Kamu çalışanları neden iş bıraktı? Protestolar büyüyecek mi?

İlke TV olarak Birleşik Kamu-İş Basın Yayın Sekreteri Şükrü Balun, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ve SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey ile kamu çalışanlarının taleplerini ve iş bırakma protestolarının gidişatını konuştuk.

Kamu çalışanları neden iş bıraktı? Protestolar büyüyecek mi?
Kamu çalışanları neden iş bıraktı? Protestolar büyüyecek mi?
Deniz Gökgör
  • Yayınlanma: 13 Ocak 2025 21:20

Ülke genelinde bir günlük iş bırakan kamu çalışanları, 2025 yılının ilk altı ayında memur maaşlarına yapılan yüzde 11,54 oranındaki zam oranını protesto etti.

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK), Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK), Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu İş), Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (Hür-Sen) ve Askeri İşyerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası’nın (ASİM-SEN) ortak çağrısıyla kamu çalışanları çok sayıda ilde sokağa çıktı.

Birçok kentte düzenlenen protestolarda kamu çalışanlarının 11 talebi kamuoyuna duyuruldu. Protestolar sırasında yapılan ortak açıklamada, kamu çalışanlarının artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük maaş zamları nedeniyle yoksulluğa mahkum edildiği belirtildi.

İlke TV olarak Birleşik Kamu-İş Basın Yayın Sekreteri Şükrü Balun, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ve SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey ile kamu çalışanlarının taleplerini ve iş bırakma eyleminin gidişatını konuştuk.

‘Tüm Türkiye’de alanlardayız’

İş bırakma sebeplerinin ücretlerindeki erime ve sürekli düşen alım gücü olduğuna değinen Birleşik Kamu-İş Basın Yayın Sekreteri Şükrü Balun, “Bir süredir ekonomik ve özlük haklarımız çeşitli vesilelerle budandı. İnsanca yaşam, güvenli çalışma koşulları, açlık ve sefalet düzenine sürüklenmemize dur diyebilmek için bugün bütün Türkiye’de iş bıraktık.” dedi.

Yüzde 11,54’lük zammın çarşıya, pazara ve mutfağa uymadığını söyleyen Balun, “Bugün aldığımız yüzde 11,54’lük zam çarşıdaki, pazardaki, mutfaktaki rakamların uzağında. Bizler gerçeği ve bilimi tersyüz eden siyasal illüzyona, TÜİK’in enflasyon hesaplama yöntemlerine, sefalet ücretlerini dayatmasına hayır demek için bütün Türkiye’de alanlardayız.” diye konuştu.

İktidarın atacağı adımlara bağlı olarak yeni bir grev üzerinde tartıştıklarını belirten Balun şöyle konuştu:

Milyonlarca kamu çalışanıyla birlikte iş bırakarak tepkimizi göstermeye çalışıyoruz. İktidarın atacağı adımlara bağlı olarak aramızda genel grevi tartışır hale geldik. Üretimden gelen gücümüzü kullanmaya doğru bir hazırlığın içindeyiz. İktidardan alacağımız  cevaplara bağlı olarak bu grevlerin tarihlerini, zamanlamasını belirlemeye çalışıyoruz. Açlık ve sefalete mahkum edilmiş kamu çalışanları ve emeklileri enflasyon oranlarını TÜİK’ten alarak zam oranı belirleniyor. TÜİK’e soruyoruz: Enflasyon hesaplarken gıda harcamalarının ağırlığı bu sepetin içinde kaçtır? Yüzde 25 cevabı alıyoruz. Oysa asgari ücretli ve emeklilere baktığınızda ücretlerinin neredeyse tamamını gıdaya harcamak zorunda kalıyorlar. Bir rezilliğin içerisindeyiz. Buna dur diyebilmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.

