• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Avukat Faik Özgür Erol: Öcalan çağrısının isminde barışın geçmesi gerektiğini vurguladı

Avukat Faik Özgür Erol: Öcalan çağrısının isminde barışın geçmesi gerektiğini vurguladı

13 yılın ardından ilk kez Abdullah Öcalan’ı gördüğünü belirten Avukat Faik Özgür Erol, ‘Öcalan, oldukça güçlü ve moralliydi’ diye konuştu.

Avukat Faik Özgür Erol: Öcalan çağrısının isminde barışın geçmesi gerektiğini vurguladı
İlke TV
  • Yayınlanma: 3 Mart 2025 21:26
  • Güncellenme: 4 Mart 2025 03:15

Asrın Hukuk Bürosu Avukatı Faik Özgür Erol, İlke TV’de yayınlanan Ankara Zamanı programında Mizgin Aksu’nun konuğu oldu. Genişletilmiş İmralı Heyeti ile birlikte 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan ile görüşen Erol, “Öcalan görüşmeye elinde metinle geldi, metni önüne koydu, bu çağrıya ve bu güne bir isim vereceğiz diyerek konuşmaya başladı. İsimde özellikle barışın geçmesi gerektiğini vurguladı” dedi. Abdullah Öcalan’ın okuduğu metin Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı olarak adlandırılmıştı.

Faik Özgür Erol, Sırrı Süreyya Önder’in metin dışında açıkladığı ve Öcalan’ın heyete ilettiği “Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” notuna dair de açıklamada bulundu.  Erol “El yazısıyla hazırlanan metne yapılan bir cümlelik ya da yapılmak istenen bir cümlelik ek, üzerinde mutabık kalınan el yazılı metnin tekrar gidip  gelmesi yetişmeyeceği için orada bulunanlarla mutabakat halinde bunun sözlü olarak ifade edilebileceği kararlaştırıldı. Zaten videoya okurken Sayın Öcalan da  metnin sonunda o cümlesini kendisi bizzat dile getirdi” diye konuştu.

Kayyımlara ve HDK operasyonlarına eleştiri 

Erol, Abdullah Öcalan’ın kayyım uygulamalarına, HDK’ye yönelik operasyonlara ve genel olarak soruşturmalara yaklaşımına dair de açıklamalarda bulundu.

“Özellikle kayyım uygulamasına karşı ciddi bir eleştirisi var. Aslında eleştiriden de öte bu son dönemde gerçekleştirilen bu uygulamaları özellikle kendilerinin geliştirmeye çalıştığı sürece dönük ve sürece karşı hareketler olduğunu düşünüyor” diyen Erol, Öcalan’ın kayyım politikalarını sadece Kürtler ve belediyeler üzerinden düşünmediğini, İstanbul Barosu’na yönelik soruşturmayı da örnek verdiğini ve bu soruşturmayı da bir çeşit kayyım olarak ele aldığını  aktardı.

Erol Öcalan’ın tutuklama ve soruşturmalara dair “Gerçekleştirilen tutuklamalar, bu operasyonlar, bunların tümünü bu sürece dönük hamleler olarak değerlendiriyor ve orada açıkçası bir uyarı da var. Yani bunlar eğer engellenmezse, bunlar geçmiş süreçlerde olduğu gibi, daha önce bu süreçleri bozmaya çalışan yapıların yaptığı türden sabote edici şeylere dönüşme eğilimindedir.” diye uyarılarda bulunduğunu belirtti.