Küresel insani yardım krizinde kaynak eksikliği derinleşiyor

Birleşmiş Milletler, 2025’te insani yardıma ihtiyaç duyacak 307 milyon insanın yalnızca yüzde 60’ına ulaşabilecek. Kaynak eksikliği, açlıkla mücadeleyi giderek daha zorlu hale getiriyor.

Küresel insani yardım krizinde kaynak eksikliği derinleşiyor
Küresel insani yardım krizinde kaynak eksikliği derinleşiyor
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 24 Aralık 2024 21:45
  • Güncellenme: 24 Aralık 2024 21:46

Birleşmiş Milletler (BM) 2025 yılına kadar insani yardıma ihtiyaç duyacak 307 milyon insanın yalnızca yüzde 60’ına yardım edebileceğini açıkladı. Bu, en az 117 milyon insanın temel gıda ve insani yardımdan mahrum kalacağı anlamına geliyor. BM, 2024 yılı itibarıyla hedeflediği 49,6 milyar dolarlık yardım bütçesinin yalnızca yüzde 46’sını toplayabildi. Bu durum, insani yardım kuruluşlarını rasyonları azaltma ve yardıma uygun kişi sayısını düşürme gibi zorlayıcı kararlar almaya yöneltiyor.

‘Açları doyurmak için açlardan alıyoruz’

Suriye gibi kriz bölgelerinde bu bütçe açığının sonuçları hissediliyor. Reuters’ın haberine göre, Dünya Gıda Programı (WFP), ülkede daha önce 6 milyon kişiye yardım ulaştırırken, bu rakam 2024 itibarıyla 1 milyona kadar düştü. WFP yetkilisi Rania Dagash-Kamara, “Artık açları doyurmak için açlardan alıyoruz” diyerek durumun ciddiyetini vurguladı.

BM yetkilileri, çatışmalar, siyasi istikrarsızlık ve aşırı hava olaylarının açlığı körüklemeye devam ettiğini belirtiyor. BM İnsani İşler Koordinatörü Tom Fletcher, yardımların yalnızca en kritik ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını ifade etti.

Büyük bağışçılardan bütçe kesintileri

Zengin ülkelerin insani yardımlara katkısında düşüş yaşanıyor. Örneğin, Almanya 2023’ten 2024’e yardım bütçesini 500 milyon dolar azalttı ve 2025 için bir milyar dolarlık ek bir kesinti önerdi. ABD’nin ise 2025’te insani yardımlara yönelik politikasının nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor. Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminde insani yardım kesintilerini yeniden gündeme getirmesi bekleniyor.

‘Zenginler olimpiyat yapıyor, çocuklar açlıktan ölüyor’

Küresel insani yardım sistemindeki açık, zengin ülkelerin katkılarındaki dengesizlikle daha da derinleşiyor. BM verilerine göre, ABD, Almanya ve Avrupa Komisyonu 2020-2024 dönemindeki toplam insani yardımların yüzde 58’ini sağladı. Buna karşılık, Çin, Hindistan ve Rusya gibi büyük ekonomiler toplamda yüzde 1’den daha az katkıda bulundu.

Norveç Mülteci Konseyi Başkanı Jan Egeland, “Çin ve Hindistan gibi ülkeler olimpiyatlar düzenliyor, uzaya araç gönderiyor, ancak aç çocuklara yardım etmiyor” diyerek bu duruma tepki gösterdi.

Yardımlardaki gecikmeler ve şartlı bağışlar

Mevcut bağışların geç ve koşullu gelmesi de insani yardımı zorlaştırıyor. Yardımlar genellikle krizler zirve yaptığında ulaşıyor ve bu durum uzun vadeli etkiler yaratıyor. Örneğin, 2015-2018 Etiyopya krizinde geç gelen yardımlar, çocuklarda ciddi yetersiz beslenme oranlarının artmasına neden oldu.

ABD, Dünya Gıda Programı’na yaptığı yardımların yüzde 99’undan fazlasını belirli koşullara bağlıyor. Bu, yardımların ihtiyaç duyulan yerlere hızla ulaşmasını engelliyor. Yetkililer, bu kısıtlamaların yolsuzlukla mücadele için gerekli olduğunu savunsa da, yardım kuruluşları bunun etkinliği düşürdüğünü ifade ediyor.

Yeni finansman modellerine ihtiyaç

BM yetkilileri, insani yardımlar için daha sürdürülebilir bir finansman modeli geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. 2015’te BM, insani yardımların üye devletlerden alınacak zorunlu katkılarla finanse edilmesini önerdi. Ancak bu öneri bağışçı ülkeler tarafından reddedildi.

BM İnsani İşler Ofisi Sözcüsü Jens Laerke, bağışçı tabanını genişletmek için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Aynı bağışçı grubuna güvenmeye devam edemeyiz” dedi.