‘Bütçe emekçiden yana şekillenmedi’ 

Daha önce bütçe düzenlemesindeki adaletsizliğe gösterdikleri tepkiye değinen KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak “30 Kasım’da yaptığımız mitingde ifade ettiğimiz gibi bütçe maalesef emekçiden yana şekillenmedi. Biz maaşlarımıza zam beklerken TÜİK’in verilerindeki enflasyon oranları esas alındı. Asgari ücret açıklandığı an itibarıyla açlık sınırının altında kaldı. Bizlere yapılacak zam da kabul edilebilir değil.” dedi.

Maaşlara yapılacak zammın TÜİK’in açıkladığı verilerle hesaplanmaması gerektiğini belirten Koçak, “Bu oranlar iktidarın iki dudağı arasına bırakılamaz. TÜİK gibi bir kuruma terk edilemez. Bu yöntemlerin tamamı iradenin gaspı anlamına geliyor.” diye belirtti.

‘Asgari ücret geçim ücreti oldu’ 

“Ekonomik anlamda da bugün yapmış olduğumuz açıklamalarda da ifade ettik: Eşit işe eşit ücret gasp ediliyor, kamu çalışanlarının maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkmalıdır. Asgari ücret insan onuruna yakışır bir ücret olmalı. Asgari ücret geçim ücretine dönüşmüş durumda. Çalışanların yüzde 50’den fazlası asgari ücret ve civarında maaş alıyor. Buna bir an önce son verilmelidir.” diyen Koçak, asgari ücretin açlık sınırının bile altında kaldığını vurguladı.

‘İktidarın politikaları sefalet olarak yansıyor’ 

İş bırakma protestolarının sadece kendilerini değil bütün toplumu ilgilendirdiğini söyleyen Koçak, “Bugünkü iş bırakma eylemimizin içeriğinde sadece kendi maaşlarımız yok, çünkü biz toplumdan ayrıksı yaşamıyoruz, bu artışı kabul etmek mümkün değil, toplum bir bütün halde sefalete sürükleniyor, bunun ortadan kalkması için politikalarda değişikliğe gidilmesi gerekiyor. Bu bir sonuç, ama bu sonucu doğuran politikaları var iktidarın. İçeride ve dışarıda yürütülen politikalar sefalet olarak yansıyor. Buna karşı sokaklardayız.” dedi.

‘Daha fazla birlik, daha fazla mücadele’

“Bugünkü eylem bir başlangıç olarak tanımlanabilir, ortak bir buluşmayı gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönem mücadelenin daha çok alanında yan yana gelmenin koşullarını yaratmaya çalışacağız. Daha kapsamlı, daha fazla sendikanın yan yana gelmiş olduğu birliktelikler oluşturmak için emek harcayacağız.” diyen Koçak, birlikteliğin ve yan yana gelmelerin artacağını vurguladı.

‘Mücadeleyle bitti, mücadeleyle başladı’ 

SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey 81 ilde iş bıraktıklarına değinerek artık sabırları kalmadığına vurgu yaptı. Karacabey “TÜİK’in bile yüzde 44,38 olarak açıkladığı enflasyon oranlarına rağmen, milyonlarca kamu emekçisi adına toplu sözleşme imzalayan yetkili sendikamsı yapı eliyle bu oran yüzde 11,54 olmuştur. Vergi ve cezalara yüzde 43,93, soğana yüzde 212 zam gelirken katkı katılım payları 20 kat artırılmıştır.” diyerek birçok alanda zamların olduğu ancak asgari ücret ve kamu çalışanlarına yapılan zamların bunun altında kaldığına dikkat çekti.

Karacabey, bu zammı kabul etmeyeceklerini vurgulayarak “Kamusal hizmetlerden, kamu emekçilerinin alın terlerinden tasarruf etmeye çalışan iktidara, açlıkla yoksullukla sınanmayı, sabredin diyerek susturulmayı kabul etmeyeceğimizin mesajını verdik. 2024 yılı sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için mücadeleyle bitti ve yeni yıl mücadele ile başladı. Şimdi bu mücadele tüm kamu emekçilerini ve emeklilerini de ayağa kaldırdı. İnsan onuruna yakışan yoksulluk sınırı üzerinde ve emekliliğe yansıyan temel ücret için mücadelemizi büyüteceğiz.” dedi.