Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), başta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP’li belediyelere yönelik soruşturmaların ardından yeni bir siyasi yol haritası açıklamaya hazırlanıyor. Yol haritasında, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı da önemli bir başlık olarak görülüyor.
Özgür Özel, Türkiye Belediyeler Birliği toplantısı için Ankara’ya gelen İmamoğlu ile dün akşam bir araya geldi ve yaklaşık 3 saatlik bir görüşme gerçekleşti. Görüşmenin içeriğine dair detaylı bir açıklama yapılmasa da, yerel yönetimlere yönelik baskılar, yaklaşan yerel seçim stratejileri ve partinin genel politikaları üzerine görüş alışverişinde bulunulduğu tahmin ediliyor.
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında da aday belirleme yöntemi ve takviminin, başta Kartalkaya’daki otel yangını olmak üzere ülke gündemindeki önemli sorunların önüne geçmemesi için ileri bir tarihe ertelenmesi görüşü ağırlık kazandı.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, CHP kurmayları, Özgür Özel’in grup toplantısında adaylık belirleme konusunda ipuçları verebileceğini ancak bir takvim ilan etmesini beklemediklerini ifade ettiler. İmamoğlu’nun da bu konudaki tutumunun belirleyici olacağı aktarılıyor.
CHP tüzüğüne göre cumhurbaşkanı adayı Meclis grubu tarafından belirleniyor.
Ancak parti kurullarında aday belirleme yöntemi olarak ortak görüş, üyelerin katılacağı önseçimle belirlenmesi oldu.
Bu çerçevede, “Dijital Demokratik Katılım” yöntemi kullanılarak üyelerin online olarak adayı belirlemesi planlanıyor.
Üyelerden çıkan aday, tüzük gereği Meclis grubunun da onayına sunulacak.
CHP’li kaynaklar Özel’in aday yoklamasına girmeyeceğini ifade ediyorlar.
Özel’in her seferinde aday olmayacağını açıkladığı, bu nedenle, partinin yaptırdığı anketlerde de yer almadığı ifade ediliyor.
Özel’in bu nedenle cumhurbaşkanı için yapılacak önseçim listesinde de yer almayacağı ifade ediliyor.
CHP’de “cumhurbaşkanı adayının erken ilan edilmesi” tartışması, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, hakkındaki “ahmak davası” nedeniyle, siyasi yasak uygulanması ihtimali nedeniyle başladı.
CHP kulislerinde, İmamoğlu’nun başta adayın erken ilan edilmesine karşı olduğu, ancak yaşanan son gelişmeler nedeniyle kendisinin de adaylık açıklamasını öne almak istediği konuşuluyor.
Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre ise, CHP’de adaylık için iki eğilim oluştu. Birinci eğilim adayın hızlıca açıklanması yönünde. İmamoğlu’nun da bu eğilimde olduğu belirtiliyor. İmamoğlu’na yakınlığıyla bilinen parti kurmaylarının CHP’nin cumhurbaşkanı adayının çok gecikmeden belirlenmesi ve açıklanması görüşünde olduğu aktarılıyor.
İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının hızla ilan edilmesini savunan partililer buna gerekçe olarak şu argümanları sunuyor:
-Şu an sınırsız güce sahip bir cumhurbaşkanı ve karşısında bir büyükşehir belediye başkanı var. İmamoğlu’nun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesi Erdoğan ve İmamoğlu’nu ‘iki rakip’ olarak eşitler.
-İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı ilan edildikten sonra yargı kararıyla siyasi yasaklı olur ya da tutuklanırsa Erdoğan siyasi rakibini hukuksuzca saf dışı bırakan cumhurbaşkanı olarak tarihe geçer. Böyle bir hamle kamuoyunda kabul görmez.
-İmamoğlu’nun aday olarak belirlenmesi halinde Mansur Yavaş, CHP ve CHP tabanı ile ters düşecek bir pozisyon almaz ve adayın yanında durur.
-Adayın ilan edilmesi 14-28 Mayıs 2023 genel seçimlerinden sonra dağılmış bir görüntü veren muhalefet partilerinin ortak hareket etmesini kolaylaştırabilir. Muhalefet partileri İmamoğlu’nun adaylığında buluşabilir.
CHP’de cumhurbaşkanı adayını belirlemek için çok erken olduğunu düşünen isimler de var. Bu görüşü savunanlar seçim takvimi netleşmeden, bir erken seçim ihtimali görülmeden aday belirlemenin partiye ve aday olacak kişiye zarar vereceğini düşünüyor.
Bu eğilimde olanlar ise şu argümanları savunuyor:
-Seçimin ne zaman olacağı belli değil ve bu tarihi belirlemek iktidarın inisiyatifinde. AK Parti hemen hemen tüm anketlerde CHP’nin gerisinde, bu tabloda Erdoğan erken seçime gitmez. CHP bugünden aday belirlerse seçim aday belirlendikten 2-3 yıl sonra yapılabilir. Sınırsız bir güce sahip iktidarın yönettiği bir ülkede bu 2-3 yılı zarar görmeden yürütmek çok zor olur. Aday da, parti de yıpranır.
-Partinin iki güçlü adayı var: Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu. Mansur Yavaş’ı dışlamayan ve onu da ikna edecek bir formül bulunmalı.
-Aday belirleme süreci aceleye getirilmemeli. Tüm süreçler sağlıklı bir şekilde işletilmeli, Parti Meclisi, parti örgütleri ve tüm kurulların yönteme ve takvime ilişkin görüşleri alınmalı. Süre baskısı olmadan herkesin içine sinen bir aday belirlenmeli.
-Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş da cumhurbaşkanı adayı olmak konusunda istekli. Süreç iki adayı da kazanacak yöntemlerle ilerlemeli.
