Muğla’da üniversite okuyan Pınar Gültekin, 2020 yılında Cemal Metin Avcı tarafından işkenceyle katledildi. Katliamın ardından fail Avcı, delilleri yok etmek için kardeşi Mertcan Avcı’dan yardım istedi. Yürütülen soruşturma kapsamında açılan davada fail Avcı hakkında yerel mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ardından “haksız tahrik” indirimi uygulanarak ceza 23 yıla düşürüldü. Kardeşi Mertcan Avcı ile diğer sanıklar ise beraat etti.
Karara itiraz edilen İzmir İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını bozarak, Cemal Metin Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’ya 4 yıl hapis cezası verdi. Kararından ardından dosya bir kez daha temyize gitti ve Yargıtay, bu kez iki kararı da bozdu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Pınar Gültekin’i canlı olarak yakarak katleden fail Avcı’nın, “Tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme” suçundan değil, “Niteliksiz kasten öldürme ya da eziyet çektirerek öldürme” suçundan haksız tahrik uygulanarak cezalandırılması kararını verdi. Alınan karara 5 kişilik heyetteki iki üye muhalefet şerhi koydu.
Karara ilişkin tepkiler yükselirken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dairenin kararına itiraz etti. Başsavcılığın itirazında, “Sanığın öldürme kararında sebat ve ısrar ettiği, davranışlarının eylemini bir an önce tamamlama ve sonuç almaya yönelik olduğu, bu haliyle eylemin tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme suçunu oluşturduğu kanaatine varılmıştır” denildi. Başsavcılık, itirazda yerel mahkemenin verdiği müebbet hapis cezasının onanmasını istedi.
‘Bu kararı kimse kabul etmemeli’
Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin, MA’ya konuştu. Kararın açıklandığı dünden bu yana kötü olduğunu belirten Şefika Gültekin, “O kadar büyük bir acı ki dilime gelmiyor. Elim ayağım titriyor, iki gündür kendime gelemedim. Verilen karara inanmak istemiyorum. Resmen bizimle dalga geçiyorlar. Kızım canlı canlı yakıldı. Kızımın ne şekilde öldürüldüğünü herkes biliyor. O kadar kötü bir haldeydi ki teşhis edemedik. Kararı verenlere yazıklar olsun. Çok öfkeliyim. Bu kararı kimse kabul etmemeli” diye belirtti.
‘Kararı tanımıyoruz’
Bu karar resmileşirse Türkiye’yi terk edeceğini söyleyen Şefika Gültekin, şöyle devam etti:
“Türkiye bitmiş artık. Katile indirim yapılırsa burada yaşayamam. Buradan gideceğim. Bu ülkede bu kararları verenlere çok öfkeliyim. Kadın cinayeti davalarına vicdanlı, adaletli hakimler baksın. Çünkü bu kararlar katillere cesaret veriyor. Bu davada çok acı çektik. Kimsenin çektiğimiz acıyı çekmesini istemiyoruz.
Kararı veren hakimlerde merhamet, vicdan kalmamış. Adalet böyle mi? Artık bu davanın bitmesini istiyoruz. Ama tekrar tekrar önümüze geliyor. Kadın cinayetlerinde en üst ceza verilmeli. Yeteri kadar canımız yandı. Yeter artık. Sadece adalet istiyoruz. Her gün 2-3 kadın öldürülüyor. Katiller dışarıya çıkıyor. Artık alışmışlar. Böyle hakimlerin bu davalara verilmemesini isteyeceğim. Kesinlikle bu kararı tanımıyoruz.”
‘Katiller ‘hâksiz tahrik’ zırhıyla korunmaya devam ediyor’
Bu arada Yargıtay’ın kararına karşı Ankara Kadın Platformu, Adalet Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, basın metnini Leyla Mavili okudu.
Pınar Gültekin kararı ile yargının katilleri aklamaya devam ettiğini belirten Leyla Mavili, “Biz, erkek şiddetine karşı mücadele eden kadınlar, bu kararın anlamını birçok kadın cinayeti davasından biliyoruz. Yargı kadın cinayetlerinde ‘haksız tahrik’ zırhıyla erkekleri korumaya devam ediyor. Yargıtay Pınar Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı’nın bu cinayeti tasarlamadığına, canavarca bir hisle hareket etmediğine, yalnızca eziyet ederek öldürdüğüne karar verdi” dedi.
‘Katilleri de onları koruyanları da tanıyoruz’
Leyla Mavili ayrıca, “Bizler kadın cinayetlerinin politik olduğunu bir kez daha haykırıyor, Pınar’ın katilinin davanın 5’inci duruşmasında iktidara gönderdiği ‘İstanbul sözleşmesinin kaldırılması iyi oldu’ mesajını da unutmuyoruz. Cezasızlık politikası ve haksız tahrik indirimi zırhlarını kuşanmış, erkek egemen iktidarın devamlılığını sağlayan bu kararları tanımıyoruz. Gülistan’ın, Rojin’in ve daha nicelerinin kaybedildiği, Ayşenur’un, İkbal’in ve nicelerinin katledildiği bu düzeni başınıza yıkacağız. Aile, toplum, yargı, devlet erkekleri sürekli koruyor, katilleri tanıyoruz.” diye konuştu. Açıklama, sloganlarla son buldu.
