak cinsel istismar ve saldırı konusunda beyanda bulunacağım” dedi.

“Karabük’te bu tacize sadece Dina maruz kalmıyor, bunu biliyoruz” diyen Aktepe,  “Dina, Karabük’te ırkçılığa maruz kaldığını söylüyor, tanımadığı insanların kadınlara para ile ilişki teklif ettiğini söylüyor. Dina bu yüzden Sakarya’ya gitmek istediğini belirtiyor. Dina’nın ısrarla reddetmesine rağmen bir şüphelinin evinin önüne gelip ısrarla taciz ettiğini de görüyoruz telefon kayıtlarından” diye konuştu.

Avukat Berfin Karaşah da “Sanığın olası kastla değil, doğrudan insan öldürme suçundan cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Avukat Meriç Eyüboğlu da şu savunmayı yaptı:

“Biz Karabük’e geldiğimiz ilk andan itibaren kentte bir fuhuş çetesi olduğunu anlattı herkes bize. Hatta bir taksi şoförü direkt hangi binada yapıldığını anlattı ve gösterdi. Siyah ve bakire kadınlara yönelik bir fuhuş çetesi olduğunu aksi şoföründen akademisyenine, akademisyeninden avukatına kadar herkes bunu söyledi. Bu eğer açığa çıkmıyorsa devlet görevlileri işin içindedir.

Bu kişiler arasında bir ilişki var mı diye sadece 5 günlük HTS kayıtlarına bakılıp, ‘ilişki yokmuş’ denilir mi? Bir kadın öldürülüyor ve 12.00’da bulunuyor, bodrum katında olay yeri incelemesi saat 23.00’da yapılıyor. Ampul yok diye bodrum katında telefon ışıkları ile inceleme yapılıyor. Bu kadar özensiz olay yeri incelemesi ile faillere ulaşılabilir mi? Biz sanık Dursun’un fail olduğu konusunda tereddüt duymuyoruz ancak soruşturmanın eksik yürüdüğünü, kovuşturma aşamasında da buna devam edildiğini düşünüyoruz. Soruşturmanın aydınlatılması konusunda önemli bir noksanlık olduğunu düşünüyoruz. Bu sanığa ceza verseniz de adalet tam yerine gelmeyecek bu eksiklikleri bildiğimiz için.”

‘Karabük’te ırkçılık olduğu bilseydim kızımı buraya göndermezdim’

Avukatların ardından Dina’nın annesi Jessica Sandsa Makemba Panga, iki tercüman eşliğinde konuştu. Anne Panga, şunları söyledi:

“O benim tek kızımdı. Ben Karabük’te ırkçılığın olduğunu bilseydim kızımı buraya göndermezdim. Kızımı buraya gönderdiğim için üzgünüm, pişmanlık duyuyorum. Ben daha bir hafta önce kızımla telefonda konuşurken ırkçılıktan bahsediyordu, Sakarya’ya geçmek istediğini söylüyordu. Benim kızım, kendisine parayla cinsel ilişki teklifinde bulunulduğunu anlatmıştı. Bundan korkuyordu. Kızım telefon işlemleri nedeniyle PTT’ye gitmişti. PTT görevlilerinin kendisine kaba davrandığını söylemiş ve kavga etmişlerdi. Cumartesi günü de özür dilemek için gideceğini söylemişti. Dina çok nazik bir kızdı. Allah’tan korkardı. Kendini tehlikede hisseden her insan gibi ilk gördüğü insandan yardım istemiş, sanık Dursun da ona yardım edecek gibi göründü. Dursun onu taciz etmek için takip etti. Bodrum katında Dina’yı taciz eden diğer insanlar da yargılanmalı. Yardımcı olun kızımın yasını yaşayayım, hala yaşayamadım.”

‘O da yaşıtı olan diğer kız çocukları gibi yaşamak istiyordu’

Anne Panga’nın ardından baba Guy Serge Ibuanga, “Dina bizim tek kızımızdı. Dina’yı eğitim alması için Türkiye’ye gönderdik. Dina da yaradan korkusu vardı. Sanığın ceza alması için tüm deliller ortada. Ben Türkiye adaletine inanıyorum. Dursun Acar’ın, Dina’ya yardımcı olma taklidi yapan bu kişinin gerekli cezayı vermesini istiyorum. O da yaşıtı olan diğer kız çocukları gibi yaşamak istiyordu” dedi.

Sanık avukatların savunması

Ailenin konuşmasının ardından sanık avukatları söz aldı. İlk olarak avukat Ümithan Kaplan, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı. 21 sayfa yazılı savunma sunan Çolak ayrıca, “Karabük’te ırkçılık olduğuna dair sürekli ırkçılık olduğu söyleniyor. Ben buna katılmıyorum” dedi.

Sanık avukatlarından Yusuf Çolak da şu savunmayı yaptı:

“Han Apartmanı’nda Dina’nın yaşadıklarını düşünürsek, Dina’nın davranışlarının hayatın olağan akışına uygun hareket etmediği açık. Dina sağlıklı karar verebilecek durumda değil. Dina’nın müvekkilimizden kaçmadığını düşünüyoruz. Biz de çok üzgünüz ancak ailenin içi soğusun diye masum bir insan cezalandırılamaz. Biz hükümle birlikte beraat ve tahliye talep ediyoruz.”

Duruşmada son olarak sanık Dursun Acar savunmasını yaptı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Acar, “Ben bir cani değilim. Ailemin başını öne eğecek bir suç işlemedim. Ben nasıl bir insanın canına kıyabilirim? Ben kimseyi öldürmedim, kimseye kastetmedim” dedi.

Savunmaların ardından karar için ara veren Mahkeme Heyeti ara sonrası kararını açıkladı. Mahkeme Başkanı, tutuklu sanık Dursun Acar’ın “nitelikli şekilde kasten öldürme” ve “cinsel istismar” suçunu işlemediğini ifade ederek, beraatine ve tahliyesine karar verdi.

Ne olmuştu?

Karabük’e üniversite öğrencisi 17 yaşındaki Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga, 26 Mart 2023 tarihinde Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda cansız bedeni bulunmuştu.

Dina’nın öldürülmeden önce annesine Karabük’ten gitmek istediğini söyleyen ses kayıtları bulunmuş, bu kayıtlarda şiddete ve ırkçılığa maruz kaldığı ortaya çıkmıştı. (ANKA)