Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak erken genel seçimler öncesinde aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) Riesa kentinde düzenlenen kurultayda seçim programını ve vaatlerini açıkladı.
Parti lideri Alice Weidel başbakan adayı olarak ilk kez sahneye çıktığı kongrede, sığınmacı karşıtlığına dayalı seçim programını açıkladı ve Almanya’nın dış politika vizyonunu tamamen değiştirme vaadinde bulundu.
Kan bağı temelli vatandaşlık sistemi
Kurultayın en çok dikkat çeken bölümü, Weidel’ın sıkça kullandığı ve AfD’nin seçim programının merkezine oturttuğu ‘remigration’ kavramı oldu. Weidel, Almanya’da yaşayan milyonlarca göçmeni hedef alarak ‘kitlesel geri gönderimlerin’ parti politikalarının temel unsuru olduğunu belirtti.
Weidel, sınırların kapatılması ve ‘kan bağı’ temelli vatandaşlık sistemine geri dönülmesi gerektiğini savundu. Göçmenlerin ülkedeki iç güvenlik sorunları ve ekonomik problemlerin temel kaynağı olduğunu öne süren Weidel, iktidara gelmeleri halinde ilk 100 günde sınırları kapatarak sığınmacıları göndereceklerini söyledi.
AB’den çıkış, Rusya’ya yakınlaşma
AfD’nin seçim programı Almanya’nın Avrupa Birliği’ndeki (AB) rolüne köklü bir şekilde son vermeyi amaçlıyor. Parti, Almanya’nın AB’den ve Euro Bölgesi’nden çıkmasını savunarak, Alman Markı’nı yeniden yürürlüğe koymayı hedefliyor. AfD lideri, Avrupa Birliği’nin Almanya’yı ‘ulusal egemenlikten yoksun bıraktığını’ iddia etti.
Parti ayrıca Ukrayna-Rusya savaşında Batı’nın politikalarına açıkça karşı çıkarak, Rusya ile enerji işbirliğini yeniden kurma sözü verdi. Kuzey Akım projesinin yeniden devreye alınacağını belirten Weidel, “Almanya’nın ulusal çıkarları için Rusya’dan gaz alımına derhal başlanmalıdır,” dedi.
AfD bunun yanı sıra Çin, ABD ve diğer büyük güçlere bağımlı bir dış politikayı reddettiklerini açıkladı.
Termik ve nükleer santraller vaadi
AfD, Almanya’nın yenilenebilir enerji yatırımlarını tamamen durdurmayı ve kömürlü termik santraller ile nükleer enerji santrallerini yeniden devreye sokmayı planlıyor. Weidel, konuşmasında rüzgar türbinlerine atıfta bulunarak, “Biz dümendeyken bu utanç yel değirmenlerini yıkacağız!” ifadelerini kullandı.
Parti, insan eliyle iklim değişikliğine dair bilimsel bulguları da reddettiğini açıkça dile getirdi.
Anketlerde son durum
Almanya’da Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz liderliğindeki Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan üçlü koalisyon hükümeti iç anlaşmazlıklar ve artan kamuoyu baskısı nedeniyle dağılmıştı. Bu gelişmeler sonucunda 23 Şubat 2025 tarihinde erken seçim kararı alındı.
Anketler AfD’yi 23 Şubat’taki seçimler öncesinde yaklaşık yüzde 20 destekle ikinci sırada gösteriyor. Ancak Weidel’in, diğer partiler AfD ile çalışmayı reddettiği için Almanya’nın lideri olma konusunda gerçekçi bir şansı yok.
Anketlerde yaklaşık yüzde 30 ile önde giden ana akım muhafazakar muhalefet Birlik bloğu ve adayı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz bir sonraki şansölye olmak için favori.
Merkez sol Şansölye Olaf Scholz geriden gelerek bir zafer kazanmayı umuyor, ancak Sosyal Demokratlara desteği yüzde 14-17 arasında gösteren anketlerde şu ana kadar önemli bir hareket belirtisi görülmedi. (Euronews)