Eski AK Parti Sözcüsü ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, İlke TV’de Dilek Odabaş’ın konuğu olarak Kürt meselesine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Çözüm süreci döneminde AK Parti Sözcüsü olduğunu hatırlatan Çelik, o dönemde söylediği sözünü yineledi: “Ya biz Kürt meselesini insani bir zeminde çözeriz ya da bu mesele bizi çözer.”
Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kürt meselesinin çözülmesi gerektiğine dair açıklamasını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iç cepheyi güçlendirme yaklaşımını desteklediğini belirtti. Ancak yöntemi eleştirerek şu değerlendirmeyi yaptı:
‘Cumhurbaşkanı’nın açıklama yapması gerekirdi’
“İki ihtimal üzerinde duralım. Birinci ihtimal, Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli bir araya gelerek bu meseleyi enine boyuna müzakere etti ve böyle bir adımın atılması gerektiğini düşündüler. Eğer bu doğruysa, bu kadar hayati bir konuda açıklamayı Cumhurbaşkanı’nın bizzat yapması gerekirdi. Sayın Bahçeli’nin icra yetkisi yoktur; bakan ya da Cumhurbaşkanı Yardımcısı değildir. Eğer Cumhurbaşkanı, bu açıklamayı Bahçeli’ye bırakıyorsa bu, büyük bir zaaf ve MHP’nin arkasına saklanmaktır.”
Çelik, ikinci ihtimali değerlendirerek, “Eğer bu çıkıştan Cumhurbaşkanı’nın haberi yoksa ve Bahçeli kendiliğinden böyle bir açıklama yaptıysa bu da zaaftır. Bu durumda Bahçeli, Erdoğan’a emrivaki yapmış olur” dedi.
‘Cumhuriyet döneminde dört grup baskı gördü’
Cumhuriyetin kurulmasından sonra dört grubun baskıya maruz kaldığını ifade eden Çelik, bunların gayrimüslimler, Aleviler, Kürtler ve dindar insanlar olduğunu belirtti. AK Parti iktidarıyla dindarların ve gayrimüslimlerin bazı haklar kazandığını ancak Kürtlerin ve Alevilerin hâlâ yok sayıldığını dile getirdi.
‘Kürtler etle tırnak gibidir’
“Kürtler ve Türkler etle tırnak gibidir. Ama bu kardeşlikte kimin et kimin tırnak olduğunu sorgulamamak lazım. Yıllarca ‘Kürt yoktur, Kürtçe diye bir dil yoktur’ dendi. Dağlarda kart-kurt sesi çıkarıyorlar dendi. Bu tür şeylerle ilgili ciltlerce kitap yazıldı. Bugün Türkiye’de Kürtler, en büyük ikinci nüfus grubudur. Bir insan derdi olduğunu söylüyorsa, ‘yok değilsin’ diyemezsiniz” dedi.
Doğu ve Güneydoğu’daki soy isim uygulamalarını eleştiren Çelik, “Türk, Türkmen, Dağtürk gibi soy isimleri vererek insanların kimliğini değiştiremezsiniz,” ifadelerini kullandı.
Osmanlı’nın yıkılış döneminde Kürtlerin devlete sadık kaldığını hatırlatan Çelik, “Birinci Dünya Savaşı’nda ve İstiklal Savaşı’nda Kürtler, Türk kardeşleriyle birlikte hareket etti. Ancak cumhuriyet kurulduktan sonra bu insanlara ‘yoksun’ dendi ve bu sorun bugüne kadar birikti” diye konuştu.
