21 Mart günü, önceki yılları aşan bir katılıma sahne olması beklenen Diyarbakır Newrozu’nda, kutlama alanında olmak isteyenler, günler öncesinden kente gelmeye başladı. Kente doğru yola çıkanlar arasında Barış İçin Toplumsal Girişim’denbir heyet ve bir grup Barış Akademisyeni de yer aldı.
Heyet, “Özgürlük Newrozu”na katılmak için Güney Kurtalan Ekspresi ile Ankara’dan Diyarbakır’a hareket etti.
Çıkılan bu yolcuğun amacına ilişkin paylaşılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ekim 2024’ten beri süregelen gelişmelerle varılan aşamada, Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan şiddetsiz olarak çözülmesi için kapı aralanmışken, uzun süredir halkın iradesini yok sayan uygulamaların vardığı noktada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 100’den fazla çalışma arkadaşıyla birlikte gözaltına alınması, kayyımlarla, yargı eliyle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sokağa çıkan kadınlar başta olmak üzere, muhalefete yönelik antidemokratik uygulamalarla üretilen şiddet, barışa giden yolu da tıkıyor. Suriye’de Alevilere yönelik soykırım, ülkede ve bölgede barış için bir an bile zaman kaybedilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Bu koşullarda barışa seslerini katmak, barış ve demokraside ısrar ediyoruz demek, müzakere sürecinin hukukun güvencesi altına alınarak başlaması ve gerekli adımların zaman geçirmeden atılması taleplerini Newroz alanından dile getirmek için yola çıkan “Barış Treni” 24 saat süren bir yolculukla Diyarbakır’a varacak.”
Ekrem Baran: ‘Newroz özgürlük, barış ve eşitliktir’
Barış Treni’nde yer alan aktivist Ekrem Baran, “Barış Süreci’nin başlamasıyla, bugün İstanbul ve Ankara’dan aktivist, akademisyen ve çok sayıda eşitlik ve barış isteyen kişi bu trenle Diyarbakır’a gidiyor. Özgürlük Newrozu’na katılacaklar. Newroz Kürtler için özgürlük, barış ve eşitlik demektir. Biz de özgürlük ve eşitlik çağrısı niteliğindeki bu Newroz’a Barış Kervanı olarak katılıp milyonlarla birlikte olacağız.” dedi.
Nurten Ertuğrul: ‘Bu yolculuk umut verici’
Trende yer alan bir diğer katılımcı Nurten Ertuğrul ise duygularını şöyle dile getirdi:
“Bu Barış Treni’nde barış yolcusu olarak yola çıkmak inanılmaz onurlandırıcı, umut verici bir duygu. Yıllardır bizi tüketen, bizi yok sayan ve Kürtlerin varlığını görmezden gelen bir sistem yüzünden tüm kimlikler eziyet çekti. Bu sürecin sonlanması umuduyla bu kelimeleri kuruyorum. Umarım Ekim’den itibaren başlayan bu barış süreci sonuç verir. Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkesi; herkes hep birlikte bu barış sürecine dört elle sarılıp, çocuklarımıza umut dolu yarınlar sunarız. Sakine Ana’ya adanan bugünün yolcusu olmak da çok anlamlı. Hem umut hem hüzün iç içe ama sevinçliyim. İnşallah yarın, Newroz, barışın Newrozu olur.”
