• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Kuzey ve Doğu Suriye’deki IŞİD kampları | Türkiye ve Irak’tan ortak komite

Kuzey ve Doğu Suriye’deki IŞİD kampları | Türkiye ve Irak’tan ortak komite

Türkiye ve Irak, Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD mensuplarının tutulduğu kamplardan kaynaklanan sorunların çözülmesi için de ortak komite kurma kararı aldı.

Kuzey ve Doğu Suriye’deki IŞİD kampları | Türkiye ve Irak’tan ortak komite
Kuzey ve Doğu Suriye’deki IŞİD kampları | Türkiye ve Irak’tan ortak komite
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 14 Nisan 2025 18:00

Türkiye ve Irak, Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD mensuplarının tutulduğu kamplardan kaynaklanan sorunların çözülmesi için ortak komite kurma kararı aldı.  Gelişme, 11-13 Nisan’da Antalya’da düzenlenen 4’üncü Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamında gerçekleşen Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması toplantısında yaşandı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Irak Dışişleri Bakanı Fuat Hüseyin’in başkanlığında ve iki ülkenin içişleri, savunma bakanlıkları yetkilileriyle istihbarat yetkililerinin katıldığı toplantıda, Irak’tan Haşdi Şabi ile Irak Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi temsilcileri de yer aldı.

Toplantıda ADF görüşmeleri sırasında kurulan Suriye, Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan’ın oluşturduğu “Beşli Mekanizmanın” çalışmalarını ilerlettiği aktarıldı. Ayrıca  IŞİD ile mücadele için Suriye topraklarında ortak operasyon merkezi kurma aşamasına gelindiği belirtildi.

Toplantıda alınan kararlar, ortak bir bildiriyle kamuoyuna duyuruldu.

Bu kararlar arasında Kuzey ve Doğu Suriye’deki IŞİD kamplarıyla ilgili olarak “Suriye’deki el-Hol, Roj ve diğer kamplara bir çözüm bulunmasının aciliyeti nedeniyle, taraflar sorunu ele almak maksadıyla ortak bir komite kurmanın gerekliliğini teyit etmiştir” ifadelerine yer verildi.

Cezaevlerinin ve kampların kontrolü, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından sağlanıyor.

SDG ile Şam yönetimi arasındaki 10 Mart anlaşmasını yakından ileyen Türkiye, bölge ülkeleriyle geliştirdiği “Beşli Mekanizma” aracılığıyla IŞİD ile mücadelenin sekteye uğramaması ve bu örgütün ülkedeki geçiş sürecinden yararlanmaması gerekçesiyle uygun bir platform yaratma arayışında.

Bu sürecin ilk aşamalarından birini IŞİD cezaevleri ve kamplarıyla ilgili sorunun nasıl çözüleceği oluşturuyor. Tutuklu bulunan IŞİD üyeleri ve aile mensuplarının yüzde 80 kadarının Irak ve Suriye vatandaşı olduğu kaydediliyor.

Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) katılan Irak Dışişleri Bakanı Fuat Hüseyin, ailelerin tutulduğu kampların çocuklar ve gençler için “IŞİD eğitim merkezi” olarak işlev gördüğünü, buna izin verilmesinin olanaklı olmadığını kaydetti ve “El-Hol kampını çözmek için uluslararası toplumla işbirliği yapmaya çalışıyoruz. Iraklılara gelince, Iraklı ailelerin çoğunu Irak’a geri getirmeye başladık.” diye ekledi.

Bu kamplarda Suriye ve Irak dışında özellikle Avrupa ülkelerinden gelenler de bulunuyor. Oluşturulacak komite aracılığıyla hem kampların boşaltılması hem de tutuklu bulunan ancak herhangi bir yasal soruşturmadan geçmeyen IŞİD mensuplarıyla ilgili süreçlerin hızlandırılması amaçlanıyor.

Bulunacak çözüm, cezaevlerindeki IŞİD mensuplarının burada tutulmaları ancak bunların kontrolünün başta Suriye olmak üzere bölge ülkelerinin denetiminde olmasını içeriyor.

Ortak operasyon merkezi kararı  

Türkiye-Irak ortak açıklamasında, “Suriye ve komşularınca 9 Mart 2025 tarihinde Amman’da başlatılan ‘Beşli Mekanizma’ bağlamında, Taraflar, Ortak Operasyon Merkezi’nin kurulmasına dair kararlılıklarının altını çizmiştir” ifadelerine yer verildi.

Amman’da bakanlar düzeyinde yapılan toplantıda kararı verilen Ortak Operasyon Merkezi’nin kuruluşuna ve nasıl işleyeceğine ilişkin teknik görüşmelerin geçen hafta içinde Ankara’da yapıldığı bilgisini Dışişleri Bakanı Fidan 13 Nisan’da ADF kapanış basın toplantısında verdi.

Bu operasyon merkezinin nerede ve nasıl kurulacağına ilişkin henüz resmi bilgi verilmedi.

Beş ülkenin askeri ve istihbarat birimlerince çalıştırılacak merkezin, daha ileri aşamalarda IŞİD’e karşı operasyonel faaliyetlerde de bulunması öngörülüyor.

“Beşli Mekanizmanın” işlerlik kazanması için ABD ve diğer Batı ülkeleriyle eşgüdüm içinde bulunulması önemli bir aşama olarak değerlendiriliyor.