Geçtiğimiz günlerde, İstanbul başta olmak üzere birçok kentte, proje okullarında yönetici ve öğretmen atamaları yapıldı. Kamuoyunda ‘proje okulları’ olarak anılan Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarının açıklanmasıyla okullarda görev yapan 20 binden fazla öğretmen kadro dışı bırakıldı.
Eğitim sendikaları, bu atamalarda muhalif öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirildiğini öne sürerken, atamaların liyakatten uzak, siyasi ve idari tercihlerle belirlendiğini savundu. Yeniden ataması yapılmayan öğretmenler arasında daha önce iş bırakma protestolarına katılan eğitimciler de var.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmenin atanamadığını, bunun da eğitimin kalitesini etkilediğini savundu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) atamaların görev süresi dolan ve proje okullarında norm fazlası durumda olan öğretmenleri etkilediğini söyledi.
Bakan Yusuf Tekin Türkiye genelinde 38 bin öğretmenin görev süresinin dolduğunu ve yüzde 80’inin görev süresinin uzatıldığını belirtti.
Tekin, yaklaşık altı bin öğretmenin görev süresinin uzatılmadığını söyledi.
İstanbul Valiliği’ne göre bu öğretmenlerin 1471’i kentteki proje okullarında çalışıyordu.
Eğitim Sen atamalarda kriterlerin şeffaf olmamasını eleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, öğretmenlerin açığa alınması ya da işten çıkarılmasının söz konusu olmadığı kaydedildi.
İstanbul Valiliği, 14 Nisan’da yaptığı yazılı açıklamada 8 bin 380 öğretmenin proje eğitimlerine atandığını söyledi.
Bu, İstanbul’daki mevcut toplam öğretmen kadrosunun yaklaşık yüzde 1’ini, proje okullarının öğretmen kadrosunun ise yüzde 10’unu oluşturuyor.
Valilik, bu okullarda görev yaptıktan sonra herhangi bir tercihine yerleştirilmeyen öğretmen sayısını 1471 olarak açıkladı.
Proje okullar nedir?
Peki büyük şehirler başta olmak üzere birçok kentte lise öğrencilerinin yoğun protestosuyla karşılaşan ‘proje okullar’ nedir? Ne zaman ve hangi ihtiyaçlar çerçevesinde ortaya atıldı?
2014 yılında ilk defa resmi olarak anılmaya başlanan ‘proje okullar’, 2016 yılında düzenlenen yönetmelik ile tanımlandı ve proje okulların ‘ayrıcalıkları’ belirlendi.
Temelde çeşitli faaliyetlerin düzenlendiği, akademik ve sosyal faaliyetlerde başarılı olarak nitelendirilen, ilke etapta Türkiye’nin farklı bölgelerinden toplam 155 okul proje okul olarak isimlendirilip ‘ayrıcalık’ kazandı. Türkiye’nin en yüksek puanlı, en başarılı yüzde 1’lik diliminde olan öğrencilerin gittiği İstanbul Erkek, Kabataş, Kadıköy Anadolu Lisesi gibi okullar bir gecede farklı bir yapıya büründü.
Nisan 2014’te Milli Eğitim Bakanlığı, 150 kadar meslek ve imam hatip lisesinin proje okul olacağını açıkladı. Ancak Aralık 2014’te bu liselerin proje okulu olması kararı iptal edilerek, kurumlara bu konuda yazı gönderildi. 7 Ocak 2015’te yeni liste ve yeni bir yazı hazırlandı. Bakanlığın Valiliklere gönderdiği bu listeyle 40’ın üzerinde lise ‘proje okulu’ olarak belirlendi. Listeye İstanbul (Erkek) Lisesi daha sonra eklendi.
İkinci aşama olarak 2016 yılında bu okullarda büyük bir öğretmen ve yönetici tasfiyesi gerçekleştirildi. MEB, 1 Eylül 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ ile proje okullarda sekiz yıl görev yapmış olan tüm öğretmenlerin ilçelerindeki herhangi bir okula atamasını yapmaya başladı. Böylece proje kapsamına alınan okullardaki 1200’e yakın öğretmen ve idarecinin görev yerleri değiştirilerek yerlerine herhangi bir kriter gözetilmeden atamalar yapıldı. Yapılan bu atamalar vakıfların ve mezun derneklerinin ilgi ve desteğiyle nitelikli hale gelmiş olan okullarının kimliksizleştirilmeye çalışıldığından yakınan öğrenci ve velilerin protestosu ile karşılandı. Fakat MEB geri adım atmadı.
2016 yılında yönetmelikte yapılan bir değişiklikle okulun proje okul olması için “Merkezi sınavlarda kendi türünde başarı ortalamasına göre il genelinde ilk beş dereceye sahip olması” ile “Okulun açılış tarihi, yapısı veya yetiştirdiği devlet adamları itibarıyla tarihi nitelik taşıması” şartları kaldırıldı. 2017’de TEOG’un kaldırılmasıyla proje okul uygulamasında yeni bir süreç başladı. Sınavla öğrenci alacak olan tüm liseleri proje okul kapsamına aldılar ve tematik okulların da kapsama alınmasıyla proje okul sayısı 2000’li sayılara ulaştı.
2018 Temmuz’unda yönetmelik tekrar değiştirilerek proje okul olma kriterleri iyice kolaylaştırıldı. Artık belirlenen 6 kriterin sadece 1’ini taşımak yeterli olacaktı proje okula dönüşmek için. Aynı yönetmelikte bu okullarda çalışan öğretmenlerin görev sürelerinin yeni yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle başladığı belirtildi. Böylece 2014’te bu okullara atanan öğretmenler göreve yeni başlamış olarak kabul edildiler ve zaman kazanmış oldular. Ayrıca 4+4 olan görev süresinin 2 yıl daha uzatılabileceği maddesi getirilerek maksimum süre 10 yıla çıkarılmış oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) verilerine göre şu an 2 bin 300 okulun adı ‘proje okulu’. Bu okullarda toplam 79 bin 286 öğretmen, 5 binin üzerinde yönetici görev yapıyor. Bu okullara yapılan idari kadro atamalarında liyakat usulü aranmıyor ve atamalar doğrudan Milli Eğitim Bakanı tarafından yapılabiliyor.