Siyaset koridorlarında barışa dair görüşmeler sürerken, toplumda da bir yandan iyimser, bir yandan endişeli bekleyiş sürüyor. Barış vaadiyle başlatılan sürece ilişkin ‘umutluyuz ama endişeliyiz’ diyen Barış Annesi Müşeher Ülker ve Yazar Fatma Taşlı Tunç İlke TV’ye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’te ‘tokalaşma diplomasisi’ ile başlattığı ve şu sıralarda 28 Aralık’ta Abdullah Öcalan’ı ziyaret eden İmralı heyetinin görüşmeleri ile devam eden süreç henüz bir netlik kazanmadı.
Sürecin Abdullah Öcalan’la ikinci bir görüşme ile devam etmesi bekleniyor. Barış vaadiyle başlatılan sürece ilişkin bir yandan siyasette mekik diplomasisi yürütülürken bir yandan da açıklamalar hız kazandı.
‘Annelerin yüreği dolu ve isteğimiz kalıcı bir barış’
Üst perdeden yürütülen sürece halkın ilgisi de hayli yoğun. Özellikle çatışma ortamlarında en dezavantajlı grup olan ve her platformda barış talebini yineleyen kadınlar süreci nasıl değerlendiriyor? Yıllardır toplumsal olaylarda ön sırada yer alan Barış Anneleri Meclisi’nden Müşeher Ülker, “Bu süreç eğer samimi ve dürüstçe ilerlerse umudumuz var” derken bir yandan da kendi adına umutsuzluğunu da ifade etti.
Bir yandan görüşmelere, bir yandan Kuzey ve Doğu Suriye’deki operasyonlara değinen Ülker, “Süreç olumlu veya olumsuz sonuçlansa da ateşkes olması gerekiyordu. Kuzey ve Doğu Suriye’deki halkın ve çocukların feryatları arşa çıktı. Benim de orada akrabalarım var ve bu duruma çok üzülüyoruz. Yine en çok üzülen anneler oluyor. O yüzden bu süreç başladığı gibi herkesin desteklemesi gerekiyordu” dedi.
Ülker, sürece ilişkin beklentilerinin kalıcı bir barış olduğunu da ekleyerek, “Çünkü biz istiyoruz ki çocuklarımız yaşasın, her anne benim gibi düşünüyordur. Her annenin yüreği dolu ve isteğimiz kalıcı bir süreç, atılan adımların adaletli bir şekilde olması, güven vermesi” dedi.
‘Umudumuz önceki süreçler gibi çatışmayla sonuçlanmaması’
Toplumsal bir barış için geç bile kalındığını vurgulayan Kürt Edebiyatçılar Derneği Eşbaşkanı ve yazar Fatma Taşlı Tunç ise, Kürt birliğine yönelik taleplerini dile getirdi, bir yandan da endişelerini dile getirdi:
“Bu süreç bana göre geç kalınmış bir süreç. Umudumuz o ki, Kürtlerin önceki gibi kandırılmaması. Çünkü her bir sürecin başlatılması ve ardından sürecin bitmesiyle büyük çatışmaların başladığını gördük.”
Daha önceki barış süreçlerinin akametinin hafızalarında taze olduğunu ifade eden Tunç, “Artık bir barış şart” dedi. Tunç “Kürt halkı yüzyıllardır eziliyor. Aslında Ortadoğu halkları ve özelinde Kürtler eziliyor. Hakları ayaklar altına alınıyor. Bu da barıştan uzaklaştırıyor. Umudumuz, Kürtlerin birliğini sağlaması ve acilen adımlar atarak bu sürecin karşı taraftan olumlu bir şekilde sonuçlanmasını sağlamak.” diye konuştu.
Tunç, sürece ilişkin beklentilerini ise “Ben şunu umut ediyorum ki, bir kez daha Kürtlerin kandırılmaması ve Kürtlerin kendi birliklerini sağlayabilmesi ve ne istedikleri konusunda kararlı olmaları.” cümleleriyle ifade etti.